Hüsamettin Aslan

Hüsamettin Aslan

İsrail, Gazze’de Hamas’la değil; kadın ve çocuklara karşı savaşıyor

İsrail, tüm dünyanın gözleri önünde soykırım boyutlarında suç işlemeye devam ediyor. Netanyahu hükümeti iki ayda 20.000 Gazzeliyi öldürdü. Bunlardan 10.000'i çocuk ve 5.000'den fazlası kadın.

Yani Gazze'de kadın ve çocuklara yönelik kasıtlı ve sistematik katliam devam ediyor. Netanyahu hükümetinin amacı mümkün olduğu kadar çok Filistinliyi öldürmek, kalanları ise Mısır çöllerine sürmek olduğu anlaşılıyor.

İsrail'in hedefi, istihbarat bakanlığı tarafından sızdırılan bir belgede ana hatlarıyla belirtildiği gibi, dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olan Gazze'nin insancıl yaşam koşullarını yok ederek, insanların yerinden edilmesi için gerekli koşulları yaratılması bulunuyor. Nitekim İsrail, Gazzelileri güneydeki Mısır’ın Sina çölüne göndermek istiyor.

Gazze'nin 2,2 milyonluk nüfusunun tamamı açlık çekiyor ve sudan mahrum kalıyor. Yüzde 80'den fazlası büyük çoğunluğu evlerinden edilmiş durumda. Sadece iki ayda Gazze'deki her 115 kişiden biri öldürüldü. Bu gidişle her 20 Gazzeliden biri bir yıl içinde ölecek.

Buna rağmen Hamas’da İsrail’e ciddi kayıplar verdirdi. İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. Ancak İsrail ordusunun kurgulanmış resmi rakamlarına göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 72, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü. Ancak bağımsız kaynaklar, 2.500’den fazla İsrail askerinin öldürüldüğünü söylüyor.

Uluslararası Kızıl Haç Komitesi Başkanı Mirjana Spoljaric, Gazze'yi ziyaret ettikten sonra şunları söyledi: “Orada gördüğüm şeyler, herhangi birinin tarif edebileceği şeyin ötesinde. Beni en çok şaşırtan, korkunç yaralanmalara maruz kalan ve aynı zamanda ebeveynlerini kaybeden ve onlara bakacak kimse olmayan çocuklardı” dedi.

İsrail, Gazze Şeridi'ni kuzeyden güneye kadar tüm sığınma/konut alanlarını bilinçli olarak hedef alıyor. Sistematik olarak hastaneleri bombaladı ve baskınlar düzenledi; doktorları, hastaları ve mültecileri silah zoruyla yerlerinden etti. Hareket edemeyecek kadar zayıf olan yatalakları, bebekleri ve yaşlıları ölüme terk etti. Özellikle El Nasr Çocuk Hastanesi'nde ölüme terk edildikten sonra cesetleri bulunan onlarca prematüre bebek tüm dünyada infial yarattı.

İsrail soykırımının bir benzerini ABD'nin Irak ve Afganistan işgallerinde, Felluce ve Musul kuşatmalarında gördük. Ama bu Gazze soykırımı, savaş suçlarının yeni bir boyutu oldu. Dünya, soykırımı ve vahşetin, en vahşi ve en çıplak halini görüyor.

Hafta sonu İsrail bombaları ve füzeleri 1000'den fazla Filistinliyi öldürdü. Yaklaşık 2 milyon Filistinli, Gazze'nin küçük bir köşesine sıkıştırıldı. İsrail askeri operasyonlarının amacı giderek daha açık hale geliyor: Gazze'nin tüm nüfusunu Mısır sınırından Sina Çölü'ne sürmek, Gazze'yi boşaltmak ve burayı Yahudi yerleşimcilerin kullanımına açmak.

Buna rağmen eleştirilerin dozu da artıyor. Milyonlarca insan İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısına karşı kitlesel gösterilere katıldı. İsrail’i Avrupa ve ABD’nin önemli şehirlerinde protesto ettiler. Buna karşılık İsrail’in soykırıma destek veren hükümetler, muhalefeti susturmak ve göstericilere engellemek için benzeri görülmemiş bir çaba sarf etti.

İngiliz, Fransız ve Alman hükümetleri soykırıma karşı gösterileri yasaklamaya çalıştı ve toplu tutuklamalar gerçekleştirdi. Amerika Birleşik Devletleri'nde Senato'nun tamamı İsrail soykırımına karşı çıkmanın terörizme destek vermek yönünde oy kullandı. Üniversiteler soykırımı protesto eden öğrenci kuluplerini kapattı ve gösterileri engellemeye çalıştı. Teknoloji şirketleri hükümetlerin emriyle kapsamlı ve kitlesel sansür uyguladı.

Özetle Dünyanın sözde “demokrasileri” soykırıma karşı çıkmayı yasadışı hale getirse de; başaramıyorlar. Çünkü İsrail, Hamasın savaşçıları ile değil kadın ve çocuklarla savaşıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüsamettin Aslan Arşivi