Economist Türk Dizilerini Kanuni Sultan Süleyman ile nasıl özdeşleştirdi?

Türk dizi endüstrisi tarihi rekorlar kırıyor. Bu yakalanan ekonomik başarı dünyaca ünlü Economist Dergisinin de odağına girdi.

Hiç unutmam seksenli ve doksanlı yıllarda yerli dizileri takan yoktu. Seksenlerde “Perihan Abla”, doksanlarda ise “Bizimkiler” adlı diziler içerikleri ve kullandıkları komedi unsurlarıyla başarılı olmuştu. Bu iki dizi Türkiye’nin yirmi yılına damga vuran dizilerdi. Bunlara bir de yetmişlerin popüler dizisi “Kaynanalar” ı eklersek Türk dizi tarihinin otuz yıllık serüveninde sadece üç diziden bahsedebiliriz.

İki binli yıllarda ilginç bir şey oldu ve eskiden televizyon kanallarının en az talep alan program türü olan Türk dizileri bırakın Türkiye’yi dünyada reyting rekorları kırmaya başladı. Yirmi yıllık bir süreçte dizi sektörü öylesine gelişti ki Türkiye G.Kore’nin milli kültür politikası olan K-Dizilerinin bile önüne geçti.

Üçüncü TV ihracatçısı beklediğiniz ülke değil

İşte bu olayı geçtiğimiz günlerde Economist dergisi de görmüş ve bunu sayfalarına taşımış. Economist dergisi Türk dizilerinin başarısını anlatan analizinde çok ilginç bir başlık kullandı ve “Üçüncü büyük televizyon ihracatçısı beklediğiniz ülke değil” manşeti ile Türkiye’nin dizi endüstrisinin analizini yaptı. Economist Amerika ve İngiltere’den sonra dünyaya en çok dizi satan ülkenin Türkiye olduğuna vurgu yaparken “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizinin “Süleyman'ı konu alan “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizi ilk olarak 2011'de yayınlandı ve Türk dizilerinin dünyaya yayılan ilk dalgasının bir parçasıydı. Gösterinin hayranları arasında Amerikalı rapçi Cardi B de var.” Sözleriyle Türkiye’nin dizi ihracatında dönüm noktası olduğuna vurgu yaptı.

Parrot adlı araştırma şirketinin verilerine referans veren Economist Türk dizilerine olan küresel talebin 2020-2023 yılları arasında yüzde 184 oranında arttığını, Kore dizilerine olan talebin ise yüzde 73’te kaldığını açıkladı. Başlığında ima ettiği Amerika ve İngiltere’den sonra üçüncü ithalat rekortmeninin Kore değil Türkiye olduğunu söyledi. Özetle Economist çok anlamlı bir manşet kullanmış. Herkes Kore dizilerinin konuşurken müziği ve dizileri ile dünyayı ayağa kaldıran Kore’nin küresel ihracatta Türkiye’nin gerisinde kaldığına vurgu yapmış oldu.

İhracat bir milyar dolara gidiyor

Bu başarı hafife alınacak bir başarı değil. 2022 yılında Türkiye dünyaya sattığı dizilerden toplamda 600 milyon dolar para kazanmış. Rakam hiç fena değil. Economist bu rakamın 2023 ve sonraki yıllarda 1 milyar doları geçeceğini iddia etti. Bu hiç de hafife alınacak bir rakam değil. İhracat konusunda ciddi bir cari açığa sahip bir ülke olarak bu açığın kapanmasında kültür ihracatının bir parçası olan Türk dizilerinin aktif olması hem sürpriz hem de haklı bir başarı.

Türk dizilerinin küresel başarısı önce Arap ülkelerinin bu dizileri satın almasıyla başladı, o dönemler balkanlar ve Yunanistan’da buna katıldı. Yunanistan’da öyle bir akım olmuştu ki nerdeyse her ana akım televizyon kanalı öğleden sonra ayrı, akşam ayrı bir Türk dizisi yayınlıyordu. Bu dizileri kırkar dakikalık dilimlere ayırıyor ve hafta için her gün yayınlıyordu. Öylesine bir hal almıştı ki ülkedeki milliyetçiler meclise önerge vererek Yunan kültürünün bu diziler yüzünden deforme edildiğini bile iddia etmişti. Diziler sadece televizyonlarda değil haftalık yayınlanan dergilerle de cd olarak satışa sunuluyordu.

Rekor İspanya’da

Bu akım ABD’ne , Kuzey ve Güney Amerika’ya , Avrupa’ya ve hatta Çine kadar yayıldı. Bir anda Türk dizileri dünyanın en popüler, en çok izlenen dizileri oldu. Yabancı yapımlara kapalı olan Çin bile “Muhteşem Yüzyıl”ı satın aldı ve yayınladı. Daha sonra İspanya da buna eklendi. An itibariyle Türk dizilerini en çok ihraç eden ülkeler arasında ilk üç sırada İspanya, Suudi Arabistan ve Mısır yer alıyor. İspanya’da Türk dizileri çok ciddi reyting rekorları kırıyor. Geçtiğimiz yıl “Sadakatsiz” adlı dizi yılın en iyi dizisi ödülünü bile almıştı. Yine İspanya’da 2023 yılında yapılan araştırmada en popüler üç dizi Türk dizileri olmuş.

Eğri oturup doğru konuşmak lazım bu dizileri her ne kadar bazı kesimler tukaka etse de bu dizilerin kaliteleri çok yüksek. Öylesine aşmış durumdaki diziler sinema sektörüne meydan okuyor. Eskiden sinemaya gidip bir film izlerken aldığınız zevki şimdi Türk dizilerinden alıyorsunuz. Bu dizilerin bu kadar başarılı olmasının en büyük nedeni teknik kaliteleri. Yüksek görüntü kalitesi, mekân tasvirler, güzel kızlardan yakışıklı çocuklardan oluşan dinamik castlar, hikaye örgüleri ve daha pek çok faktör bu dizilerin bu kadar başarılı olmasında etkili.

Bölüm başı üç milyonu gözden çıkartın

Dizilerin ekonomik değeri de çok yüksek. Şu an Türkiye’de iyi bir dizi yapmak istiyorsanız bölüm başı üç, dört milyon lirayı gözden çıkartmanız lazım. Dizilerin devam etmesi yani iyi reyting alması için ilk üç bölümünün iyi reyting alması lazım. Bunun için de ilk üç bölüm için ortalama on milyon lirayı gözden çıkartmanız lazım ki dizi adam gibi bir şey olsun. Yani dizilerde yakalanan küresel başarı hiç tesadüfi değil. Bu başarının altında çok güçlü bir ekonomik yatırım da söz konusu.

Geçtiğimiz günlerde uzun bir aradan sonra sinemaya gitmiştim “Cem Karaca’nın Gözyaşları” adlı filmi izlerken daha filmin yirminci dakikasında sıkıldım ve kendimi yirmi, otuz yıl geride hissettim. Çok aşırı takip etmememe rağmen dizilere öylesine alıştı ki gözüm sinema filmleri bana ilkel geliyor. Benzer bir şekilde başta Yunan olmak üzere pek çok Avrupa kanalını açıyorum ve ara ara bakınıp araştırmalar yapıyorum. Hiçbirinde bizim dizilerimizin kalitesi yok. Görüntü kalitesinin yanında mekân kalitesi de çok büyük rol oynuyor bu dizilerin böyle olmasında.

Economist’ten tarihe geçecek yorum

Economist’te yaptığı analizde benimle benzer şeyleri anlatmış ve “Türkiye'nin dizilerinin izlenmeye değer olması için Britanya ve Amerika'yı fethetmesine gerek yok. Kuzey Afrika ve Avrupa'nın bir kısmını Osmanlı İmparatorluğu'na katan Sultan Süleyman bile bu kadar ileri gidemedi.” Yorumunu yapmış. Çok manidar bir yorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mihalis Kuyucu Arşivi