Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli her yönü ile ilginç bir siyaset adamı.
O'ndan bahsedildiğinde, öncelikle aklıma ilk gelen şey Bahçeli genel başkan oldu ve Ülkücüler sokaktan çekildi ya.
Sadece bu nedenle bile Devlet Bahçeli'ye başarılı bir siyaset adamı, iyi bir yönetici, hoşgörülü vatansever dememiz kafi.
Oysa Devlet Bahçeli son yıllarda o kadar ilginç şeyle gündeme geldi ki.
Son günlerde ise yaklaşan yerel seçim öncesi belirlediği veye ortaya attığı aday adayları ile gündemde yer tutuyor.

AK Parti'den MHP'ye oy kayıyor
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde gerçekleşen 'Cumhur İttifakı''nın yerel seçimlerde -şimdilik- rafa kalktığı olayına da hazır yeri gelmişken biri iki görüş belirtelim.
Öncelikle bu ittifakın bozulmasına gösterilecek en belirgin neden olarak, önce 24 Haziran seçimlerinde ardından yapılan anketlerde AK Parti'den MHP'ye ciddi bir oy kaybı yaşandığı gerçeği ortaya çıktı.
Son günlerde yapılan anketlerde MHP'nin oy oranı %15-16 oranlarını zorlarken, AK Parti'nin oy oranının ise 37-38 bandına kadar düştüğü ve bu oranlardaki kaybın MHP'ye gittiği yorumları yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti yöneticileri bu durum karşısında yapılması gereken en doğru şeyin yerel seçimlerde MHP ile ittifak yapılmaması fikirlerine  büründüler.
Anlayacağınız 'Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerde devam etmeme sebebi MHP Lideri Bahçeli'nin yaptığı açıklama ile sert çıkışından ziyade, bu çıkışı yapmadan önce Bahçeli'nin taleplerinin – Af ve Andımız talepleri başta olmak üzere - iktidar tarafından göz ardı edilmesi.
Ve bu göz ardı dışında AK Partili bazı yöneticilerin MHP Liderini incitici açıklamalarının olmasıdır.
Bahçeli'nin sert çıkışı ve yerelde ittifakın devam etmeyeceği açıklamalarının ardından ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortamı yumuşatmadan ziyade daha sert çıkışlar göstererek özellikle Andımız konusunda MHP'den gelen talebi reddedip, HDP tarafının hoşuna gidecek açıklamalarda bulunması ise akıllara partisinden MHP'ye kayan oyları kesmekle birlikte.
Olası bir yerel ittifakta MHP'den gelen yüzde 3-4 oy oranı yerine, HDP'nin muhafazakar kesiminden AK Parti'ye kayabilecek % 6-7 oy oranın daha kıymetli olduğunun hesaplarının yapıldığını getirdi.

Gökçek ve Dalan MHP'yi reddetti
MHP önce 2019 yerel seçimlerinde Ankara'da devrik başkan Melih Gökçek'i aday göstereceklerini açıkladılar.
Bu duruma Gökçek teşekkür ederken AK Parti Lideri Erdoğan ise 'Gökçek bizim yol arkadaşımızdır. Beraber geldik beraber gideceğiz' diyerek olası bir MHP'nin adayı Melih Gökçek adaylığın önünü kesmiş oldu.
Yine dün ortaya atılan bir kulis haberinde ise; MHP'nin daha önce ANAP'tan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (1984-89 arası) görevini yapan Bedrettin Dalan'ın aday gösterebileceği iddia edildi.
Dalan bu iddialara şöyle cevap verdi: ''MHP adaylığı söz konusu değil, kimse benimle konuşmadı, konuşsalar da ret yanıtı alırlardı. Bu tek parti için geçerli değil, tüm partiler için böyle. Siyasetin dışındayım. O işi yaptım ve bitti.''
Şimdi bir bakmışsınız, hakkında FETÖ'nün Ergenekon kumpas davası kapsamında 12 Nisan 2010'da yakalama kararı çıkarılan ve uzun süre kaçak dolaşan, 18 Şubat 2015 tarihinde yakalama kararının kaldırılmasıyla Türkiye' ye dönen Bedreddin Dalan ile ilgili de yakın zamanda, Cumhurbaşkanı Erdoğan veya AK Partili yöneticiler tarafından koruyucu ve kucaklayıcı açıklamalar gelsin.
Bu tartışma İstanbul'a nasıl yansır?
Peki size bir soru.
AK Parti ve MHP arasında yaşanan bu tartışmalar İstanbul'da yerel seçimleri nasıl etkiler dersiniz?
Bu tartışmaların CHP'ye yarayacağı kesin de seçimleri almasını sağlayabilir mi dersiniz?
Ben cevabımı söylüyorum.
Şayet MHP İstanbul'da fazla iddialı olmasa da orta iddialı bir adayla bile seçime girsin.
Kesinlikle 2019'da İstanbul'un belediye başkanlığı koltuğunun yeni sahibi Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır...
Nokta...