100. yılında Türkiye

29 Ekim bu yıl Türkiye için oldukça önemli. 100. yılına tanıklık ettiğimiz özel ve oldukça önemli bir gün olacak. Nice yüzyıllara..

Özellikle Cumhuriyet’in 100. yıl hazırlıkları gerek özel sektörde gerekse birçok kurum ve kuruluşlarda büyük çaplı hazırlıklarına devam ediyor.

Yüzüncü yıla özel marşlar besteleniyor, birçok sektörde 100. yıl atıfta bulunularak etkinlikler ve kutlamalar için planlamalar yapılıyor.

Birçok büyük ve küçük idarelerin başlattığı belediyeler ya da sivil toplum kuruluşları tarafından 81 ilde kortej, program, konser ve etkinlik ile 28 Ekim’den itibaren tam anlamıyla şenlikler ve bayram tadında bir 29 Ekim’i milletçe kutlamak istiyoruz.

Tarihte eşine az rastlanır tarihi bir olaya tanıklık ediyoruz bu bir gerçek, 100 yıl dile kolay. Bu vatan kolay kazanılmadı. Yıllarca süren savaşlar, yitip giden hayatlar hep bir mücadele içindi. O da vatan!

Peki hiç düşündünüz mü? Atatürk hayatta olsaydı bu önemli günde neler söylerdi? Ya da 100 yıl boyunca bunları yaşadık şimdi sıra sizde deyip ne gibi tavsiyeler verirdi?

Naçizane düşüncem gelecek vaad eden bir Türkiye’nin daha iyi şartlara kavuşması için pes etmememiz gerektiğini hatırlatırdı.

Tarıma ve öze dönmemiz gerektiğini ve kesinlikle teknolojiyi es geçmeden en iyi şekilde hayatımıza entegre etmemizi üstüne basa basa hatırlatırdı.

Dijital çağ ile birlikte gerek sağlık, eğitim, ekonomi, sanayi aklınıza gelebilecek her türlü hizmet sektöründe yapay zekayı da referans alarak daha iyi noktalara gelmemiz için çaba sarf etmemizi, kendimizi küçük görmememiz gerektiğini, geleceğin her daim yeni nesilde olduğunun bilincine vurgu yapardı. Söylenecek çok şey olsa da kısaca işin özünün genel hatlarıyla ülkemize sahip çıkmamız gerektiğini bizlere aktarırdı diye düşünüyorum.

Özellikle Türkiye gündeminin sürekli değiştiği dakikalarda uzman isimler ve astrologların ülkemizi yeni yüzyılda neler beklediğini dinler dururum. Astroloji’ye uzaktan ilgi duyan biri olarak genellikle Türkiye’yi zorluklarla mücadele edeceğimiz ve güzel günlerin kapıda olduğuna dair söylemler mevcut.

Herşeye rağmen mücadeleci ruhumuz bu milleti ayakta tutan tek gerçek diyebilirim. Keza düşsek de ayağa kalkmasını iyi bilen bir toplumuz. Birçok zorluklar pandemiyle beraber hem Türkiyemizi hem dünyayı fazlaca sarsmaya devam ediyor. Bunu herkes biliyor. Ekonomi, enflasyon, hayat pahalılığı bunlara herkes aşina. Herkesin yaşadığı ekonomik ve kaygılı bir dönemden geçiyoruz. Temennim ve inancım da herkes gibi tamamen güzel ve refah dolu günler görmek. Umutlu ve umudunu kaybetmek istemeyen bir genç olarak Atamızın bir sözüyle yazıma son vermek istiyorum.

“Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Mustafa Kemal Atatürk

Güzel düşünerek güzellikleri hayatımıza çekmek dileğiyle..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nihan Konyalı Arşivi