Eğitim harcaması yerlerde

Sevgili dostlar...

Bu ülkede eğitim gören çocuklara en az bir öğün ücretsiz ve besleyici yemek verilmek zorunda. Aksi gelişim ve eğitim haklarının ihlali oluyor. Bu ülkede her 2 çocuktan biri yetersiz besleniyor. Her 4 öğrenciden biri yoksulluk yüzünden okulu bırakıyor. ÇEDES adı altında imam atayarak tüm okulları medreseye çevireceğinize, aç çocukların karnını duayla doyurmaya çalışacağınıza, okullara soktuğunuz cemaat ve tarikatlara milyon liralık kaynaklar aktaracağınıza, tüm devlet okullarında, ayrımsız tüm öğrencilere "1 Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek sağlayın!"

7 milyon 600 bin çocuk!
Bugün bu ülkede "7 milyon 600 bin çocuğumuz dengeli beslenmiyor. Türkiye'yi bu ayıptan kurtaracak olan siyasal iktidar ama bunu yapmıyor. Birleşmiş Milletlerin 2023 raporu var. O raporda 2 milyona yakın çocuk yetersiz beslenme sebebiyle bodurluk sorunu yaşıyor. Saray bunu biliyor mu acaba? Çocukları okula aç gönderen annelerin dramını bunlar görüyorlar mı? Özellikle son 20 yılda Milli Eğitim Bakanlığı milli olma vasfını yitirdi. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim sistemini çağdaşlıktan çıkararak ideolojik bir çatışma alanına döndürdü. Liyakatsizliği kurumsallaştırdılar. Öğretmenler zorda, çocuklar yeterince beslenemiyor. Tasarruf diye çocukların boğazından kesiyorlar Bu arada Dostlar! Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yayınladığı yeni rapora göre, Türkiye üst orta eğitim (lise) harcamalarında 40 ülke arasında 38. sırada yer aldı. OECD raporunda Kolombiya, Meksika ve Türkiye'nin öğrenci başına yıllık 5 bin dolardan az harcama yaptığı buna karşılık Lüksemburg'un yaptığı harcamanın hemen hemen 25 bin dolar seviyesinde olduğu ifade edildi. OECD ülkelerinde öğrenci başına yapılan yıllık harcamanın ortalaması, lisede ortalama 11 bin 400 dolar, meslek liselerinde ise 13 bin 200 dolar seviyesinde.

Cumhurbaşkanı’nın sıklıkla atıf yaptığı OECD’nin bu konudaki araştırmalarına bakarsak; öğretmenin kararlara katılımı konusunda Suudi Arabistan ve Vietnam’dan sonra öğretmenin fikrinin en sorulmadığı ülkeyiz. Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nde, Başöğretmen’in gelecek nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlere fikrini sormayı dahi akıl edemeyen bir Bakanlığın, eğitimi ve eğitimin dinamiklerini gerçek anlamda kavrama ihtimali yoktur.

Romanya'nın gerisindeyiz
İlk ve ortaöğretim, OECD ülkelerinin birçoğunda zorunlu. Her bir öğrenci için 6 ile 15 yaş arasında yapılan harcamanın OECD ortalaması 112 bin dolar. Avusturya, Danimarka, İzlanda, Lüksemburg ve Norveç'in bu yıllarda öğrenci başına yaptığı yıllık harcama 150 bin doları geçerken, bu meblağ Kolombiya, Romanya ve Türkiye’de ise 50 bin doların altında. Raporda, OECD ülkelerinde ilk ve ortaöğretimin finansmanında hükümetlerin önemli rol oynadığına dikkat çekildi. 2020'de ilk ve ortaöğretimde özel finansman payının yüzde 9 civarında olduğu Türkiye'de ise bu oranın yüzde 20’yi geçtiği kaydedildi. Türkiye eğitim hayatından çalışma hayatına geçişte de, "Bir Bakışta Eğitim 2023" başlıklı raporda olumsuz bir görünüm sergiledi.

Deprem bölgesinde öğrenci olmak
Okullar açıldı. Yeni eğitim ve öğretim yılına özellikle deprem bölgesinde okulların fiziki durumundan, öğretmenlerin barınmasından, çevredeki asbeste kadar çözülmeyi bekleyen pek çok sorunla başlandı. Tadilatlar geç başlamış. Başta kırsal kesimdekiler olmak üzere okullarda yeni döneme doğru dürüst hazırlık yok. Yedi ay geçmiş, biz hala deprem bölgesinde su sorunu konuşuyoruz. Hükümet oralı değil. Bölgede ciddi barınma sorunları var. Ama saray sorunu çözmenin değil ihale dağıtmanın peşinde. TOKİ’nin sitesinde toplam tutarı 203 milyar liraya ulaşan 108 bin konutluk ihalenin bilgileri yer alıyor. Basına yansıyan bilgilere göreyse 200 bin konutun inşaatına başlanmış. Buna karşın Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın Deprem Raporunda bölgede ‘acil yıkılacak, yıkık veya ağır hasarlı’ konut sayısının 518 bin olduğu söyleniyor. Yani yapımına başlanan, yıkılanın yarısı bile değil.

Lafa bakarsan her şey güzel ama
Erdoğan, ‘Bir yıl içinde,altyapısıyla, sosyal ve ticari birimleriyle 319 bin konut, toplamda da 650 bin konut inşa etme’ sözü vermişti, fos çıktı. Diğer taraftan yeni eğitim öğretim döneminde yurdun dört yanındaki aileler hem yapboza dönen eğitim sistemi hem de her geçen gün artan masraflar yüzünden kara kara düşünüyorlar. Araştırmalara göre ülkemizde her üç öğrenciden biri ayda en az bir kez akran zorbalığıyla karşı karşıya kalıyor. Gerek afetten etkilenen gerek akran zorbalığına maruz kalan çocuklarımızın rehber öğretmenlere ve psikolojik danışmanlara çok ihtiyacı var. Rehber öğretmenlerimiz de hükümetin ‘100 öğrencisi olan her okula, bir rehber öğretmen’ sözünü tutmasını bekliyor. Sadece rehber öğretmenler değil pek çok alanda öğretmen ihtiyacı var.

Okulların eksiği bitimiyor
Okullarda yardımcı hizmetli ve güvenlik görevlisi eksikleri var. Ama Hükümet eğitim sistemindeki sorunlara odaklanmak, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek yerine eğitim sistemini ideolojik vesayet altına almaya çabalıyor. Görevi bu ülkenin gençlerine, başka ülkelerdeki akranlarıyla aynı sürede daha fazla üretip, daha fazla kazanacak yetenekleri sağlayacak. Çağın gerekleriyle uyumlu kaliteli eğitimi vermek olan bakan, eğitimin gerçeklerinden kopmuş, başka dünyalarda yaşıyor. Ama ülkemizde gençler iş, işverenler de ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları bulamıyor. Eğitim sistemi sürekli hallaç pamuğu gibi atılıyor. Önce sınıfta kalma kalkıyor, sonra geri geliyor, sınav konuyor, sınav kaldırılıyor. Eğitim sistemindeki kaos bir türlü bitmiyor. Diğer taraftan, sarayın azdırdığı hayat pahalılığı nedeniyle bir öğrenciyi okula başlatmak el yakıyor. Kıyafeti, eşofmanı, ayakkabısı, kırtasiyesi. Masraf 5 bin lirayı buluyor. Bunun daha servisi var. Bunun daha yemesi içmesi var. Dünyada gıda fiyatları, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın başladığı dönemde zirveyi gördü. O günden bugüne yüzde 24 azaldı. Bizde ise aynı dönemde yüzde 110 arttı. Saray yönetiminin beceriksizliği nedeniyle ülkemizde gıda fiyatları 36 aydır kesintisiz artıyor.

Kantinler ateş pahası
Kantinlerde de fiyatlar ateş pahası. Okulda beslenme programlarının obeziteyle mücadele eylem planlarının adı var kendisi yok. Devlet tarafından çocuklarımıza ücretsiz sağlanması gereken yemek eğitim gören her 10 öğrenciden birine bile ulaşmıyor. Çocuklar okuldan da aç dönüyor. Uluslararası yarışma sınavlarında kafamızı en dipten bir türlü kaldıramıyoruz. PISA sınavlarında 38 üyeli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı içerisinde Fende 30, okuma becerilerinde 31, matematikte 33. sıradayız. Yetersiz beslenme ve yetersiz eğitim nedeniyle okuduğunu anlamakta bile zorlanan bir nesil yetişiyor.

Üniversiteli işsiz ordumuz var!
Okul bitirmek de tek başına çözüm değil. Üniversite mezunu işsiz sayımız bir milyon civarında. İşe gitmeyen, okumayan, evde oturup Anasının babasının eline bakan 2,5 milyon ev gencimiz var. İyi eğitim almış pırlanta gibi gençlerimiz yurt dışında geleceklerini arıyor. Yerlerine de bu hükümet sayesinde delik deşik olmuş, peşaverleşmiş sınırlarımızdan ne idüğü belirsiz yüz binlerce sığınmacı geliyor. Ülkemizin geleceği, ellerimizden kayıyor

Ders kitaplarında dini yönlendirme
Okullarda öğrencilere dağıtılan ders kitaplarında dini içerikler ve ayrımcı uygulamaları içeren görseller yer aldı. Bunun dindar ve kindar nesil yetiştirme amacı taşıdığını belirten eğitimciler "Çocuklara kötülük yapılıyor” dedi. Son dönemde ÇEDES gibi projelerle imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu hocalarını okulları sokmaya çalışan AKP iktidarının eğitimde gerici uygulamaları ders kitaplarına da yansıdı. İlk, ortaokul öğrencilerine dağıtılan kitaplarda dini içerikler ve ayrımcı görseller yer aldı. İlkokul ikinci sınıf kitaplarda, oruç, ramazan, kandil, dini bayramlar gibi konular görsellerle anlatıldı. Öğrencilere bayram günü aileleri ile namaza gitme çağrısı yapıldı. İlkokullarda din kültürü eğitimi 4. sınıfta başlarken, 2. sınıf hayat bilgisi kitabı arasına konulan konularda dini içeriklerin yer alması velilerin tepkisini çekti.

Laikliğe aykırı
Veliler, 7 yaşındaki çocuklara okutulan kitaplarda dini içeriklerin bu kadar fazla olması ve din kültürü dersinde olan içeriklerin hayat bilgisi kitabına eklenmesini eleştirdi. Eğitimciler ise kitapta yer alan ifadelerin laikliğe aykırı olduğuna vurgu yaptı. Yine aynı kitapta aile arasında ütü yapmak, sofrayı toplamak, yemek yapmak, tamirat yapmak gibi işlerin bölüştürülmesi cinsiyet ayrımcılığı yorumlarına neden oldu. Yurttaşlar, “Küçücük çocuklara hayat bilgisi diyerek bunlar mı öğretiliyor? Bu şekilde yetişen bir nesilden ne beklenir ki?” dedi.

Tarikata özendirmeler var
7. sınıf Türkçe ders kitabı içerisinde ise Refik Halit Karay’ın Eskici yazısı içerisinde çarşaflı ve sarıklı insanlara yer verilmesi dikkat çekti. Bir Türkçe öğretmeni söz konusu görsellerlerle yansıtılanın islami giyime özendirme olduğunu kaydetti. Öğretmen “Türkiye’deki kapalı vatandaş giyimi değil bu. Bildiğiniz tarikat giyimi ve tarikata özendirme” yorumunda bulundu.

