Mallara çökelim kampanyası

Geçenlerde bir Youtube kanalında konuşma yapan Sn. Erkan Baş, iktidara gelmeleri halinde karşı oldukları ve antidemokratik buldukları KHK’lardan yayınlayacaklarını ve kiracıların oturdukları evin sahibi olacağını, yani ev sahiplerinin mallarına çöküleceği minvalinde bir şeyler söyleyince sosyal medya platformunda hit olmuş.

Her ne kadar sosyal medyada “çökme” daha çok ilgi görmüşse de, ben Sayın Erkan BAŞ’ın, kişi temel hak ve özgürlüklerinden olan ve yalnızca kanunla sınırlandırılabilir nitelikte olan mülkiyet hakkını KHK ile sınırlayacağını söylemesine çok şaşırdım. Zira, bir yandan iktidar olma iddia ve hevesi içindeyken diğer yandan Anayasadan bir haber olması şaşırılmayacak gibi değil.

“Çökme” konusuna dönersek, zaten son dönemde çökmeye yatkın olan toplumumuz gene birkaç cepheye bölünmüş, savaşa başlamış. Sanki yeni bir dünya savaşı var. Bir kesim “mala çökmek, atalarımızın geleneğidir” diyerek yağmayı desteklerken, daha Müslüman takılanlar Kuran’dan ayetleri delil olarak göstererek “mala çökmek caizdir ama Müslüman malına çökülmez” diyor. Bu Müslümanlar, yalnızca kendi tarikatlarını Müslüman olarak gördüklerinden, bizim mallarımız güvence kapsamında olmuyor tabi o ayrı bir konu. Ha bir de bunların solcu versiyonu var. Onlar da “mülkiyet halkındır” söylemini referans göstererek destekliyor çökmeyi.

Velhasıl bir çökme heyecanı toplumumuzu sarmış durumda. Gerçi bir kısım siyasiler ve iş insanları bu konuda biraz tedirgindir diye düşünüyorum. Ne de olsa azdan az, çoktan çok gider. Öyle ya zaten malların çoğu onların elinde, şaka maka bu iş ciddiye giderse olan onlara olacak.

Yoksa tedirginlikleri çökmeye karşı olduklarından değil, aslında zaten çökmüş durumdalar. Şöyle düşünelim, bir evin varsa, ev için birikim yaptığın sırada kazancının çoğunu vergi adı altında verdin, evi alırken ayrıca vergi verdin, evin var diye her sene düzenli vergi veriyorsun, evi kiraya verdiysen bir kiranı daha vergi olarak veriyorsun. Hadi kira geliri beni döndürür diyorsun ya, verdiğin vergiler yetmemiş gibi, elektriğe, doğalgaza yüzde yüzün üzerinde zam yapan hükümet, ev kiralarında azami zam oranını yüzde yirmi beş ile sınırlıyor. Yani sizin anlayacağınız, aldığın kira gelirine de çökülmüş durumda.

Sonuç olarak çökme, yerli ve milli uzlaşma konumuz. Bence “Çökme Hakkı” Anayasamızın değiştirilemez maddeleri arasına da konulmalı. Ancak uzlaşılamayan bir nokta var, ne de olsa herkes kendi çökme hakkı olsun ister ama kimse kendi malına çöksün istemez. O nedenle yukarıda da belirtiğim gibi, çökme hakkı herkese verilirse olmaz!
Toplumun üzerinde uzlaşacağı çökme hakkı esaslarını oluşturmak çok zor.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cemal Karal Arşivi