Adil bir seçim ortamı olmadıkça sonuçlar değişmez!

Türkiye bir seçimi daha geride bırakarak 13. Cumhurbaşkanını seçti ve artık herkesin iki elinin arasına kafasını alarak ciddi bir hesap yapması gerekiyor.

Önce kazanan iktidar partisi büyük bir oy kaybının sebeplerini araştırmalı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha ılımlı bir politika üretmesi gerektiğini yanındaki danışmanları da sık sık vurgulamalı.

Yaklaşan yerel seçimlerde de başarı göstermek istiyorsa kendisine oy vermeyenleri terörist ilan etmekten vazgeçmeli.

İnsanları dışlamamalı, kucaklamalı.

Sadece kendisine oy verenlerin değil tüm ülkenin cumhurbaşkanı olduğunu sözde değil özde de göstermeli.

*

Bu güzel ülkeye özgürlük tohumları yeniden ekilmeli.

İnsanlar memleketinde ayrışmadan, kutuplaşmadan, birlik beraberlik içerisinde huzur içinde yaşamalı.

Ekonomiye, turizme, eğitime, spora, sağlığa güven gelmeli.

Gençleri umutlandırıcı projeler geliştirmeli.

Çiftçiler, tarım politikaları geliştirilmeli.

Üreten, çalışan, emekçi kesimler teşvik edilmeli.

*

Çılgın projeler değil mantıklı, makul, planlı, çağdaş, insani projelere imza atılmalı.

Zengin ile fakir arasındaki uçurumu kapatmak için çalışmalar yapmalı.

Milli geliri artırmak için geçici politikalar değil daha sağlıklı ve kucaklayıcı politikalara imza atmalı.

Kadın hakları savunulmalı.

Gençler, çocuklar kendilerini daha huzurlu ve daha güvenli bir ülkede olduklarını hissetmeli.

Basın özgürlüğü sonuna kadar savunulmalı.

Basında yandaş/karşıt bakışı ortadan kalkmalı.

Devletin tüm imkanları sadece belli bir basın yayın organlarına sunulmamalı.

Basın yayın kurumu sahipleri sadece ve sadece gazetecilik ile uğraşmalı, devletten, belediyelerden kıyak ihale peşinde koşmaları engellenmeli.


Dayatma adaylar yerine ön seçim olmalıydı!

Kısaca ortada adil bir seçim ortamı yok fakat sadece Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetli olması, beyefendi olması, kibar olması, nazik olması, hoşgörülü olması da tek başına başarılı olmaya yetmez.

Ne yapmalı peki?

Öncelikle CHP’yi daha sağlıklı bir yönetici ortamına oturtmalı.

Ülkenin kurucusu konumunda olan bir kurumsal partiyi kendi iletişim ağını kuramadı konumuna sokanları acilen partiden uzaklaştırmalı.

Köstebeklere yol vermeli.

Dayatma aday listesinden ziyade ön seçim yaparak adayları belirlemeli.

Yüzde bilmem kaç oyu olanlara bol keseden milletvekili dağıtmak yerine, partiye oy taşıyacak adaylar ile yola çıkılmalı.

Mükerrer seçmenler var!

Bakın bu rakamlara ve lütfen cevap verin.

Son üş seçimin rakamlarına bir göz atalım.

2018 - Toplam Seçmen 59.354.840

Kullanılan oy 51.183.729

Geçerli oy 50.130.419

2019 - Toplam Seçmen 57.093.410

Kullanılan oy 48.340.184

Geçerli oy 46.431.717

2023- Toplam seçmen 64.190.651

Kullanılan oy 55.836.055

Geçerli oy 54.442.419

*

2018 seçimlerinde toplam seçmen 59.354.840 kişi. Bu rakama ilk defa oy kullanacakları 5.200.000 kişiyi de eklersek 64.554.840. seçmen yapıyor.

2023 seçimlerinde açıklanan rakam 64.190.651 kişiden 64.554.840. rakamı çıkarılırsa 364.189 seçmenin eksik olduğu görülüyor.

Aradan geçen beş yıllık sürede en az iki buçuk milyon civarında ölüm olduğunu ve bunların çoğunluğunun ise seçmen olduğunu da belirtirsek, seçmen rakamının en fazla 61,5 milyon civarında olması gerekiyor.

O halde bu rakam 64.190.651 seçmen sayısına nasıl ulaşıyor?

Zaten 2018 seçimleri ile 2019 yerel seçimleri rakamlarına baktığımızda 59.354.840 olan seçmenin 57.093.410 rakamına gerilediğini iki milyondan fazla seçmenin azaldığını görmekteyiz.

*

Hemen Türkiye İstatistik Kurumu ölüm statiklerini sorguladım.

Ölüm sayısı 2020 yılında 507 bin 938 iken 2021 yılında yüzde 11,4 artarak 565 bin 594 olmuş.

2022 verileri yok ama bu iki yıl baz alınırsa 2018 ile 2023 yılları arasında ortalama 2,5 milyon ölüm olduğunu söylemek mümkün.

Ölümlerin yüzde 90’ından fazlasının yaşlılığa bağlı olduğunu varsayarsak iki milyondan fazla seçmenin azalması gerektiğini vurgulayabiliriz.

Oysa rakamlara bakıldığında bu sayı azalmamış tam tersine en az 2,5 milyon çoğalmış.

Pandeminin yaşandığı yıllar, depremlerin yaşandığı yılları da baz alırsak bu rakamın daha yüksek olması gerektiği ortadadır.

