Türkiye'nin normalleşmesine katkı sunulmalı

31 Mart seçimleri geride kaldı. Gözler istanbul'da. Günlerdir geçersiz oylar  yeniden sayılıyor.
Ben bu yazıyı kaleme aldığımda sandıkların yüzde 80,53'ü sayılmıştı ve son rakam aynen     şöyleydi:
Ekrem İmamoğlu: 4. 171.403
Binali Yıldırım: 4. 155.297
Aradaki fark: 16.106
Kalan yüzde 20'lik yeniden sayımda fark belki bir iki bin oy değişir ama kazanan değişmez.
Peki AK Parti'nin İstanbul'un sandıklarının tamamının yeniden sayılması isteği kabul görür mü dersiniz.
Bence böyle bir durum söz konusu olmaz.
Ak Parti bütün itirazlarını yapar.
Geçersiz oyların tamamı sayılır.
YSK en fazla yasal olarak yapılacak itirazların son günü olan 12 Nisan akşamını bekler.
13 Nisan 2019 Cumartesi günü İstanbul'un yeni belediye başkanını açıklar.
Durum bu kadar net.

Toplumun barışa ihtiyacı var....
Bakın önce biz bu köşeden seslenerek diyoruz ki; bu seçimlerde Türkiye normalleşme sürecine girmiştir.
Ülkenin ortadan ikiye bölünmesine neden olan kutuplaşmanın dağılma ihtimali ortaya çıkmıştır.
İnsanların yeniden demokrasiye olan inancı ve güveni tazelenmiştir.
Umutlar yeşermiştir.
Yüzler gülmüştür.
Sevgi tohumları başgöstermiştir.
Bütün bunlara sebep nedir biliyor musunuz?
Hani her seçim hezimete uğrayan bir kesim ilk defa kazanmayı öğrenmiştir.
Ankar'da, Adana'da, Antalya'da, Mersin'de olmak üzere ülkenin bir çok kentinde yüzler gülmüştür.
Sandığa giden seçmenin çoğunluğu bu kentlerde değişimden yana oy kullanmıştır.
Bu değişim isteyenlerin İstanbul'da da bu yönde oy kullandıkları açık ve nettir.
Bu kadar açık ve net durum olmasında rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu durumu onaylar türden açıklamalarına rağmen, Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul il başkanlığı olmak üzere partinin bazı organlarının ısrarla İstanbul'da sandıkların tamamının sayılması talebinin bu ülkeye yarar sağlamayacağı gibi toplumu giderek gereceği ve huzursuzlaştıracağı açıktır.
Bu toplumun, barışa, sevgiye, saygıya, hoşgörüye olan ihtiyacı ortadayken, ülkenin yönetiminden sorumlu siyasi parti yöneticilerinin, toplumu tedirgin edici yaklaşımlarını anlamak mümkün değildir.

'Cumhurbaşkanımızla çok iyi anlaşacağım'
Ekrem İmamoğlu dün yaptığı basın açıklamasında yine yüreklere su serpercesine ifadeler kullanarak kendisine güvenenleri yanıltmamıştır.
'Sayın Cumhurbaşkanı ile çok iyi anlaşacağım. İstanbul için daha önce hiçbir ikili bu kadar iyi anlaşmamıştı diyeceksiniz. Tarihi bir sorumluluğunuz var. Bunu yerinize getirdiğinizde Türkiye rahatlayacak. Tüm hassasiyetinizle, tüm adalet duygunuzla, çifte standart yaratmayacak uygulamalar ile sizden bu ülkeyi rahatlatacak bir karar bekliyoruz. Empati yapıyorum, kolay değil. 25 yıl bu şehri yönettiniz. Kaybettiniz kolay değil ama demokrasi böyle bir şey. Demokrasiye olan inançla lütfen yeter artık, yapmayın. Demokrasi tek yönlü bir yol değildir. Bugün biz kazandık. Dünyanın sonu değilki. Bu bir normalleşmedir aynı zamanda. 7 gün 168 saattir oylar sayılıyor. Herkes sandıkların, çuvalların başında. Sağdan saydılar, soldan saydılar yine öndeyiz. Üzülüyorum, bu süreçte kaybeden AK Parti'nin il teşkilatını anlıyorum, bedel ödeyecekler. Genel merkezdeki arkadaşları da anlıyorum, bedel ödeyecekler. Ama yapmayın ülkeye, memlekete bedel ödetmeyin...'

Yenilgiyi kabullenmek bir erdemdir
Bütün bu açıklamlara baktığınızda şunu söyleyebiliriz.
AK Parti'nin İstanbul'dan sorumlu yöneticileri seçimlerde kaybetmiştir.
Bu kaybın bedeli kuşkusuz ağır olacaktır.
Ve daha süre varken acaba bu kayıbı tolere edebilir miyiz telaşına düşmüşlerdir.
Ancak unuttukları bir şey var ki karşı tarafın da eli armut toplamıyor.
Burada yapılması gereken her onurlu ve karekterli insan gibi yenilgiyi kabullenmek ve erdemli davranmaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dediği gibi evet AK Parti belki Ankara İstanbul gibi büyükşehirleri kaybetti ama hala ülkenin tek başına yönetimini elinde bulunduruyor.
Seçimlere daha var 4-5 sene.
O güne kadar bırakalım her siyasi partinin yeni belediye başkanları kendilerini gösterir hizmetler yapsınlar.
Ortada bir hizmet yarışı olsun, bir birini engelleyici ayak oyunlarının ne mensubu bulunan siyasi partilere faydası olur ne de bu güzel ülkemize.
Tabi bu arada YSK'ya da sonuna kadar güvenmeyi gözardı etmeyelim.
Gerçekten seçimleri kim hakettiyse o alsın mazbatasını başlasın bu güzel İstanbul'a hizmet etmeye.
Haketmek derken hani olmasını istemeyiz de olur ya istanbul'da yeniden seçim olsa sizce sonuç nasıl çıkar?
...
Evet ben de aynen öyle düşünüyordum.
Ekrem İmamoğlu bugün aldığı oyların üzerine en az birmilyon yeni oy daha koyar diye         düşünüyorum...

1994'TE ERDOĞAN'IN MECLİSİ AZINLIKTAYMIŞ...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerel seçimlerin ardından İstanbul'u kazandığı muhtemel olan Ekrem İmamoğlu'na 'topal ördek' yakıştırması yapıyor ya.
Buyurun buradan yakın.
1994 yerel seçimleri belediye meclis üyeleri tablosu nasılmış?
İstanbul büyükşehir belediyesinin toplam 200 belediye meclis üyesi varmış.
Partilere göre dağılımı şöyle:
Refah Partisi: 88.
Anavatan Partisi: 64.
Sosyal Demokrat Halkçı Parti: 20.
Demokratik Sol Parti: 20
Doğru Yol Partisi: 20
...
Bu rakamlara göre Refah Partisi'nden belediye başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, 112'ye 88 kişi belediye meclis üyeliğinde azınlıkta olmasına rağmen İstanbul'da başarılı hizmetlere imza atmıştır.
Benzeri Ekrem İmamoğlu'dan da beklemek fazla hayalcilik olmamalı değil mi?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi