Uzman Klinik Psikolog İrem Bulut

Uzman Klinik Psikolog İrem Bulut

Gebelik döneminde yaşanabilecek psikolojik değişimler

Gebelik döneminde kadınların vücutlarında çok çeşitli fiziksel ve hormonal değişiklikler meydana gelmektedir. Bu nedenle bu dönemde kadınlarda yoğun psikolojik, fizyolojik ve sosyal değişimler sıklıkla yaşanmaktadır. Kimi anne için gebelik süreci mutluluk verici bir süreç olsa da kimi gebeler için bu durum endişe ve karamsarlıklar ile dolu olabilmektedir.

Fiziksel Değişim Anne Adayını Psikolojik Yönden Etkiler

Anne adaylarını psikolojik anlamda etkileyen en önemli faktörlerden biri bedeninde yaşamış olduğu fiziksel değişimlerdir. Alınan kilolar, vücutta belirmeye başlayan çatlaklar ve ciltte oluşan bazı değişiklikler kendisini bakımsız ve çirkin hissetmesine neden olur. Bu durum bazı gebelerde öz bakımda büyük bir düşme ile artarak devam eder. Eski kıyafetlere sığamadığı için moraller bozulur ve alınganlıklar ortaya çıkabilir. Anne adaylarının bu dönemde sıklıkla kendilerine, bu dönemin geçici bir süreç olduğunu ve zaman içerisinde eski haline döneceğini hatırlatması gerekir. Çevresinde bulunan kişilere de büyük sorumluluğun düştüğü bu dönem de anne adayına karşı bu konularda daha yapıcı davranılması ve tatmin edici bir geri bildirim verilmesi önemlidir.

70b4ec3a-f4eb-4dc9-a181-a16f4563ffed.jpg

Gebelikte Depresyona Dikkat!

Gebelik sürecinde ve sonrasında anne adaylarında sıklıkla karşılaştığımız ve en önemli sağlık sorunlarından bir tanesi depresyondur. Anne adayının geleceğe karşı umutsuzluğu, bebeğine yetebilme kaygısı ve hayattan zevk alamama düşünceleri ile gebelikte de depresyon sürecine tanıklık ederiz. Burada ki en önemli nokta ise anne adayının yaşamış olduğu depresyonun bebeği de olumsuz olarak etkilemesidir. Bebeğinde olumsuz etkilendiği bu süreçte erken doğum ile beraber bebeğin düşük ağırlıklı doğmasına da sebebiyet verebilen ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu süreç doğuma yaklaşıldıkça daha çok artış gösterebilir. Anne adayının doğum sürecini sıklıkla düşünmesi, çevresinden duymuş olduğu olumsuz doğum deneyimleri, doğum sonrası uykusuzluk dönemine dair kuşkuları, bebeğin sağlıklı olup olmayacağı ve sütünün yetip yetmeyeceği gibi düşüncelerde yüksek anksiyete ile beraber gebelik sonrasında bir bunalıma yani lohusa depresyonuna sebebiyet verebilmektedir.

Anne adayında bu tip depresyona yatkın belirtiler mevcut ise mutlaka psikolojik destek alınması gerekir.

20f37867-9a1d-40f4-a8b3-2a53e9417a33.jpg

Eş ve Aile Desteği Önemli

Anne adayları bu dönemde kendini yalnız ve çaresiz hissedebilir. Anne adayının kendini yalnız hissetmeye başladığı bu dönemde eşin ve ailede ki bireylerin de anne adayına destek vermesi oldukça önemlidir. Bu dönemde anne adayının yaşadığı sorunlara karşı olabildiğince sabırla yaklaşılması, yalnız olmadığının belirtilmesi, kendisini yalnız hissetmesine fırsat verilmemesi, sıkıntılarının ortadan kaldırılması için çaba sarf edilmesi ve atlatabilmesi için destek sağlanması gerekir. Unutulmamalıdır ki anne adayı hamile olduğunu öğrendiği günden doğuma kadar ki süreçte sevdiklerinden ve eşinden yakın ilgi ve anlayış bekler. Gebeliğin sorunsuz ve sürecin sağlıklı geçmesi için de ikili ilişkilerin pozitif temelli olması çok önemlidir. Her hangi bir olumsuzluk anne adayını psikolojik yönden olumsuz etkileyeceği gibi bu olumsuzluktan bebekte son derece etkilenir.

