Gazete okurken, TV seyrederken, bazı haber veya konuşmalardan etkileniyoruz. Cevap verme, ders verme, savunma, düzeltme ihtiyaçlarından etkilenip ben de karşılık verme veya bilgilendirme ihtiyacı duyuyorum.

Ben sağlık sektörü bilim insanıyım. Çok emek verdim. Çok doluyum. Bunları; Öğrencime, genç arkadaşlarıma, hastalara ve siz okuyucularla paylaşıyorum. Paylaşacağım da. Bu yazımda onlardan biri.

Amerikan Başkanı Biden'ın aklı yerinde mi! yazısını bir gazetemizde okudum. TV' larda da sıklıkla seyrediyoruz. Gerçi haber veya diğer sosyal medya da bu tip haberleri normali, abartısıyla hep görebiliyoruz. Düşünün ki bu insan Dünya ya üst düzey de hükmetmektedir. Aldığı kararlar sıklıkla uygulanıyor. Haklılığı veya haksızlığı bir kişinin kararları ile mi alınıyor. Yoksa birlikte olduğu arkadaşlarının da etkisi oluyor mu? Yapılanlara baktığımız da ne talihsiz bir gezegende yaşıyoruz demek geliyor içimden.

Konuya benzetme ve karşılaştırmalar ile gireceğim. Biz insanoğlu yaklaşık, ortalama 40 trilyon hücreden oluşuyoruz. Hücre, organizmanın en küçük fonksiyonel birimidir. Bu hücre bir insanın maketi sayılır. Organizmada kararları o verir. Bir doktor üzerinden konuşursak; tanıyı onun üzerinden, tedaviyi onun üzerinden ve hastalığın takibini de onun üzerinden yapmaktayız. Ayrıca da biz, yani organizmamız bunun gibi tek hücreden 40 trilyona erişiyoruz. Bu bir mucizeler serisidir. Bu serinin yaklaşık bugünkü bilgiler üzrinden konuşursak yüzde 85'i tıp biliminin bilim insanlarının kontrolundadır.

Konumuza dönelim. ABD Başkanı ülkesi güçlü olduğu için mi kazanıyor. Bu gezegenin güç çeşitlemelerinin çoğuna o mu sahip. Gücü oluşturan unsurların çoğu onda mı var? Organizma da bu güç organ ve sistemlere dağıtılmış durumda. Birinin eksikliği halinde, bu eksiklik çok daha önceden tanımlanıp, organizma uyarılıyor veya bu konu ile ilgili uzmanlar tarafından tespit ediliyor. Tanı konulmaya çalışılıyor. Tanı dediğimiz şeyde tıp için tedavinin yarısıdır. Demek istediğim olaylar serisi; biri, diğeri, ötekinin kontrolu altında dengeleniyor. Bu yazdıklarımız bilim'in biz insanlara sunduğu avantajlar ön görüler serisidir.

Biden, demansmış, yaşlıymış, boş insanmış, aşırı yorgunmuş çok mu önemli. Devletlerin idaresinde de tek kişi olmak bir anlam ifade etmiyor. O bir sembol olarak kabul ediliyor.Yakında kaybettiğimiz İngiliz Kraliçesi de ayni pozisyonda değil miydi? İşte bunun için demokrasi ile idare edilen devletler çok kişiden oluşmuş parlamentolar oluşturup grup-çoklu birleşen kişiler ve farklı mesleklerden oluşan, bilen kişiler den oluşturulur. Ülkemizin bugün kü durumuna baktığımız da durum böyle mi? Tek kişi kararlar alıyor. Ne derse olmasını istiyor. Bilim kuralıymış, grup kuralıymış hak getire...Etrafında kendisine biat eden sözde parlamenterler. Son haftanın bir parlamenterinin durumu buna iyi bir örnek. Tek adam düzeninin, otoritenin, dikta özleminin, faşizm sevdasının belirtileri gibi. Amerikada sembol kişinin sıkıntısı durumunda alt grupların nasıl ülkenin çıkarlarını koruduğunu hep birlikte görüyoruz. Hem onun kusurları ve tenkit edilmesi gereken tarafları yok mu? Tabii ki var. Onlar da ülke çıkarları söz konusu olduğunda kendilerine kıyak geçmiyorlar mı? Hem de nasıl! Bunu da en iyi ABD de görüyoruz. O zaman madem birleşmiş milletler var. Bu pozisyonda onun görevi de bu parlamentoları düzenlemek. Bunun için kaba kuvvet kullanmadan gerekeni yapmaktır.

Saygılarımla