Çanakkale

Plakası on yedidir

Ah çekmeden nasıl denir

Uhud desem kızar Bedir

Çanakkale destanı var...

Türkler Süleyman Paşa 1356 Gelibolu yarımadasına geçince orada çimpe kalesi var. Rivayet odur’ ki halk arasında çimpe kalesi altı üstüne dönesi diye dile getirirler, kale fethedilir.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u almaya karar verince Avrupa’dan gelecek yardımları engellemek için Dardanel koyuna bir kale yapmaya karar verir.

Troas, Dardanellos olarak anılan, kale yapılınca şehrin adı Kale’i Sultani ismini alır, son zamanlara kadar bu isimle anılır, Kelenin çanağa benzemesi veya çanak çömlek sanayiinin ileri olması ile Çanakkale ismiyle anılır.

Halk arasında çanak çömlek yapanların yaptıkları su kaçırınca biz sana kız istemeye gitmeyiz sen git ustandan bu işin püf noktasını öğren.

Çırak gider ustasına usta bu işin püf noktasını bana öğret deyince usta çamuru hazırlatır tezgâhın başına geçerler, çırak elleri ile yapmak istediği her ne ise, şekil verir ne zaman çömlek malzemesinde su kabarcıkları oluşur bunları gören usta püf diye söndürür işin püf noktası su kabarcıklarının patlatılması ile testi su kaçırmaz olur çırakta böylece püf noktasını öğrenmiş olur.

Çanakkale Tekirdağ’dan başlar. Tekirdağ’da 5 adet Çanakkale Şehitliği bulunmaktadır. Bu Şehitliklerde 371 Çanakkale şehidi yatmakta, bu şehitlerin 46 tanesi Tekirdağ nüfusuna kayıtlı olup diğerleri 26 ile dağılmaktadır.

57 Piyade alayı Tekirdağ’dan kurulur başındaki komutan Hüseyin Avni paşa alayın tamamı şehit düştüğü için ülkemizde bir daha bu adla anılan bir alay olmaz.

Hüseyin Avni bir gün gel hele Mustafa bir oğlu olmuş adını Tekin koymuşlar gel gör ki Hüseyin Avni yedi gün sonra şehit olur.

Bunu bilen Mustafa Kemal savaş bitince bu Tekini bulur askeri okula kaydını yaptırır soyadı kanununda Tekin senin baban Arıburnu’ da şehit düştü senin soyadın Arıburnu olacak der ve bu Tekin Hava kuvvetleri komutanı Senato başkanı olur.

Savaşta şehit olan arkadaşının oğlunu bulup eğitimine ve istikbaline yön veren Mustafa Kemal: işte Mustafa Kemal kolay olunmuyor.

Çanakkale savaşlarına katılmak için Anadolu'dan gelen askerler bazıları deniz yolu bazıları trenle gelirler bunların bazıları Çorluda iner bazıları Uzunköprü’ye geçerler.

Gelibolu yarımadasına çoğunluğu yürüyerek giderler talim terbiye yeri koru dağın eteğinde benimde köyüm olan Pişmanda istihkâmlarda eğitilirler.

Mustafa Kemal siz şehit olunca yerinize yenileri gelecek dediği yer işte bu istihkâmla, yürüyerek üç saatlik mesafe. Birileri diyor ya benim dedemde Çanakkale de benim ninem de Çanakkale’de.

Talim terbiye atışlar bitince istikamlar köy merkezine bir Km. askerleri bazıları köye gelirler kavun karpuz isterler kalmadı be kızanım nine biz kabakta yeriz sen bize kabak ver.

Koru dağında Gelibolu yolunda bir semtin adı Portakal hangi yoldan gittiniz avı nerede vurdunuz Portakalda adını alış nedeni Akdeniz şehirlerinden gelen bir asker yediğin portakalın kabuklarını orada atar bunu bulan benim köylü oranın adını portakal koyar.

Koru Dağını zirvesinde Yerli sudan başlayıp Süleymaniye köyü üzerinden Evreşe’den geçip Kavak deresine ulaşıyor. Bu yol kırma taştan yapılı olup özelliği hiç köprüden geçmez, nedeni düşman denizden görüp köprüyü bombalayıp ulaşımı engelleyemesin diye. Bu çok önemli bir stratejidir.

Kavak deresinde belli Aralıklarla 5 adet geçit vardır eski yolda bunların tabelaları vardı yeni yola dikilmedi. Gelibolu başkanım neredesin rica ediyorum dik bu tabela yazılarını analım bu eşsiz komutanlarımızı.

Birinci geçit Muzaffer Tuğ savul ikincisi Refet Bele üçüncüsü Tuzcu, Talay ve Mengüç paşalar. Yaklaşık 2 Km. Aralıklarla 2 Metre derinlikte 2 metre genişlikte düşman boğaza saldırınca geçitteki askerler dikiliyor karşılarına Saroz’a saldırılarsa düşmana görünmeden yine çıkıyorlar karşılarına.

İlk defa Mehmetçik sözü Bigalı Mehmet savaş sırasında mermisi biter tüfeği parçalanır, ateş etmekten dağılan silahının parçalarını düşmana atar sonra yerde bulduğu sert cisimleri taş kaya atar düşmanı savuşturur ilk defa Mehmetçik lakabını alır Biga Bahçe köylü olup orada yatmaktadır.

Çanakkale savaşına damga vuranlardan 1889 doğumlu Balıkesir Havran Çamlık köyü kaldırdığı mermi 83 okka 3 adet kaldırır toplamda 249 okka. Zira Çanakkale savaşlarında Osmanlının elinde 275 Kg. mermi atacak topu namlusu bulunmamaktadır.

Seyit onbaşıyı İsmet paşa kendisini buldurur seni maaşa bağlayalım geçimini nasıl sağlıyorsun deyince ben maaş istemem ormandan geçimimi sağlıyorum bu orman muhafaza memurları beni rahat bıraksınlar, ricası İsmet Paşa tarafından yerine getirilir.

Padişah efendimiz Sultan Mehmet Reşat döneminde abisi II. Sultan Hamit haliçte donanmamızı çürütünce İngilizlere II. Savaş gemisi sipariş verilir, 14 bin altın.

Bütçede para yok bunun için halktan gönüllü para talep edilir, iki ana bacımız da para vermek isterler ancak paraları yok Beyoğlu'nda Rum kuaförler peruk için saç satın almaktadır.

Bunu bilen ana bacılar dinen saçını kestirip satmak helal olmasa ’da giderler saçlarını satarlar ve bu iki gemini alımı için katkı yaparlar.

Bu gemilerin adı Sultani Osmaniye ve Sultan Reşat düğün yapanlar bilirler takı için kuyumcuya gidilir ve beşibirlik istenir kuyumcu sorar Hamit mi yoksa Reşat mı olsun deyince gelin adayı atılır Reşat olsun daha kalitelidir, nedeni ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Birinci dünya savaşına henüz Osmanlı girmemiştir. İngilizlerin sıkıştırdığı iki Alman gemisi Goben ve Breslau gemileri satın aldık gerekçesi ile Osmanlıya sığınır adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirilir Alman komutanlar komutasında Osmanlı askerleri doldurularak Karadeniz’de bulunan Rus gemilerine ve Karadeniz sahillerini bombalarlar böylece Osmanlı savaşa girmiş olur.

Bu iki gemi Osmanlı adına savaşa girince İngilizler parası ödenmiş bu iki gemimizi ve kamaları değiştirilmek için gönderilen en uzun namlulu topumuzu vermezler.

Çanakkale savaşında bir İngiliz Zabit ile bir Türk Zabit savaştan sonra sağ kalırsak görüşelim derler. Gün olur bizi Gazi 104 yaşında Londra’ya gider arkadaşını arar bulur.

İngilizler elimizde hazır iki Çanakkale savaşın yaşayanı var, onları dinleyelim, oturum düzenlenir, bizim gazi siz sözünüzde durmadınız bizim size parası ödenmiş iki savaş gemisi ve iki de namlusu değiştirilmiş topumuz var onları iade etmediniz deyince.

Haklısınız, paralar hazırlanır buyurun bizim Gazi ben bunları kabul edemem deyince, arkadaşı o zaman hatıra olarak kabul et ha öğlemi paraların demetlerini yanına çeker bir demetten 50 Sterlin çıkartır ortadan ikiye ayırır ve arkadaşına hatıra öğle değil böyle saklanır al yarısı sende yarısı bende İşte beni onurlu atam.

İstanbul Anadolu yakasında bir semt ve durak adı var. Ayrılık çeşmesi adı nereden geliyor? Çanakkale’den dönen sağ kalan 22 alay askerleri aileleri ile burada kavuşurlar, hasret giderilir ve yeni bir Suriye cephesi oluşturulur başlarında komutan Mustafa Kemal Paşa. Kavuşurlar ve ayrılırlar.

Erzurum’da ana bacı oğlu Mehmet ile kocası Muhammet’i Çanakkale savaşına gönderir. Aradan 4 yıl geçer savaş biter askerler geriye döndü haberi gelir, ana bacı eşini ve oğlunu askere gönderince bahçesine gül diker. Geldiklerini haber alınca bir demet gül keser Tren Garına gider o vagon bu vagon ne Mehmet nede Muhammet yoktur.

Ana bacı kırmızı gül demet demet sevda değil bu bir alamet gitti gelmez Mehmet, Muhammet diye ağıt yakar.

Hey on beşli onbeşli Tokat yolları taşlı onbeşliler geliyor yârimin gözü yaşlı fistan aldım endazesi on yediye ben dolandım sende dolan gel beriye derken bu ezgi Çanakkale’den dönenlere söylenir.

Osmanlıda uzunluk ölçü birimi arşın ancak yol ve duvar ölçülüyorsa 75,8 kumaş 68.25 peki endaze 65 santim ipekli kumaşların ölçü birimi işte bu ezgide demek istiyor ki Çanakkale’den dönenlere siz kıy matlısınız onun için size ipekli kumaş aldım.

Yeni Zelanda’da bir park yaparlar parkın adını Atatürk parkı koyarlar her sene 29 Ekim'de o parkta tören yaparlar açılış sözleri:

Atatürk 1934 yılında, Anzak askerleri için,” Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarınızı harbe gönderen analar. Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.

Gelibolu gölyaka köyünde toplu sünnet yapılır çocuklar hazırlanır sünnetçi elinde neşter görülür ucundan biraz keser bunu adına sünnet denilir sünnetin Türkçe karşılığı sözünde durmaktır. Kurbanda sünnette HZ. İbrahim ve oğlu İsmail arasında geçer iki hadisede sözünde durmak için yapılır.

Gölyaka’da sünnet edilen aday canı yanınca ah anam babam diye bağırmaz farz olan sünnet değil C U M H U R İ Y E T T İ R .

Çanakkale savaşına katılan topçu okulunda okuyan Cemal Gürsel, Cevdet Sunay deniz okulunda okuyan Fahri Korutürk savaş bitince Mustafa Kemal gidin eğitiminizi tamamlayın der ve bu üç Çanakkale savaşına katılanlar daha sonra ülkemizde üçü de Cumhurbaşkanlık görevlerinde bulunmuşlardır.

18 Mart Dar delen koyuna mayınları düşmana göstere göstere döşeyip gecenin ilerleyen saatlerinde mayınların yerlerini değiştiren Nusret Mayın gemisi dört arkadaşını bu işlem sırasında şehit veren 6 cı Cumhurbaşkanımız Fahri Korutürk.

Çanakkale içinde aynalı çarşı ana ben gidiyorum düşmana karşı. Dur yolcu basıp geçtiğin bu topraklar bir devrin battığı yerdir. Eğil’de kulak ver binlerce kefensiz Mehmetçiğin yattığı yerdir.

Ruhları Şad olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Celal Bilgen Arşivi