Cumhuriyet karşıtlığı
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, eğitim bilimi açısından kitaplarda kullanılan görsellerin normal olmadığını belirterek, "AKP iktidarının yapmak istediği sadece eğitim biliminde kendi nesillerini yetiştireceği bir düzen değil aynı zamanda Cumhuriyet karşıtlığının bir dışa vurumu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’da tarif edildiği üzere laik bir ülke. Eğitim bunun üzerine kurulu. Ancak çocuk yaştaki öğrencilere bu tarz görseller ve içeriklerin gösterilmesi aleni bir şekilde istedikleri gibi bir nesil yetiştirmeye yönelik. Toplumda kadının ve erkeğin rollerini çocuk yaşta kafalarına sabitlemek için yapılan bir şey bu. Kadın genel olarak erkeğin arkasında hizmet eden olarak tanımlanırken, erkeğin de evin reisi olarak temsil edildiğini görüyoruz. Bu şekilde eğitim alan bireylere çocuk yaşta şekil vermek amaçlanıyor. Burada yemeğe oturduğunda herkes duayla başlamalı kadın örtünmeli dede de de sakal bırakıp takke takmalı gibi çocuğu küçük yaşta yönlendirmek ve dönüştürmek istiyorlar. İstedikleri çocukları dindar ve kindar nesile dönüştürmek. Bu durum Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı” diye konuştu.

Öğretmene görev!
Kitaplarda yer alan görsel ve yazıların açıkça yasalara da aykırı olduğun kaydeden Özbay şu ifadeleri kullandı: "Ancak insanların hukukla çözüm alma inancı kalmadı. Bütün aydın ve ilerici öğretmenlerimize önemli bir görev düşüyor. Veliler de çocuklarını daha fazla kaynakları okuması için desteklemeli. Çocukları maruz kaldığı bu kötülükten gericilikten kurtarmak bizlere düşüyor."

Ücretsiz öğün tarih oldu
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Şubat 2023’ten itibaren okul öncesi ve yatılı okullarda 1 öğün ücretsiz yemek verme uygulamasını kaldırdı. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, uygulamanın kaldırılmasına ilişkin MEB'e tepki gösterdi. Yazılı açıklama yapan Taşcıer, "Ana sınıfı gibi kritik bir gelişim çağında olan çocuklar arasından birçoğunun belki de sağlıklı ve dengeli olarak beslenebildiği tek öğün buydu. Ama Milli Eğitim Bakanlığı bir kararla, daha bir dönemde bu uygulamayı bitirdi" dedi.

Bakanlığın bütçesi yokmudur?
"Seçim bitti, sandıklar kapandı, mülakat kalkacak gibi verilen sözlerin tutulmayacağı itiraf edildi, aşama aşama 5 milyon öğrenciye kadar artıracağız denilen ücretsiz bir öğün yemek şimdiden kaldırıldı" diyen Taşcıer, şöyle devam etti: "Seçimden önce milleti kandırmak değil de ne bu? Her yeni gelen Bakan iz bırakmak ister, bugüne dek sınavlar kalktı, sınavlar geri geldi, adları değişti, sınıfta kalma var dendi, sonra geri geldi, çok sayıda teknik değişiklikler yapıldı, eğitim yapboza çevrildi. Ama bir Bakan’ın böyle bir iz bırakmak isteyeceğini hiç düşünmemiştik. Yıllardır yaptığımız çağrılar neticesinde nihayet Şubat ayında, sadece ana sınıfları için olsa da başlayan uygulama, bir anda kaldırıldı. Recep Tayyip Erdoğan’ın bizatihi, bilerek ve isteyerek çıkardığı ekonomik krizin faturası neden yoksul insanlara, çocuklarımıza çıkarılıyor? Bakanlığın çocuklara bir öğün yemek verecek bütçesi mi yok? Elbette bütçe var, ama bu bir tercih meselesi. Belli ki Erdoğan iktidarı, ekonomik krizi şatafattan kısarak, sözde itibardan tasarruf ederek, lüks makam araçlarından ve binalardan keserek değil, vatandaşın cebinden alarak, çocukların yediği bir öğünden keserek atlatmaya çalışacak."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi