Ülke olarak yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerine kilitlendik.    
31 Mart seçimlerinde rakibi Binali Yıldırım'a karşı, bir çok defa oyların yeniden sayılması ve yapılan itirazlara rağmen son kesinleşen rakam olan; 13 bin 729 oy ile seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu bir türlü koltuğuna oturtulmadı.
Oysa yüzde 49'un oyunu almasına rağmen bugün İmamoğlu'na o mührü vermemekte ısrar eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 seçimlerinde sadece % 25 oy alarak tartışmasız, kavgasız, gürültüsüz koltuğuna oturmuştu.
Ve çok değil daha bir önceki genel seçimlerde sayımlar devam ederken gece yarısını geçmeden 'Atı alan Üsküdar'ı geçti' diyerek seçimlerin bitişini ilan etmişti.
Şimdi ise aradan kırk günden fazla süre geçmesine rağmen İstanbul seçimleri netlik kazanmazken, Yüksek Seçim Kurulu ise seçimleri yenileyerek 23 Haziran 2019 Pazar günü yeniden sandığı işaret ediyordu.

Yerel seçimden çok daha fazlası
Bu seçim kuşkusuz sadece İstanbul'a yeni belediye başkanı seçimi olmayacak.
Aslında herşey; Cumhurbaşkanı Edoğan'ın 31 Mart öncesi 'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' sözünde saklı.
Erdoğan çok iyi biliyor ki; kurucusu olduğu ve 17 yıldan fazladır Türkiye'yi tek başına yönettiği Adalet ve Kalkınma Partisi kan kaybediyor.
Ve bu kan kaybı son yerel seçimlerde çok net bir şekilde tesbit edildi.
Hatta MHP Lideri Bahçeli'nin 'Bizim oyumuz ülke genelinde yüzde 19' sözünü anımsarsak, yüzde 52 oy alan 'Cumhur ittifakı'nda oyların dağılımını yüzde 19 MHP yüzde 33 ise AK Parti diye yorumlamamız gerekiyor.
Bu yorumu yaparken tabi ki kaynak olarak Bahçeli'nin sözünü gösteriyoruz.
Ve gerçekten de oranlar bu yönde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 23 Haziran'da İstanbul seçimleri üzerinden yeniden kendisini millete sorma ve test etme seçimleri olarak göstermek mümkün.
Ve tabi ki çok basit düşünenler bile 23 Haziran seçimlerini yerel seçimlerden çok daha fazlası olarak yorumlayabilir.

İmamoğlu mu Erdoğan mı?

Ve yine kim ne derse desin, bu seçimlerde bir anlamda Ekrem İmamoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan isimleri yarışacak.
AK Parti şayet İstanbul’u bu defa da kaybederse, siyasi meşruiyet tartışmaları yaşanacak ve erken seçimi tartışmaya başlayacağız.
İş bu kadar ciddi olduğu için, bu günlerde ortaya atılan iddialar da yenilir yutulur cinsten değil tabi.
Neymiş; Öcalan ev hapsine çıkarılacakmış ve Selahattin Demirtaş tahliye edilecekmiş. Böylece HDP oylarına talip olunacakmış.
Neymiş; 1994 seçimleri benzeri ev ev, sokak sokak, seçmenler ile birebir temasa geçilecekmiş, küskün partililer ile görüşülecekmiş, Ekrem İmamoğlu ile ilgili ne var ne yok ortaya dökülecekmiş.
İşte bu miş'ler ve muş'lara ne diyelim biliyor musunuz?
HDP MYK'sı dün kararını açıklayarak 'İstanbul ittifakı'ndan yana oy kullanacağını söyledi.
Ekrem İmamoğlu ile ilgili bu günden sonra ne söylenirse söylensin, ne yazılırsa yazılsın artık ters teper, çünkü dün o kim tanıyor dediğiniz Ekrem İmamoğlu'nu artık tüm Türkiye tanıyor hem de 'çok iyi' tanıyor artık.
Ve hal böyle olunca 23 Haziran seçimleri için ayrıca 'Erdoğan ile İmamoğlu' yarışacak da diyebiliriz.

Tutuklu nüfus memurunun eşini işe kim aldı?

Bu arada sosyal medyadan çok sık olaylara yorum yaptığımız için haklısınız bu köşeyi ihmal ediyoruz.
Ne yapalım gündem o kadar hızlı değişiyor ki, tam yazı yazıyorsunuz, baskıya gidene kadar gündem değişiyor ve yazdığınız yazı anlamsızlaşıyor.
Oysa sosyal medya da gündem değiştikçe siz yeni yorumunuzu anında paylaşıyorsunuz.
Evet YSK AK Parti'nin şiddetli itirazlarına rağmen Büyükçekmece ve Maltepe seçimlerini iptal etmedi.
Hele hele Büyükçekmece günlerce ülke gündeminden düşmedi.
Seçmen kaydırmaları.
Kesin birşeyler olmuştur tartışmaları.
Şu anda açığa alınan Büyükçekmece Nüfus Müdürü Mehmet Mutlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın akrabası oluşu.
Şu anda tutuklu bulunan Büyükçekmece nüfus memusu Mehmet Özgür Samanlı'nın usulsüz veri girişi yaparak sahte seçmen yazmakla suçlanması.
Boş arsalara, tarlalara seçmen yazılması iddiaları falan.
Günlerce televizyonlara, medyada yer aldı.
Şimdi ise çok önemli bir bilgiyi sizlerle paylaşıyoruz.
Şu anda tutuklu bulunan Özgür Samanlı'nın eşi T.S'de veri giriş elemanı olarak yaklaşık altı aydır Büyükçekmece Ağız ve Diş Sağlığı'nda işe başlamış.
Kimin kanalıyla başlamış?
İŞKUR'dan alınmıştır diyenler olabilir, İŞKUR'a binlerce başvuru var ve ne yazık ki torpil olmadan biraz zor işe girişler oluyor.
Büyükçekmece Belediyesi'nde zabıta iken Nüfus Müdürlüğü'nde işe başlayan Mehmet Özgür Samanlı nüfus müdürlüğüne geçtikten sonra Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile 2 defa, belediye başkan yardımcıları ile defalarca ve aynı zamanda birçok AK Parti'li yöneticiler ile de defalarca telefon görüşmeleri yapmış.
Mehmet Özgür Samanlı'nın bir taraftan eski partonları belediye başkanı ve yardımcıları ile irtibatı kesmez iken AK Parti'den de kankam dediği çok yönetici ile iyi diyaloglar içerisindeymiş.

Sahte seçmen belgelenemedi!

Büyükçekmece'de yine oturumu olmayan binalara yeni seçmen yazılması olayında yeni binaların numarataj izni ilçe belediyesinde olmasına rağmen İBB tarafından buralara numarataj izni verildiği iddiaları da var.
Günlerce sahte seçmen tesbit etmek için polisin ev ev dolaşarak olayı belgelemeye çalışmasına rağmen herhangi bir bulguya ulaşılamadı bilgisi de var.
Ortada dolaşan sahte seçmen iddiaları belgelenemeyince YSK'nın Büyükçekmece ile ilgili kararında zorlanmadığı da gelen bilgiler arasında...
***
Sonuç olarak ilginç bir yerel seçim atlattık, daha doğrusu daha henüz atlatamadık, yaşıyoruz.
Ve kim bilir 23 Haziran'a kadar ve 23 Haziran sonrası daha ne tür ilginçlikler yaşayacağız.
Ve şunu da net olarak söyleyebiliriz ki; Türkiye 23 Haziran'dan önce ve 23 Haziran'dan sonra diye yeni bir tarih yazacaktır...