Muammer Aydoğmuş

Muammer Aydoğmuş

Nefret dili

Türkiye, 2. tur Cumhurbalşkanlığı seçmi için sandık başına gitti. Bu yazıyı kaleme alırken henüz oy kullanma işlemi devam ediyordu. Bu nedenle kimin kazandığı daha belli olmamıştı. Konumuz seçimi kimin kazandığı değil, seçim sürecinde kaybeden nefret dili...

Ülkemiz yaklaşık 3 aydan beri yoğunlaştırılmış bir seçim sürecini geride bıraktı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir sonucu olarak, seçim öncesinde güçlü ittifaklar ortaya çıktı. İki güçlü ittifak ise 2. tura kaldı. Cumhurbaşkanlığı yarışı devam ederken özellikle sosyal medyada çok güçlü bir nefret dili oluştu. Bu dil sadece trol dediklerimizde değil maalesef her gün ekranlarda boy gösterenlerde, siyasetçilerde haliyle onları destekleyen belli bir kesimde kendini gösterdi. Bu dil, ülkenin birlik ve bütünlüğüne zarar verirken, bir arada yaşama kültürünün de altına dinamit koydu.

Birbirlerini tehdit edenler, asacağız, keseceğiz, boğazlayacağız diyenler, seçmeni aşağılayanlar...

Bu ortam provokatörlerin arayıp da bulamadığı bir ortamdır. Elbette onlar da devreye girecek. Bu tür hassas süreçleri değerlendirecek. Yangına körükle gidecekler. İşte bütün bunlara karşı dikkatli olmak da fayda var. Bu ülkenin geleceği adına sağduyulu olmak lazım. Bu ülke çatışmadan çok çekti. Olan bizim insanımıza oldu. İnsanımız kaybetti, ülkemiz kaybetti. Kazananlar bu ülke üzerinde menfaati olanlar oldu.

Demokrasinin vazdgeçilmez unsurlarından biri de seçimdir. Millet seçimlerde iradesini ortaya koyar, kendisini yönetecek kişileri belirler. Sandıktan çıkan sonuçlara da herkes saygı gösterir. Elbette seçimlerin güvenliği de çok önemlidir. Her ne kadar bazı aksilikler yaşansa da Türkiye'de millet iradesi tam olarak sandığa yansır. İtiraz olanakları vardır. Bütün partilerin seçimi takip etme imkanı mevcuttur. Her kim olursa olsun sandık başında eşittir. İşte bu yüzden seçimden sonra ahlanıp vahlanmak yerine sandıklara sahip çıkmak, olası bütün hilelerin önüne geçmek lazım. Ve sandıktan çıkan sonuca herkesin saygı göstermesi gerekir.

Türkiye bugün önümüzdeki 5 yıl kendisini yönetecek Cumhurbaşkanı'nı seçiyor. Hiçbir zafer kalıcı olmadığı gibi hiçbir yenilgi de kalıcı değildir. Her kim kaybederse kaybetsin, önümüzdeki 5 yıl içerisinde hatalarından ders çıkarıp, halkla bütünleşmeyi sağlayıp, sağlam bir örgütlenme kurarsa 5 yılın sonunda gülen taraf o olacaktır. Hesaplaşma süresinin uzun sürmemesi, bu süreçte doğru kararların alınması şarttır. Çünkü demokrasi her zaman, herkese lazımdır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muammer Aydoğmuş Arşivi