Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Ustalık / Öngörü

Ülkemizde aracı, evi ya da arsası olanlar bilir yılda iki kere vergi vermenin dışında zorunlu trafik ve konut sigortası yaptırmak zorundasın.

Alınan onca vergilerin nerelere harcadıkların bilmek isteriz, bu yurttaşlık hakkımız.

Yollarda ışıklandırma olmadığı gibi bakım ve onarım yapılan yerlerde işaretler yetersiz ve yeni yollarda çökmekte.

Devletin yaptığı köprü, tünel ve yollar ücretli peki neden hala vergi alınmakta?

Üç tarafı sularla çevrili ve dağlarında hiç kar eksik olmayan ülkemde pet şişelerde su içiyoruz neden?

***

Toplumsal yaşamda çırak, kalfa, usta ile ilgili birçok söylem var.

İlgili kişiler yönetici, vekil, gazeteci ve öğretim görevlileri bir birlerine ustalıklarını anlatmakta. Kendilerince usta olmadan önce ki çıraklık ve kalfalık günlerini anlatsalar daha iyi olur. Neden bu işi seçtiler, "usta" olana kadar hangi bilgi ve beceriye sahip oldular, geçtikleri meşakkatli yolların öğrenilmesi ve bilinmesi gerekir.

Keza ustalık bilgileriyle vatandaşa nasıl iyi hizmet ederim, yaşam kalitesini nasıl yükseltirim, afet ve pandemi günlerinde yurttaşın ihtiyaçlarını nasıl gideririm, soran sorgulayan ve biat etmeyen nesil nasıl yetiştiririm yarışına girmeli.

Tabii ki beceri ve ustalıklar tartışılıp, masaya yatırılmalı ve konuşulmalı.

Bu nedenle herkes yaşamında almış olduğu eğitim, bilgi birikimi, el ve ayak becerisini yıllar içinde kendine has özelliklerde katarak ustalaşır.

Usta olmak ayni işi başka yerde de yapmaktır.

Usta yaptığı işe canlılık ve hayat verendir.

Usta, var olan bilgi ve becerim bana yeter demeyip öğrenme azmi olandır.

Usta, yaptığı işi başkalarına öğretir.

Usta, "mahir" olduğundan başvurulan, danışılan ve öngörü sahibidir.

Usta, yaşamı süresince örnek olmuş ve olmaya devam etmiş, mütevazılığı elinden bırakmayan izan sahibi kişidir.

Usta iyi bir öğretmen, iyi bir komutan, iyi bir bilim insanı, iyi bir önder/imam dahası iyi bir saygın kişidir.

Ustalık hep aynı kelimeleri konuşmayla, aynı yere çivi çakmayla olunsaydı Anadolu' da ki eski bir söze göre "bakmakla köpekler kasap olurdu"  denir.

***

Dünden bugüne bilim teknik, teknoloji, toplumsal, ekonomik ve kültürel ilişkiler ihtiyaç, çıkar temelinde değişmekte.

Yasa, anayasa ve diğer yazılı ve yazısız kurallar toplumun bulunduğu koşula göre ayak direse de değişmek zorunda.

Değişimi toplumun yapısı belirler.

Haksızlığa boyun eğmeyip baş kaldıran ile her şeye kaderimiz deyip sessiz kalan toplumlar arasında mutlak fark vardır.

İstisnalar dışında güçlüden korkma ve kadere boyun eğiş toplumumuz da ağır basmakta. Bu nedenle iktidar erkini yani gücü kim elinde bulunduruyorsa toplum ona göre şekillenmekte. İktidara sahip olanlar toplumu değil kendi çıkarını ve çevresine öncelik veriyorsa elbet bunun karşıtlığı olacaktır.

Günümüzde hala kimisi derisinin rengi, kimisi de aynı inanca sahip olmadığı için baskı, şiddet ve ayrımcılığa uğramakta.

Mevcut sistem hala baskı, şiddet, ayrımcılık ve ekonomik köleliğe karşı hiç bir şey yapmadı. Birilerinin "usta" ve benzeri sıfatları yükledikleri nerede?

Ya öngörü ve izan sahibi "ustalar" kim, nerede?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi