Tüm dünya ile birlikte ülkemizde de bizlere zor ve korkutucu anlar yaşatan bu virüs herkesin yaşam tarzını alt üst etti.

Geri dönüp bakıldığında, Dünya Sağlık Örgütü’nün Almanya’da Robert Koch Enstitüsü Başkanlığı’nın hazırladığı “Risk Analizi ve Halkı Koruma” başlıklı raporda, ‘Sars CoV’ virüsünün mutasyona uğrayıp ‘Pandemi olacağı, tüm dünyayı etkileyeceği ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olacağı belirtilmiş.

Ülkemizde, Cumhurbaşkanlığımızın 12 Nisan 2019 gün ve 2019/5 nolu ve Küresel Grip salgını (Pandemi) konulu genelgenin 13 Nisan 2019 gün ve 30744 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan genelgede ülkemizde böyle bir tehlikeye karşı dikkatli olunması belirtilmiş.

ROBERT KOCH ENSTİTÜSÜ RAPORU

Enstitünün hazırladığı ve Alman Meclisi’ne sunulan10.12.2012 tarihli ve 17/12051 sayılı raporda ön görülen hususlardan bazıları şöyle:

* SARS Cov, mutasyona uğrayan yeni virüs insanların bağışıklık sistemini hızla çökertecek.

*Kontrolü Aıds’ten zor olacak.

* Virüsün belirtileri, boğaz ağrısı, kuru öksürük ve nefes alma zorluğu, üşüme titreme, baş dönmesi, kas ağrısı, ihsal vücutta ekzama şeklide kızarıklıklar olacak.

* Virüs, damlacık partiküler, dokunma ile geçecek ve görüldüğünde ilaç ya da aşısı bulunmamış olacak.

* Virüs Güneydoğu Asya’dan vahşi hayvan satılan pazarlardan başlayacak ve tüm dünyaya yayılacak.

* Virüse karşı karantina önlemleri alınacak. Okulların kapatılması, kalabalık yerlerde bulunma ve yakın temas yasağı olacak.

* Virüs üç dalga olarak yayılacak. En tehlikelisi ilk dalga olacak. Önlemler alınacağı için diğer dalgalar çok etkili olmayacak.

* Virüs vukuğu bulduğu zaman hava trafiği durma noktasına gelecek. Elektrik ve iletişimde sorun olmayacak. Trafik yoğunluğu düşecek, evlere paket servislerinin artacağı yer almış.

* Salgının çoğalması durumunda da sağlık personeli ve hastanelerin yetersiz kalacağı da eklenmiş.

Bu rapor kahin işi filan değil. Gaipten de bilgi verilmediğine göre, bilimin önemi ortaya çıkıyor. Bizde ise bu işleri yapacak olan Hıfzısıhha Enstitüsü’nün kapatılmasına ne demeli?

2019/5 NOLU GENELGE UYGULANMADI MI?

Alman Koch Enstitüsü yukarıda bazı kısımlarını özetlediğim raporu Alman Meclisine sunduktan sonra, Alman hükümeti ön görülen tedbirleri almış mıdır bilmiyorum. Vaka ve ölüm sayısı orada az olduğuna göre almışa benziyor.

Gelelim ülkemize; Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yürürlüğe giren 2019/5 nolu genelgede, Pandemi konusuna dikkat çekilerek, tedbir alınması talimatı verildiği görülüyor.

Bu genelge de özetle, İnfiluenza virüslerinin yol açacağı hastalıkların gelişerek Pandemi’ye dönüşmemesi, dönüştüğünde ise alınması gereken tedbirleri almaları için Sağlık Bakanlığı Koordinatörlüğü’nde Valiliklere ve Bakanlığa verilmiş.

Küresel bir salgın olması durumunda illerde hazırlık planları yapılacağı, hastaneler ve tedavi merkezleri dışında kamu kuruluşlarında da sağlık hizmeti verilmesi konusunda gereken tedbirlerin alınması istenmiştir.

Ayrıca, “Pandemi döneminde kamu hizmetlerinin aksamaması için, “Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı “ ve “Pandemik İnfluenza İl Hazırlık ve Faaliyet Planı” hazırlanması için, Sağlık Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatınca ihtiyaç duyulacak her türlü katkı ve destek bütün kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle sağlanacaktır” deniliyor.

Bu durum karşısında Cumhurbaşkanlığının ilgili bakanlık ve kurumları ikaz edip, görev verdiği halde virüsün ülkemizde baş göstermesiyle yapılan çalışmalara bakıldığında, bu genelgeye uyulmadı belki de okunmadığı izlenimi veriyor. Genelgede belirtilen hususlara başta bakanlık ve  Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğü’nde, kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamaya yeni başladığı görülüyor.

Bu konunun ilgililere sorulup sorulmayacağı elbette Sn. Cumhurbaşkanımızın taktiridir. Genelge dikkate alınmış olsaydı ulusça bu kadar telaşa kapılmazdık düşüncesindeyim.

65 YASAĞI DOĞRU KARAR MI?

Yine de geç kalınmış değil. Her ne kadar 65 yasağı uygulanmaya başlanmış ise de vakalara ve ölümlere bakıldığında, İran da 6 yaşında bir çocuğun, İngiltere’de 22 yaşında İstanbul’da 33 yaşında genç bir kadının, yine 44 yaşındaki güvenlik görevlisinin olduğu gerçeği var. Böylece 65 yaş sınırlamasının yeterli olmadığı da ortada. Bu gurupta olanlardan alt hastalığı olanların daha çok etkileneceği gerçeği, virüsün yaşa başa bakmadan herkese hayati tehlike yaşatacağı anlatılmalı ve top yekün seferberliğe katılmamız konusu ikna edilmelidir.

Sağlıklı günler dileğimle….