Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Süleymaniye’de bayram sabahı

Bir Ramazan ayı daha geride kaldı… Ramazan Bayramı’nı kutluyoruz…. Bayramlar, dostlukların, arkadaşlıkların, aile bağlarının pekiştiği günlerdir… Aynı zamanda küskünlerin barıştığı günlerdir de bayram günleri… Ayrıca böyle günlerde kendimizi aşıp millet denen büyük varlığın bir parçası olduğunu hatırlarız bir kez daha adeta... Daha önceleri de yazmışımdır… Dini bayramlar deyince aklıma Yahya Kemal Beyatlı gelir… Daha doğrusu onun  ‘Süleymaniye’de Bayram Sabahı’ şiiri… Aslında bu bir şiiri aşan 86 mısralık öykü-şiirdir… Almanca ‘Ballade’ denilen türden… Yahya Kemal, klasik şiir estetiğini de ihmal etmeden modern Türk şiirinin kurucuları arasındadır… Özellikle Cumhuriyet sonrası Türk şiirine damga vuran bir şairdir…
* * * *
Şiirde geçen İstanbul’daki Süleymaniye Camii de İmparatorluğun en simgesel yapılarından biridir… Klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerindendir… Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmış… 1550’de başlanmış, yedi yılda tamamlanmış… Dört minare, Kanuni Sultan Süleyman'ın İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü sultan, on şerefe ise onun 10. sultan olduğunu simgeliyor…
* * * *
Yahya Kemal, kendisini bir bayram sabahı Süleymaniye Camii‘nde bayram namazını beklerken bulur… 'Süleymaniye' kadim bir mekandır… 'Bayram Sabahı' da kadim bir zamandır… Kendiyle hesaplaşmaya başlar… Süleymaniye Camii’ne bu bayram sabahına kadar hiç bu gözle bakmamıştır, farkında olmamıştır kendi değerlerinin… Pişmanlık duyar… ‘Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum / Ben de bir varisin olmakla bugün mağrurum /  Bir zaman hendeseden abide zannettimdi / der şiirinde… O güne kadar sadece mimari bir yapı olarak düşündüğü Süleymaniye Camii’nin, manevi atmosferini keşfeder… ‘Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı‘ diyerek bitirir şiirini…
* * * *
Kuran’da Bakara Suresi’nin 115. Ayeti‘nin Abdulbaki Gölpınarlı meali şöyle… ‘Doğu da Allah'ındır, Batı da… Artık nereye dönerseniz dönün, orada Allah'a dönmüş olursunuz. Şüphe yok ki Allah'ın lütfu, rahmeti boldur, o her şeyi bilir.’… Alman edebiyatının temel taşlarından Johann Wolfgang von Goethe’nin önemli eserlerinden biri de ‘Batı-Doğu Divanı’dır. Goethe de Divanı’nda şöyle yazıyor… Doğu da Allah’ındır (Gottes ist der Orient) / Batı da Allah’ın (Gottes ist der Occident) / Kuzey ve Güney sahası (Nord-und südliches Gelaende) / Sulh içindedir O’nun kudretiyle… (Ruht im Frieden seiner Haende)…
* * * *
Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz… Covit-19 salgını milyonlarca insanı sevdiklerinden kopardı… Bir o kadarı sağlık ordusunun müthiş özverisiyle, gayretiyle ölümün kıyısından döndü… Henüz yok olmadı ama etkisinin hafiflediğini söylüyor uzmanlar… Biraz daha sabırlı olacağız… Ama Ukrayna’daki savaştan da hergün kahreden haberler geliyor… Kan, gözyaşı, ölüm durmuyor… Goethe’nin yaklaşık iki yüz yıl yazdığı gibi dünyada sulh ortamının en kısa sürede gerçekleşmesi dileğimiz…
* * * *
Gerginlikler, çatışmalar, savaşlar, terör eylemleri bir an önce son bulmalı…  Herkesin ortak dileği bu… Herkes huzur içinde mutlu bir şekilde yaşamalı… Herkesin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, sağlıklı, huzurlu daha nice bayramlara kavuşmalarını dilerim… Bayram günlerinde Yahya Kemal Beyatlı’yı, bu muhteşem şiirini, diğer eserlerini, Süleymaniye Camii ve Külliyesi’nin öyküsünü, hatta Goethe’nin eserlerini okumanızı tavsiye ederim…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi