Azmi Ekinci'ye on üzerinden dokuz!

Yıl içerisinde 10 Ocak ve 24 Temmuz'da gerçekleşen gazeteciler günü eskiden bayram olarak kutlanıyordu.
Günümüzde az da olsa işe yarayarak, gazetecilerin bir araya geldiği, sorunlarını dile getirdiği ve yerel yöneticilerin medyayı hatırladığı günler olarak işe yarıyor.
Bu sene de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaklaşık bir haftadır çeşitli ortamlarda bir arada olduk.
Dün, 10 Ocak günüyle ilgili AK Parti Esenyurt İlçe Teşkilatı tarafından bir kahvaltı organizasyonu yapıldı.
Kahvaltıda aynı zamanda AK Parti Esenyurt Belediye Başkan Adayı Azmi Ekinci ile yerel medya ilk defa bir araya geldi.
Öncelikle şunu söylemeliyim.
Esenkent'teki Hasırcılar Restaurant'ın ikinci katındaki salon belki de en yoğun gününü yaşadı.
Bölgemizde bir medya ordusu olduğuna bir defa daha şahit oldum.
Esenyurt'ta o kadar medya organı yok diye kimse feryat etmesin sakın.
Ben derim 80-90, siz dersiniz 90-100 kişi vardı salonda.

Alatepe'nin de Çelik'in de geleceği parlak
Öncelikle yaklaşık bir yıldır Esenyurt Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Ali Murat Alatepe'nin hakkını teslim edelim.
Günümüz siyasilerinden farklı bir profil çizerek, çevreci, hayvansever, sanatsever, güler yüzlü, iletişimi güçlü bir kişinin de pekala Esenyurt gibi ilçede belediye başkanlığı görevini layıkıyla yapacağını herkese gösterdi.
Ali Murat Alatepe için bu iş burada kalmaz diyelim ve devam edelim.
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Yasir Çelik'i de ilk defa bir toplantı yönetirken izledim.
Çelik de son derece bilgili, birikimli, yönetici kabiliyeti olan, ılımlı, hoşgörülü ve saygılı bir tutum sergiledi.
Ben yaklaşık 30 yıllık meslek hayatımda açıkçası o kadar yetersiz yerel siyasetçi tanıdım ki...
Bağışlayın ama Alatepe gibi, Yasir Çelik'i de beğendim ve siyasi geleceğinin parlak olduğunu söylemeden kendimi alamayacağım.

Esenyurt, ılımlı siyasilere teslim
Gelelim ilk defa bir araya geldiğimiz AK Parti Esenyurt Belediye Başkan adayı Azmi Ekinci'ye.
Yazımızın başlığında Ekinci'ye 10 üzerinden 9 verdiğimizi söyledik.
Bu puanlama sakın Esenyurt'ta seçim bitti, Ekinci seçimi aldı v.s gibi yorumlanmasın.
Zira bizim ülkemizde her şey kazanmaya ve başarıya endeksli olduğundan zaman zaman birbirimizi yanlış anlayabiliyoruz.
Buradan izah edelim ki, bu puanlama kazanacak veya başarılı olacak bir siyaset adamı puanlaması değil.
Ayrıca haddimize de değil.
Bu puanlama basın ile ilk defa bir araya gelen, hele hele yüze yakın basının karşısına çıkan bir kişinin doğru iletişim kurma, tebessüm, sorulara karşı gösterdiği hoşgörü ve anlayış, özellikle Esenyurt'un imajına yönelik doğru bir aday profili ortaya koyma puanlamasıdır.
Birazdan bazı sorulara verdiği cevaplara değindiğimde beni daha iyi anlayacaksınız.
Şuraya azıcık Ekinci'nin özgeçmişi ile ilgili dipnot yazayım.
O cevaplara geliriz.
Azmi Ekinci, 1 Eylül (Dünya Barış Günü olduğunu hatırlatalım mı?) 1968'de Malatya'da doğmuş.
İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümünü bitirmiş.
Siyasi hayatına Ümraniye'de Ak Parti Meclis Üyesi Adayı olarak başlamış. Ümraniye'de İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği ve İlçe Başkan Yardımcılığı yapmış.
2008 yılında Ak Parti Sancaktepe Kurucu İlçe Başkanı olarak atanmış.
Bir dönem İstanbul milletvekilliği yapmış.
Kürtçe, Arapça ve İngilizce bilen Ekinci, evli ve 4 çocuk babası.
***
Dillerdeki Kürtçe'den siz ona Kürt kökenli diyebilirsiniz.
Ne yapalım günümüzde artık siyasilerin nereli oldukları ve hangi kökenden geldikleri çok önemseniyor.
Alatepe, Çelik ve Ekinci.
Bu üç isme baktığımızda Esenyurt ılımlı siyasilere teslim dersek sanırım kimse itiraz etmez.
Evet daha önceki ilçe başkanlarından Şenay Değer ve eski Kıraç Belediye Başkanı Hamit Öncü (Emekli öğretmen) de ılımlı siyaset adamı kavramına uyuyorlardı.
CHP'de de siyaset yapan çok ılımlı, hoşgörülü, kibar, bilgili, birikimli yerel siyasetçiler var.
Ancak ne yapalım ki Esenyurt denince akla hep kavga, gürültü, patırtı, çalkantı geldiği için insan bu ilçenin siyasetçilerini de hep o kategoride değerlendirmeye kalkıyor.

Basın ve STK cevapları güzeldi
Azmi Ekinci'nin dün basın mensuplarının sorduğu sorulara verdiği cevaplar içerisinde ben en çok basın ve STK örgütleri konusundaki açıklamalarını beğendim.
Zaten bu cevaplar bana bu yazıyı yazdırdı dersem yeridir.
Nedir o cevaplar.
İlkini ben sordum; Medya ile ilişkiniz nasıldır? Medyaya nasıl bakıyorsunuz? Esenyurt'a siz mi talip oldunuz yoksa partiniz mi sizi görevlendirdi? Esenyurt ile daha önceden özel bir bağınız var mıydı?
Ekinci'nin cevapları şöyleydi: Basına kötü bakma şansımız yok. Basın bizim gözümüz kulağımız. Toplum içerisinde toplumun gerçeklerini görme açısından önemli. Basının çizgisi vatana, millete, topluma faydalı olmak adına kıymetlidir. Bu doğrultuda hareket eden herkes bizim için değerlidir. Ama basın adı altında başka amaçlar için çalışanların olduğunu sizler de biliyorsunuz, bunlara itibar etmiyorum...
AK Parti olarak biz görev talebinde bulunmayız. Bize liderimiz tarafından görev verilir. Bugün Esenyurt’a gelişimiz bu anlamdadır. Şu ana kadar yaptığım tüm görevler bana verildi. AK Parti olarak kalanlarla, gidenlerle biz asla birbirimize yabancılık çekmeyiz, nerede kaldıysak orada devam ederiz. Esenyurt ile ilişkime gelince, ben 1996 yılında ekmeğini taştan çıkartarak mermer üretiyordum. O yıllardan birçok müşterim var. Esenyurt'u ilk o zamanlarda takip etmeye başladım...
***
İşte olay budur.
'”Basın adı altında başka amaçlar için çalışanların olduğunu sizler de biliyorsunuz, bunlara itibar etmiyorum...”
Bizim de yıllardır önemsediğimiz bu saptama ve bu sözler umarım havada kalmaz.
Ve benzer bir soruda “Bazı STK'lar ithal aday istemiyoruz diye toplantılar yaptı. Bu STK'ları nasıl ikna edeceksiniz?” şeklindeydi.
Ekinci bu soruya; Ciddi anlamda görevlerini yerine getiren ve arkalarında önemli bir kitle barındıran STK'lara saygımız sonsuz. Ancak bir tabela asarak o tabela altında kendilerini başka şey zannedenleri de ciddiye almadığımı söylemeliyim. Zira Esenyurt'ta halk ne derse o olur. O STK yöneticileri halka sormuşlar mı, kimi isteyip kimi istemediklerini merak ediyorum...'
Bu cevabı da çok beğendim.
Bir STK başkanı olarak ben de itiraf etmeliyim ki maalesef ülkemizde birçok alanda olduğu gibi STK'cılıkta da önemli bir boşluk var.
Gerçek anlamda STK görevini yapan kuruluşlarımız az olduğu gibi, sivil toplum örgüt üyeliği bilincini taşıyanların da çok azınlıkta olduğunu belirtmeliyim.
***
Son söz olarak Esenyurt'ta henüz CHP ve diğer siyasi partiler adayını açıklamadı ama AK Parti adayı Azmi Ekinci'nin kısa sürede kırk yıllık Esenyurt'lu gibi çalışmalara başlayacağını düşünüyorum.
Az nüfuslu kentlerin aksine kalabalık kentlerde adayların kendilerini anlatmasının daha kolay olacağını düşünüyorum.
Küçük kentlerde birebir temas istenirken, büyük kentlerde ortaya konacak imaj ile çok daha kısa sürede çok daha geniş kitlelere ulaşılacağını düşünüyorum...
Ve önümüzdeki seçimlerin Esenyurt'ta oldukça renkli geçeceğini de belirterek şimdiden tüm adaylara başarılar diliyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi