Yerel seçimleri bitti, üzerinden bir aydan fazla süre geçti ancak ne yazık ki seçim sonuçları daha resmiyet kazanmadı.
Kuşkusuz ülke genelinde gelindi ve seçimler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı üzerine kilitlendi.
Neden İstanbul?
Çünkü; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yıllık bütçesine İSKİ, İETT ve iştirakler de eklenince konsolide (birleştirilmiş) bütçe 42 milyar 600 milyon lira ile 21 bakanlıktan 18'ini geride bırakıyor.
Durum sadece bununla kalmıyor.
Türkiye'yi yönetecek yolun İstanbul'dan geçtiğini herkes biliyor.
Aklında 2023 projesi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tamam denince İstanbul seçimlerinin sonuçlarını kabullenmesi de bütün bu nedenlerden dolayı kolay görülmüyor.

Yeni bir kaos yaratılmamalı!
Bilindiği üzere YSK İstanbul seçimleri ile ilgili AK Parti'nin yenilenmesi yönündeki ittirazını 6 Mayıs 2019 Pazartesi açıklayacak.
(Hadi buyurun, 6 Mayıs denince Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı anmamak mümkün mü...!)
YSK henüz kararı ile ilgili renk vermese de fiskos kanalları günlerdir seçimlerin iptali yönünde yaygara yapmaya başladılar.
Dünde Maltepe, Kadıköy ve Ataşehir'de sandıklarda usulsüzlük yapıldığı iddiasına ilişkin 32 ayrı soruşturma başlatınca bu yaygarayı yapanlara gün doğdu.
Peki; AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Büyükçekmece seçim sonuçlarına yaptığı olağanüstü itirazlar ile MHP'nin Maltepe ilçesi ve İstanbul'un tümü için yaptığı olağanüstü itirazlarla ilgili YSK yenileme kararı     verebilir mi?
Yenilenme yönünde karar alınırsa yasa da açıkça usulsüzlük ve kanunsuzluk varsa 'bölge ve çevresi' denindiği için o zaman İstanbul'un tüm ilçelerini de bağlamaz mı
Şayet İstanbul tamamında seçimlerin yenilenmesi kararı çıkarsa ki İstanbul her bakımdan Türkiye'nin en az dörtte birine tekabul ettiği için zaten ekonomik zorluklar içerisinde boğuşan Türkiye yeni bir seçimi daha nasıl     kaldırır.
Hadi işin ekonomik boyutu bir yana toplumsal boyutu nasıl karşılanır?
Yeni bir kaos yaratmaz mı?

YSK mı karar verecek Erdoğan mı?
İşin bir başka tezat durumu ise halk ağzında dolanan 'Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimleri kazanacağını bilsin hemen iptal ettirir' sözünün dolanması.
Gerçekten bu söz efsane midir yoksa bizim gibiler hala Türkiye gerçeğinin farkına varamamış mı?
Türkiye bir hukuk devleti.
Seçimlerin yapılmasını ve resmi olarak ilan edilmesine yetkili kurum Yüksek Seçim Kuruulu.
Kurulun hakimleri.
Savcıları.
Kanalları.
İlçe seçim kurulu başkanları.
İl seçim kurulu başkanları.
Hal böyle iken bütün bu hukukçuları yok sayarak 'Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimleri kazanacağını bilsin hemen iptal ettirir' sözünü ortaya atmak önce Sayın Erdoğan'ı sonra da tüm o hukukçuları ve yetkilileri zan altında bırakmak olmuyor mu?

İmamoğlu çıkıp hodri meydan diyebilir mi?
Bir başka rivayet ise Ak Parti'nin 'seçimler yenilenirse kazanabilir miyiz? Adı altında ciddi bir anket yaptırdığı ve bu anketten kazanma ihtimali var yönünde sonuç ortaya çıktığı söyleniyor.
Tabi bunlar dediğimiz gibi rivayetler.
Oysa gerçeğin farklı olduğunu bilmeyen yok.
Şayet İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri yenilensin CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu çok daha açık ara ile seçimleri kazanacaktır.
Bunu Ak Parti'ye oy veren seçmenler de söylüyor.
Bu açık ve net gerçeğe rağmen ortada dolanan seçimler yenilenmeli, yenilenirse Ak Parti kazanır, türünden söylentiler ise şehir efsanesi olarak bir süre dillerde dolaşacaktır.
Seçimleri kazanmasına rağmen mazbatasını 17 gün sonra alan, şehrin mührünü almasına rağmen aradan bir aydan fazla süre geçmesine rağmen şehri yönetmesi engellenmeye çalışılan, aday yapıldığında kim bu adam, nerden çıktı denmesine rağmen şimdilerde Türkiye'nin yüzde doksanın sempatisini ve güvenini kazanan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tüm bu gelişmeleri nasıl izliyor dersiniz?
Hemen söyleyelim, şayet yarın Ekrem İmamoğlu ortaya çıkıp 'Hodri meydan' diyerek gelin sandıkta bir defa daha hesaplaşalım derse kimse şaşırmasın.
İşte o saatten sonra iş sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını yönetmekten çıkar onu da belirtelim.
Zaten böyle giderse iş sanki oraya gelecek gibi görünüyor.
AK Parti'nin Kızılcahamam kampındaki kulislerde belediyelerin imar düzenlemeleri başta olmak üzere bazı yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili bakanlıklara alınmasının değerlendirildiği söylenmesi de bu olasılığı hızlandırabilir...
***
Sözün özü şu.
Ak Parti yöneticileri hata yapmayı sürdürüyor.
Bu hatalar muhalefete ve en çok da parlayan yıldız Ekrem İmamoğlu'na yarıyor.
İster seçimler yenilensin, ister böyle devam etsin artık ok yaydan çıktı.
Türkiye seçmeni yeni bir aktör ile tanıştı.
Ha bugün ha yarın.
Yenilik kaçınılmaz görülüyor...