Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Su sorunu ve kuraklık geliyorum diyor!

Son yılların en az yağış alan döneme giriyoruz. İstanbul barajlarında su seviyeleri azalmaya başlayınca (yüzde 32) kuraklığı konuşmaya başladık. En son 2 yıl önce Ocak 2021'de kuraklık yoğun gündem olmuştu. Ama 2021 ayları İstanbul'da nispeten yağışlı geçse de Anadolu'daki kuraklık neredeyse hiç gündeme gelmedi. 2022 yılının ilk ayları kar ve yağmurluydu. Yine kuraklık gündem olmadı. Yağışın olmasına rağmen İstanbul yaz aylarına yüzde 89 doluluk oranıyla girdi. Eylül ve sonrasında Marmara Bölgesinde yaşanan kuraklık nedeniyle İstanbul'da barajlardaki doluluk yüzde 32'ye düştü. 2 yıl önce yüzde 19'du. İstanbul'da günde 3 milyon metreküp su tüketiliyor. Şu anda barajlarda 279 milyon m3 su var. Bunun tamamı kullanılamaz. Hiç yağış olmaması durumunda dahi İstanbul'un mevcut suyu 20 hafta yeter. Kuraklık İstanbul için şu anda önemli bir sorun olmasa da ülke genelinde önlemler alınmalı.

*Su sorunu olduğunda ele alınmamalı

*Tarımsal sulamada artan su tüketimi kontrol altına alınmadıkça su sorunu çözülemez (tüketilen suyun yüzde 71'i tarımda ve yılda yaklaşık 1 milyar m3 artmakta)

*Yörenin iklimine uygun ürün yetiştirilmesi teşvik edilmeli. Örneğin Konya'da mısır yetiştirilmesinde yağışın 3-4 katı kadar su tüketilmekte. Aradaki fark yeraltı sularından sağlanmakta ve sonrasında büyük göçükler yani obruklar oluşmakta

*Yeraltı su tüketimi kontrol altına alınmalı

*Yağmur suyu hasadı denince sadece çatılardaki suyu depolarda biriktirmek anlaşılıyor. Ama yağmur suyu en iyi toprakta depolanır. 1 metreküp hacmindeki toprak 200 litresi bitkinin kullanabileceği su olmak üzere 500 litre kadar su depolayabilir.

*Örneğin tarlalarda 20-30 cm çapında 5-10 cm derinliğinde çukurlar oluşturulması, eğimli alanlarda teraslar yapılması dahi suyun toprakta depolanmasını sağlar.

*Toprağın organik madde içeriğinin yükseltilmesi toprakta su depolanmasını arttırır.

*Derelere bentler kurularak oluşturulan göletler doğal yaşamı olumsuz etkilediği için yarardan çok zarar getirebilir.

*Su kirliliği önlenmeli kentler özelinde de yapılacaklar var.

*Havaların yağışlı veya kurak geçmesine bakmadan her zaman su tasarrufu yapılmalı

*Bazı kentlerimizde yüzde 50ye ulaşan kaçak su oranları düşürülmeli

*İçme suyu havzaları daraltılmamalı, yerleşime açılmamalı.

*Atık suyun yeniden kullanımı sağlanmalı.

*Kentlerin aşırı büyümesi önlenmeli (Kent nüfusuna eklenen bir kişi için günlük 200 litre suya ihtiyaç var.

*İstanbul'da son 10 yılda yıllık su tüketimi 200 milyon metreküp artmış. Bu da Ömerli Barajının kapasitesine yakın. İklim değişikliğinden bağımsız olarak tarım veya yerleşim alanlarında su tüketiminin artması, suların kirlenmesi, havzaların daralması su kaynaklarını tüketir. İklim değişikliği ve kuraklık da yağış azalması ve buharlaşma artışıyla insan kaynaklı hataların etkisini şiddetlendirir. Hocam Prof. Dr. Doğanay Tolunay’dan gelen bilgiler. İller, ilçeler ve hatta köylere kadar insanlar bilinçlendirilmeli su idareli kullanılmalıdır. Sağlıklı kalmanız dileklerimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi