Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Gerçeği ayırt edebilmek…

Yapay Zeka’dan bahsediyorum. Pandoranın kutusu çoktan açıldı. ‘Pandora‘ ifadesi sıradan görünen ama öngörülemeyen olumsuz sonuçlara yol açabilecek şey olarak tanımlanıyor. Yapay Zeka da sanırım böyle bir şey… Mart ayı sonlarında, binden fazla teknoloji lideri, araştırmacı, uzman ‘Yapay Zeka‘teknolojilerinin toplum ve insanlık için ciddi riskler oluşturduğuna dair bir açık mektup yayınlamıştı.
* * * *
Mektup, insanlığa yönelik varoluşsal riskleri keşfetmeye çalışan ‘Future of Life Institute'tan bir grup tarafından yazılmıştı. İmzalayanlar yapay zeka laboratuvarlarını, teknolojinin arkasındaki tehlikeleri daha iyi anlayabilmeleri için en güçlü sistemlerini geliştirmeyi altı ay boyunca durdurmaya çağırmıştı. Yapay zekanın kontrolümüzün dışına çıkabileceğine, insanlığı yok edebileceğine inanan da var… Bunun çılgınca abartılı olduğunu söylüyenler de var.
* * * *
Mektubu imzalayan en önemli kişilerden Dr. Yoshua Bengio, kırk yıldır GPT-4 gibi sistemleri çalıştıran teknolojiyi geliştirmeye çalışıyor. Montreal Üniversitesi'nde profesör Bengio, ‘Çok güçlü yapay zeka sistemlerinde neyin yanlış gidebileceğini anlama becerimiz çok zayıf. Çok dikkatli olmalıyız‘ diyor.
Bizimle etkileşime girebilen sistemlerimiz var ve gerçekle sahteyi ayırt edemiyoruz‘ diyor.
* * * *
Genellikle ‘Yapay zekanın babası‘ olarak nitelenen Dr. Geoffrey Hinton
on yıldan fazla bir süredir çalıştığı Google'daki işinden geçen hafta ayrıldı. Şimdi çalışmasından pişmanlık duyduğunu söylüyor. ‘Ben yapmasaydım, başka biri yapardı‘ diye kendini teselli ediyor. Yapay zekaya dayalı ürünler yaratmaya yönelik çalışmalar yapan şirketlerin tehlikeye doğru yarıştığını söylüyor. New York Times gazetesine konuşan Dr. Hinton, ‘Kötü niyetlilerin yapay zekayı kullanmasının nasıl önleneceğini görmek zor‘ diyor.
* * * *
Google’ın Yapay Zeka gurusu Dr. Hinton, 2012’de Toronto Üniversitesi'nde iki yüksek lisans öğrencisi ile yapay zeka sistemlerinin temeli olan teknolojiyi yaratmıştı. Binlerce fotoğrafı analiz edebilen bir sinir ağı kurmuştu. Bir sinir ağı, verileri analiz ederek beceri öğrenen matematiksel bir sistem. Dr. Hinton, kolay akılda kalabilmesi için buna ‘Derin Öğrenme‘ adını vermişti. Şimdi ise ‘Acil endişem ortalama bir insanın artık neyin doğru olacağını bilemeyeceğidir. Bu şeylerin çok uzak olduğunu düşündüm. 30 ila 50 yıl ya da daha uzun olduğunu sanıyordum. Açıkçası, artık bunu düşünmüyorum‘ diye konuşuyor.
* * * *

En basit örnekleriyle geçen ay Papa Francis'in kabarık bir Balenciaga ceketi giydiğini, Pasifik Kuzeybatısını harap eden bir depremi, eski ABD Başkanı Donald Trump’ı Manhattan bölge savcılığına teslim olurken gördük. Bunların hiçbiri meydana gelmemiş olmasına rağmen Yapay Zeka aracılığıyla yaratılmıştı. Artık fotoğrafların gerçek görünmesi için gerçeklik bile gerekli değil – gerekli olan sadece istemi yanıtlayan Yapay Zeka. Herhangi bir görüntü üretilip manipüle edilebiliyorsa, gördüğümüz herhangi bir şeye nasıl inanabiliriz? Yapay zeka, gerçek ile kurgu arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran gerçeğe yakın görüntüler yaratmasına izin veriyor.
* * * *
İçinde Yapay Zeka olan pandoranın kutusu açıldı. Durdurmanın imkansız olabileceği bir teknolojik yarış başladı. Şu anda, endüstri artık geleceği olarak gördüğü, üretken ‘Yapay Zeka' alanında harıl harıl çalışıyor. Dr. Hinton’un New York Times gazetesindeki konuşmasından anlıyoruzki, onun endişesinin özünde, yeni makinelerin insanlardan çok daha iyi - ve daha hızlı - öğrenici olduğu gerçeği var.
* * * *
‘Derin öğrenme elimizdekilerden çok daha iyi bir öğrenme algoritması olabilir. Bu ürkütücü. Daha fazla şeyi daha hızlı öğrenebilen ve bunu anında birbirlerine öğretebilen bilgisayarlarımız var. Sanki odadaki insanlar kendi kafalarında olanları anında benim kafama aktarmaları gibi bir şey‘ diye konuşuyor.
* * * *
Daha da ilginci, onu asıl endişelendiren, bu güçlü teknolojinin tamamen birkaç büyük şirketin elinde olması. ‘Gerçekle sahtenin ayırt edilemeyeceği‘ bir dünyaya doğru yol alıyoruz sanki. Gelişmiş yapay zeka, dünya tarihinde derin bir değişikliğe yol açabilir. Türkiye bu konuları ne zaman tartışacak/konuşacak acaba… Ne dersiniz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi