CHP’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra başlayan ‘Değişim’ tartışmaları bir çok trajikomik olayı da beraberinde getirdi. Oturduğu mahalleden delege seçilemeyen Özgür Özel, kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’na rakip oldu. CHP’deki asıl fıkra il delegelerinin pazarlıklarında yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde Avrupa yakasındaki delegeleri ikna etme görevi verilen bir belediye başkan yardımcısıyla buluştum. Yemek yediğimiz yerde bir haber kanalı açıktı. Özgür Özel adaylığını açıklıyordu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun görev yaptığı süre içerisinde hep Manisa’da liste başı olan Özel “Değişim” istiyordu….

Ben Özel’in adaylık açıklamasına gülerek tepki verirken, başkan yardımcısı “CHP’de asıl trajikomik olaylar delege pazarlıklarında yaşanıyor” diyordu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok önem verdiği İstanbul'daki seçim çantada keklik gibi gözüküyordu ama son anda kaybedilen kaleler dengeleri değiştirdi. Kadıköy’de Kılıçdaroğlu’nun destekleyen ekibin seçimi kaybetmesi ile birlikte psikolojik üstünlük Ekrem İmamoğlu ve Erdoğan Toprak’a geçmiş gibi gözüküyor. Ancak CHP’de dengeler her an değişebiliyor. Bu dengeleri değiştiren şeyler ise delegelere sulananlara bağlı…..

Özgür Özel’in adaylık açıklaması ikinci plandaydı. Benim için birinci konu delegelerin sunduğu talepler listesiydi. Evet İstanbul’da daha dün il delegesi seçilenler kendilerinden il kongresinde destek isteyen yöneticilere talep listesi veriyorlarmış. Kimi borçlarının kapanmasını. Kimi yakınlarının belediyelerde işe alınmasını, kimi meclis üyeliği, kimi de yaptığı işle ilgili mevcut belediyelerden ihale. bazı delegeler pazarlık paylarını artırmak için “Biz grup olarak hareket ediyoruz” diyorlarmış. Bana bunu anlatan yerel yöneticiye, “Bu talepleri karşıladınız mı?” sorusunu sordum. O yönetici ise, “Ben Avrupa yakasındaki delegelerden sorumluyum. Aradığım delege bana isteğini bildiriyor. Kredi kartı borcu olanların borçlarını ödeme sözü verdik. Borçlarını ödediklerimiz de oldu. Yakınlarını işe yerleştirdiğimiz oldu. Makul olanları karşıladık” yanıtını verdi. İstanbul’da adeta “Parayı veren delegeyi çalar” olayı yaşanıyor.

TOPRAK’IN 67 KOZU!

Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra danışmanlıktan alınan Erdoğan Toprak adeta küllerinden doğdu. Beşiktaş ve Kartal belediyelerini de arkasına alan Toprak, ilçe kongrelerinde tam 67 il delegesi kazandı. İki adaylı İstanbul seçimlerinde zaferle çıkmak isteyecek kişinin Erdoğan Toprak’la ittifak yapması zorunlu hale geldi. Toprak her ne kadar Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen açıklamalar yapsa da CHP’de stratejiler anlık değişebiliyor. Toprak’ın özellikle yerel seçimlerde aday isimlerinin belirlenmesinde Canan Kaftancıoğlu ile Oğuz Kaan Salıcı’yı masada istemiyor. Kılıçdaroğlu'nun İstanbul’u kazanmak uğruna Salıcı ve Kaftancıoğlu’nu gözden çıkarıp çıkarmayacağını zaman gösterecek. Tam da burada o başkan yardımcısına “Erdoğan Toprak kimi destekler?” sorusunu sordum. Bana, “Erdoğan Bey pazarlığını yükseltecek. Kartal ve Beşiktaş’ı o belirledi. Şimdi bunun yanına bir üçüncü belediye daha ekleyebilir. İşin sonunda Erdoğan Toprak Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekler” yanıtını verdi.

İMAMOĞLU KERİMOĞLU'NU İSTEMİYOR!

Değişim hareketinin öncülerinden olan Ekrem İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu'yla anlaşmasının ilk şartı büyük kavga yaşadığı Bülent Kerimoğlu oldu. Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan Toprak’la gönderdiği “Tek aday çıkartalım” mesajına İmamoğlu’ndan şartlı ‘evet’ geldi. CHP kulislerine yansıyanlara göre İmamoğlu’nun “Bülent Kerimoğlu'nu kesinlikle istemiyorum. Yerel seçimlerde garanti ilçeler de dahil 39 ilçenin adayını birlikte belirleriz” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun bu taleplerine olumlu veya olumsuz bir yanıt vermedi. Kılıçdaroğlu’nun olumsuz yanıt vermesi halinde İmamoğlu Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik’i sahaya sürecek. İki adaylı seçimde İstanbul’da zaferle ayrılmak için Erdoğan Toprak’ın desteğini almak neredeyse zorunlu hale geliyor.