ce1aef60-e6e1-4a49-8871-4be00f4a1bda.jpg

Hamileliği Kabullenmek

Anne adayının hamile olduğunu duyduğu ilk andan itibaren bu süreçte yaşanabilecek her türlü olumsuzluğa karşı kendisini ve çevresini hazırlaması gerekir. Hamileliği kabullenmek hamilelik döneminde ki olası sorunlar için riski düşüreceği gibi yaşanan olumsuzluğa karşı direnci de artırır. Aksi halde hamilelik sürecin de karşılaşılan her hangi bir olumsuzlukta anne adayı ve çevresi büyük bir korku ve tedirginlik yaşar.

Olumsuz duygu durumdan ve lohusa depresyonundan kaçınmak için her anne adayının, bu süreçte duygusal dalgalanmalar yaşayabileceğini ve her an beklenmedik bir durum ile karşılaşabileceği ihtimali kendisi ve çevresi tarafından bilinmeli ve kabul edilmesi gerekmektedir.

91a2e3cb-b60a-46e2-81d8-0516f26d7e0d.jpg

Diğer Gebeler ile Kıyaslanma ve Doğum Hikayeleri Dinleme

Birçok anne adayının sıklıkla farkında olmadan yapmış olduğu bir durum da diğer gebeler ile kendini kıyaslama durumudur. Bu durum gebeler için büyük bir moral bozukluluğuna sebebiyet verir. “Ben hiç kilo almadım”, “benim midem hiç bulanmadı” ve “ben hiç aşermedim” gibi söylemler gebede ister istemez bir sorgulamaya ve kıyaslanmaya neden olacaktır. Burada anne adaylarının dikkatinden kaçan önemli bir unsurun, gebeliğin her kadına özgü ve her kadında aynı şekilde gözlemlenmeyecek olduğudur. Unutulmamalıdır ki! Her gebelik her kadına özeldir!

ef906967-02b1-4426-b8ee-10d8676ec8c3.jpg

Aktivitelerden Uzaklaşma

Anne adaylarında görülen bir diğer değişim ise kendini daha önce yapmış olduğu aktivitelerinden geri çekmedir. Evde sürekli kalarak doğumu beklemek ya da günlerini genel de evde geçirmek bir gebe için faydadan çok zarardır. Anne adayı doğum sonrasında da bu sürecin hep bu şekilde devam edeceğini düşünmeye başlar ve gelecek kaygısı yaşar. Halbuki hamilelik haberini aldığı andan doğumun son zamanlarına kadar günlük rutin işlerine devam etmesi önemlidir. Bu durum sizin hem işlevselliğinizi korumanıza yardımcı olacak hem de hormonal değişimlere ve fiziksel değişimleri daha hafif atlanmanıza yardımcı olacaktır. Günlük rutinlerinize doktorunuzun ve sağlığınızın el verdiği sürece devam etmeniz gerekir. İşinize, hobileriniz, arkadaşlarınız ile buluşmanıza veya egzersizlerinize devam etmeniz önemlidir.

9ab62aec-9936-4c09-ab99-efc25621808a.jpg

Değişime Adapte Olmada Zorluk

Gebelik sürecinde anne adayları duygularını sürekli sorgulamaya başlar ve anlam yüklemeye çalışır. İçten içe kendi ile bir savaşa girer. Bura da en önemli olan şey bu duyguları kabullenmek ve farkında olmaktır. Bu değişimler neticesinde gebelik sürecinin ilk ve son aylarında gebelerde aşırı alınganlık ve duygusallık da görülebilir. Normalde çok da duygusal olmayan bir durum gebe için çok farklı bir anlam taşıyabilir ve ağlayarak tepki verebilir. Hızlı değişen bu duygu durumlar ile beraber bu ağlamaların ardından gülmelerde yaşanabilmektedir. Unutmayın ki tüm bu duygularınız ve hormonal değişimleriniz size özgü ve size özeldir. Size ait olan bu değişimlerinizin hepsini kabul edin, duygularınıza açık olun “neden durduk yere ağlıyorum”, “neden böyleyim”, “niye şuan gülüyorum” gibi duygularınızı sorgulamak ve anlam yüklemek yerine duygularınız için farkındalık kazanın. Bu döneminiz ile ilgili sorumluluklarınız ile ilgili farkındalıklarınızı artırın. Bu süreç sizin süreciniz anlamdan uzak duygularınızı kucaklayarak bu süreci yaşayın.

f257faf3-9c0b-4591-9a2d-26c4923a72b1.jpg

Vücut Ağrılarına Gereğinden Fazla Odaklanma

İlaç kullanımının kısıtlandığı bu dönemde anne adaylarının ağrılarına karşı fazla odaklanma durumu ve endişesi vardır. Sıklıkla bu ağrılarının sebebini düşünür ve sürekli doktora gitme ihtiyacı hisseder. Stres kaynaklıda tetiklenme olasılığı yüksek olan bu ağrılarınıza fazla odaklanmayın. Vücudunuzda ki ağrılarınıza ve bedeninizde ki değişimlere fazla odaklanırsanız bu ağrılarınızı daha çok hissedeceksiniz ve daha çok ağrılarınıza yöneleceksiniz. Bu süreçte ağrılarınız ile ilgili her hangi bir organik sebep yok ise vücudunuza odaklanmayın, olabildiğince ilginizi ve alakanızı dışarıya verin bu durum size daha iyi gelecektir. O süreçte size ne iyi gelirse onu yapın biri ile konuşmak, hobileriniz, nefes egzersizi yapmak vb.

a92f68d3-eca2-4a7c-8d84-9231b147c2f0.jpg

Anne Olmanın Heyecanı

Kadın olarak gebelik sürecinde sadece olumsuz değişimler yaşanmaz. Anne olmanın vermiş olduğu mutluluk ve heyecanda bu süreçte olumlu değişimlerde yaşanmaktadır. Bu dönemde anne adaylarının bu mutluluklarına eşleri ve çevresi tarafından eşlik edinilmesi gerekir. Bu şekilde eşiyle ve ailesi arasında ki bağ daha da kuvvetlenecektir. Gebelik sürecinde ve sonrasında anne adayının yaşamış olduğu mutluluğu ve heyecanın önemsiz görülmesinden kaçınmak gerekmektedir. Anne adayı bu dönem mutluluğu ve heyecanını sürekli çevresi ile paylaşmak isteyecek ve geri bildirim aldıkça da kabul gördüğünü düşünecektir. Bir mucizeye herkesin tanıklık etmek istediğini gördükçe kendisiyle gurur duyacak ve bebeğine daha çok bağlanacaktır. Bebeğine olan bağlılığı artıkça da, bebeğine olan sevgisi daha da kuvvetlenecek ve anne ve bebek arasında ki güvenli bağlanmanın temelleri atılacaktır. Önüne çıkan sorunlar karşısında daha soğukkanlı bir tutum sergilemeye başlayacak ve çözüm yolları aramak için özen gösterecektir.

332be211-d056-4a8f-b04a-97e31405816e.jpg

Doğum Yaklaştıkça Artan Stres

Anne adaylarının doğum süreci yaklaştıkça stresleri daha çok artmakta ve doğuma özgü senaryoları daha da çeşitlenmektedir. Bu durum anne adaylarında öfke, korku, heyecan ve ağlamalar ile gözlemlenir. Gerek çevreden duydukları doğum hikayeleri gerek bakmış olduğu görseller bunlara sebebiyet verebilir. Bu süreçte artan bu kaygılarınız ile en güzel baş etme yöntemi duygularınızı yazmak, bebeğinize günlük tutmak ve videolar çekerek bu süreci daha keyifli hale dönüştürmektir. Bu şekilde bu dönemi hem maneviyatı daha yüksek bir döneme çevirebilir ve kendinizde ki değişimin farkına varabilirsiniz.

Hamilelik döneminde kadınların yaşamış olduğu bu gibi duygu değişimleri normaldir ancak anormal durumlarda psikolojik destek almanız hem sizin için hem de bebeğiniz için oldukça önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uzman Klinik Psikolog İrem Bulut Arşivi