YSK acilen açıklama yapmalı

Bir başka deyiş ile çok kısa ve net rakamlarla konuşursak, 2018 seçimlerinde 59 küsür milyon olan seçmenin üzerine 5 milyon yeni seçmen geliyor, küsurat ile birlikte eder 64 milyon. 64’den 2,5 milyon vefat sayısını düşersek 61,5 milyon seçmen olması gerekiyor.

Açıklanan rakam 64.190.651.

Peki bu 2,5 milyon seçmen nereden geldi?

Bu sorunun cevabını kim verecek?

Rakamlar ortada.

Topla çıkar ben kaç gündür işin içinden çıkamıyorum.

Siz de yapın.

Üstelik benim matematikle aram iyidir.

Şayet görmediğim bilmediğim bir şey varsa lütfen uyarın.

Nasıl oluyorsa seçmen rakamı 2018’den 2023’e gelene kadar 59 milyondan 64 milyona çıkıyor.

Erdoğan’ı zor günler bekliyor

Son iki yıldır dünya genelinde devam eden ekonomik sıkıntılar ülkemizde de epey kendisini belli ettiriyor.

Seçim döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan çok ciddi vaatlerde bulundu.

Bir tarafta var olan belli başlı ödemeler dengesi.

Diğer tarafta bütün bu ekonomik yükümlülüğün üzerine gelecek seçim vaatleri.

Gerek Ak Parti’yi gerek ise Erdoğan’ı çok ciddi günler bekliyor.

Temennimiz bu güzel ülkenin her şeyin üstesinden başarı ile gelerek daha güçlü bir şekilde şahlanarak yoluna devam etmesidir…

ali-seker.webp


ALİ ŞEKER’E GEÇMİŞ OLSUN…

Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesi Karaali köyünde usulsüzlüklere itiraz eden CHP'li Ali Şeker’e büyük geçmiş olsun.

Yirmi yıllık arkadaşım dostum Ali Şeker tanıdığım en hoşgörülü, en nazik, en çalışkan insanlardan birisidir.

Dün kendisi ile görüştüm; “Bu köyde her seçimde kadınları sandığa götürmüyorlar. 30 kişi aynı anda sandığa başkalarının adına da oy kullanmaya kalkınca müdahale etmeye kalktık.

Kadınlar gelsinler kendileri kime istiyorsa yasalara göre oylarını kullansınlar dedik.

Bir anda 30 kişinin saldırısına uğradık.

Burnuma bir darbe aldım.

Kırık değil sanırım ciddi bir darbe.

14 Mayıs'da1090 kişi oy kullanmış.

Erdoğan'a 1074, Kılıçdaroğlu'na 16 oy çıkmış.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aradı geçmiş olsun dedi, itirazlarım için teşekkür etti ve üzüntülerini dile getirdi” dedi.

*

Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’na şunu da sormak gerekiyor.

Siz İstanbul 3. Bölge Milletvekili aday adayları arasında bulunan Ali Şeker gibi isimleri aday yapmadınız.

Gittiniz ne bu partinize ne de seçileceği bölgeye hiçbir katkısı olmayacak insanları listeye koyarak vekillik verdiniz.

İşte bu durumlarda seçimlerden başarı beklemek daha da zorlaşmış olmuyor mu?

kk-oy-secim.webp


KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI DAYATTI VE KAYBETTİ!

Muhalefetin de çıkarması gereken çok ders var.

Önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük bir görev düşüyor.

Özeleştiri yapmalı.

Çok açılı ve yönlü ölçmeli tartmalı araştırmalı.

Şayet 2023 seçimlerinin kaybedeni varsa ilk sırada Sayın Kılıçdaroğlu gelir.

Ana muhalefet partisi genel başkanısınız.

Tüm muhalefeti bir araya topladınız.

Her seferinde adayı altılı masa belirleyecek dediniz ama masaya kendi adaylığınızı dayattınız.

Diğer altılı masa etrafında toplananlara söz hakkı tanımadınız.

Kendi parti yöneticilerinize söz hakkı tanımadınız.

Bir aday listesi yaptınız evlere şenlik.

Sırf aday olmak için herkese bol keseden dağıttınız.

Ve gelinen noktada kaybettiniz.

Artık daha net düşünme zamanı gelmiştir geçiyor bile.

Erdoğan ile girdiğiniz seçimlerin tamamında kaybettiniz.

Artık genel başkanlığını yaptığınız Cumhuriyet Halk Partisi’ni siz ve etrafınızdaki yöneticileriniz ile yeni bir ekibe teslim etme zamanı gelmiştir.

*

Tabi ortada çok net adil olmayan bir seçim ortamı var.

Bunu da yazmasak olmaz.

Devletin tüm imkanları, bakanları, valileri, kaymakamları, bürokratları bir tarafta.

Diğer tarafta ise yüzde sıfır nokta bilmem kaç oyu olan siyasi parti genel başkanları, ülkenin yarısından fazlasının terör örgütü ile arasına mesafe koymadığı için ona da terörist gözü ile baktığı bir siyasi parti ile ittifak durumları.

Ülkedeki basının yüzde 90’ından fazlası bir yanda, ülkenin birkaç kırık dökük medya organında ekranlara çıkmak bir yanda.

İnterneti, iletişim ağlarını kendi istediği şekilde yönlendirmek ve kullanmak bir yanda.

Kendi siyasi partisinde bir iletişim ağı kuramayarak seçimlerden başarı ile çıkmayı hayal etmek bir yanda.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi