Tencerede dert kaynıyor!



Seçim öncesinde dini gerekçeler ileri sürerek asla faiz artışına izin vermeyeceğini ilan eden Erdoğan, seçim sonrasında rekor faiz artışlarına izin verdi. Türkiye yüksek faiz liginde dünya ikinciliğine yükseldi. Seçimler öncesinde ekonomide çarkların hızlı dönmesi için faiz indirimleri talimatı veren ve bunun için dini gerekçeler de ileri süren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim sonrasında tarihi bir U-dönüşüne imza attı.

Rekorlarla ilk sıralardayız
Seçim öncesinde yüzde 8,5 olan Merkez Bankası (TCMB) politika faizi, seçim sonrasındaki dört ayda yüzde 30’a yükseldi. Böylece Türkiye, dünyada merkez bankası faizinin en yüksek olduğu ülkeler arasında ikinci sıraya yükseldi. Dünyada faiz liginin ilk sırasında yüzde 118’lik faizle Arjantin yer alıyor. Bu ülke, yüzde 124’lük yıllık tüketici enflasyonuyla da dünyada enflasyon liginde dördüncü sırada yer alıyor. Türkiye ise yüzde 58,9’luk oranla enflasyon liginde dünyada 7. sırada bulunuyor. Yüksek faiz liginde üçüncü sırada, yüzde 20’lik oranla savaştaki Ukrayna bulunuyor

Türk lirası en çok kaybedenler liginde
Son bir yılda yaşanan yüksek enflasyonla birlikte Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, vatandaşın alım gücünün daha fazla erimesine yol açtı. 2022'de dolar karşısında en çok değer kaybeden paralar içinde Türk Lirası üst sıralarda yer aldı. TL, yüzde 34.98 değer kaybıyla dünya liginde üçüncü sırada kendisine yer buldu. En fazla değer kaybeden para birimlerinde yüzde 69.14 ile Arjantin Pesosu zirvede yer alırken, onu yüzde 56.91 ile Mısır Lirası takip etti. Türkiye'den sonra Pakistan Rupisi yüzde 26.89 değer kaybıyla dördüncü olurken, onun ardından yüzde 21.04 ile Bangladeş Takası geldi. 2022 yılında ABD Doları karşısında Kolombiya Pesosu yüzde 20.65, Güney Kore Wonu yüzde 20, Japonya Yeni yüzde 18.41 değer kaybetti.

Gıda fiyatları son 3 ayda yüzde 30 arttı
Öte yandan; Birleşik Kamu İş araştırmasına göre, eylülde gıda fiyatları son yıllık bazda yüzde 107,6 arttı. Gıda fiyatları son 3 ayda toplam yüzde 30 oranında artış kaydetti. Birleşik Kamu İş, eylül ayı “Halkın Enflasyonu” araştırmasını yayınladı. Buna göre aylık gıda enflasyonu yüzde 5,9, yıllık gıda enflasyonu yüzde 107,1 oldu.

Seçim sonrasında çok şey değişti
Hükümetin seçim öncesinde uyguladığı faiz ve kur politikası hem enflasyonu patlatmış hem de bir ödemeler dengesi krizi riski yaratmıştı. Rezervler de tükenince seçim öncesi Körfez ülkelerinden geçici destekler sağlanmıştı. Seçimlerin ardından ise hem ekonomi yönetimi hem de faiz söylemi değişti. İki yıl önce “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam” diyerek uygulattığı ekonomi modeliyle Türkiye’ye ağır bedeller ödeten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişteki faiz açıklamaları hafızalardaki yerini koruyor. Erdoğan, ekonomistlerden “faiz sebep, enflasyon neticedir” tezine gelen eleştirilere o dönem “Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortada olduğuna göre sana, bana ne oluyor?” diye cevaplamıştı. Eleştirilerin devam etmesi üzerine Erdoğan bir kez daha dini referanslar vererek şöyle demişti: "Neymiş efendim? Faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Elhamdülillah biz doğru yoldayız. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü bize öyle sıradan gelen bir hüküm değil.”

Erdoğan, 6 Eylül’de Orta Vadeli Program’ın açıklanması sırasında ise faiz artışı kararlarına açık desteğini göstererek “Sıkı para politikasının desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz” demişti.

Yoksulluk sınırı 40 bin liranın üzerinde
Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (BİSAM) ağustos ayı verilerine göre; açlık sınırı 12 bin 34 lira olurken, yoksulluk sınırı 41 bin 626 lira olarak gerçekleşti. Ayrıca, Türkiye'de sağlıklı ve dengeli beslenmenin maliyeti ise günlük 401 lira olarak hesaplandı. Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Ağustos 2023 zaman dilimi için açlık ve yoksulluk sınırı son verilerini açıkladı. Buna göre, günlük harcama gereksinimi 400 lira, açlık sınırı 12 bin 34 lira, yoksulluk sınırı ise 40 bin lira oldu.

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) harcama gruplarına göre endeks rakamları, 2003 yıllı madde fiyatları ile İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari ay internet fiyatları ve BİSAM beslenme kalıbı üzerinden yapılan hesaplamaya göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı ağustos 2023 için 12 bin 34 lira oldu. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutar. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 41 bin 626 lira olarak gerçekleşti.

Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 3 bin 301 liraya yükseldi. Bu değer yetişkin bir kadın için 3 bin 145, 15-18 yaş bir genç için 3 bin 391, 4-6 yaş arası bir çocuk için 2 bin 197 lira olarak hesaplandı. Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 12 bin 34 lira olarak tespit edildi.
Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 41 bin 626 liraya kadar çıktı.

Günde kişi başına 401 lira gerekiyor
Günlük harcamalarda ağustos 2023’de en yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubu 130,25 liralık harcama gereksinimi ile oluşturdu.t, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 79,28 lira. Sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 84,33 liraya ulaştı.Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 33,38 lira olarak hesaplandı. Katı yağ ve sıvı yağ ise 23,42 liralık masraf yapılması gereken ürün grubu oldu.Yumurta için 8,13, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 10,59 lira harcama yapılması gerektiği belirtildi.

Gıda fiyatları son 3 ayda yüzde 30 arttı
Birleşik Kamu İş araştırmasına göre, eylülde gıda fiyatları son yıllık bazda yüzde 107,6 arttı. Gıda fiyatları son 3 ayda toplam yüzde 30 oranında artış kaydetti. Birleşik Kamu İş, eylül ayı “Halkın Enflasyonu” araştırmasını yayınladı. Buna göre aylık gıda enflasyonu yüzde 5,9, yıllık gıda enflasyonu yüzde 107,1 oldu.

Araştırmada, şu saptamalara yer verildi:
“2022 yılında yüzde 179,3'e kadar yükselen gıda fiyatlarındaki yıllık enflasyon bu yıl haziran ayına kadar baz etkisiyle düşüş eğilimindeydi. Haziranda yüzde 80,5'e indikten sonra temmuzda yüzde 92,2'ye çıkan yıllık enflasyon, ağustosta üç ay aradan sonra yeniden yüzde 100'ün üzerine yükselmişti. Eylülde ise yüzde 107,1 oldu.

Son üç ayda yüzde 30 artış
Eylülde, tüm harcama gruplarında fiyatlar bir önceki yıla göre arttı. Yaz ayı olmasına rağmen özellikle meyve fiyatlarındaki yüksek artışlar dikkat çekti. Ekmek, pirinç, un, bulgur fiyatları eylülde bir önceki aya göre ortalama yüzde 2 oranında artarken, et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 10,3 oranında artış yaşandı. Et ve balık fiyatlarında yılbaşından bu yana yaşanan artış yüzde 110'a yaklaştı. Eylülde önceki aya göre süt ve süt ürünleri ile yumurta grubu fiyatları yüzde 4,9 oranında artarken, yağ fiyatlarındaki artış yüzde 10,6 olarak gerçekleşti. Meyve fiyatlarının yüzde 0,5 oranında arttığı eylülde sebze fiyatlarında, bir önceki aya göre ortalama yüzde 6,6 oranında artış yaşandı. Eylülde bakliyat fiyatları yüzde 7,2 artarken, salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri gıda maddelerinden oluşan diğer işlenmiş gıda fiyatlarındaki artış eğilimi ise yüzde 3,6 ile devam etti.
Vatandaşlar mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 64 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için eylülde, bir önceki aya göre yüzde 5,9 oranında daha fazla para ödemek zorunda kaldı. Gıda fiyatları son üç ayda (temmuz, ağustos ve eylül) toplam yüzde 30 oranında artış kaydetti.

Gıda da artış yüzde 70
Gıda fiyatlarında yılın ilk dokuz aylık döneminde ise yüzde 70 oranında artış yaşandı. Bu yıl eylülde geçen yılın aynı ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 70, et-balık fiyatlarında 137,9, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 61,9 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 72,4 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 129,8, sebze fiyatları ise yüzde 227,1 oranında artış gösterdi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 47,1, diğer gıda fiyatları ise yüzde 62,1 oranında zamlandı.”

Kasa boş bütçe tarumar oldu
Sevgili Dostlar! ‘Eylemsiz öngörü hayal, öngörüsüz eylem ise kâbustur.’ Tek kişilik şahsım hükümeti, seçimi kazanmak için, milletin döviz kasasını boşalttı, bütçesini tarumar etti. Seçim sonrasında, ekonomi yönetiminin vitrinini değiştirerek işi hallederim sandı, olmadı. Ardından vergi, harç, zam yağmuru altında milleti ezdi. Hatalı politikalarıyla azdırdığı, enflasyon, hayat pahalılığı, yoksulluk, açlık milletin üstüne kabus gibi çöktü. Şimdilerde de hükümet, sürekli vaat veriyor. Hedef ve tahminler açıklıyor, ama arkasında bunu destekleyecek, milleti feraha çıkaracak herhangi bir eylem koymuyor, yok.

Vatandaşın yaşamı cehenenme döndü
Hükümet seçimden sonra, bu yılın enflasyon hedefini dört defa değiştirdi. Seçim öncesinde yüzde 22 olan enflasyon hedefi, seçim sonrasında üçe katlandı, yüzde 65 oldu. Hükümet bu yıl enflasyonla mücadelede havlu attı. Tek haneli enflasyon bu yıl da gelecek yıl da hayal oldu. Hükümetin ‘eylemsiz öngörülerinin’ yanında, öngörüsüz eylemleri de milletimizin hayatını cehenneme çeviriyor. 2014’ten bu yana yaptıkları ve yapmadıkları nedeniyle, içeride, dışarıda kendine duyulan güveni hızla bitiren şahsım hükümeti, dışarıdan istediği parayı bulamayacağını anladı. Enflasyonu düşürmek için Enflasyonu düşürmek için faturayı millete kesmekten başka çaresi de kalmadı.

Her ay enflasyon hedefi değişiyor

Yeni vitrin de bunun farkında, çıkıyorlar, ‘Hedeflenen enflasyona göre maaş artışı’ diyorlar. IMF programının ana unsurlarından birini dillendiriyorlar. Enflasyon hedefini üç ayda dört kez değiştiren yönetimin, bu vaadinin Türkçesi, ‘telafiden vazgeçtim, çalışanları enflasyona ezdireceğim’ demektir. Ama mahalli idare seçimleri öncesinde bu açıklama, anlaşılan saray koridorlarında rahatsızlık yaratmış. Cumhurbaşkanı Yardımcısı apar topar çıkıyor, ‘sonradan telafi ediyoruz, çalışanı enflasyona ezdirmiyoruz’ diyor. Telafiden vazgeçmediklerini anlatıyor. Tabii bu arada sebebi oldukları yüksek enflasyon ortamında altı ayda bir yapılan telafinin de çalışanları enflasyona ezdirdiğini görmezden geliyor.

Enflasyona çözüm yok vatandaşa zulüm çok!
‘İç talep dengelenecek” diyerek, milletin karnını doyurabilmek için kullandığı kredi kartlarına, tüketici kredilerine sınır getirmeye başlıyorlar. Milleti alışveriş yapamayacak hale getirerek, enflasyonu düşürmeye çalışmak millete zulümden başka bir şey değildir. Hükümet yine işin ucuzuna kaçıyor. Ortada verimliliği artıracak, maliyetleri düşürecek, doğru dürüst bir program ve plan yok. Enflasyona kalıcı çözüm yok, vatandaşa zulüm çok.

Vur yükü vatandaşın sırtına
Hükümet, seçimden sonra mazotta vergiyi artırdıkça artırdı. Bir TIR Antalya’dan İstanbul’a gelişte, sadece 13 bin liralık mazot yakıyor. Bunun otoyol parası var, köprü parası var, şoför masrafı var, kamyoncunun kârı var, ödenecek vergisi var, işletme giderleri var. Bir de bu aracın Antalya’ya dönüşü var. Gidiş geliş hesap edildiğinde 20 tonluk malın getirilmesi on binlerce lira tutuyor. Hükümetin buna da çözümü yok. O zaman yine yüklen vatandaşa. Yetmiyor hükümet, fiyatını belirlediği mal ve hizmetlere de zam üstüne zam yapıyor. Çaya 100 günde dört kez zam yaptılar. Seçimden sonra çay fiyatı yüzde 90 arttı. Yüksek Hızlı Trene (YHT) sene başında yüzde 15’lik bir zam yapmışlardı. Ama o buzdağının görünen kısmıymış. Seçimden sonra Temmuz’da ve Eylül’de öyle zamlar yüklediler ki daha birkaç ay önce 230 lira olan İstanbul-Ankara bileti şimdi 430 liraya fırladı. Sonra da çıkıyorlar, ‘Enflasyonla mücadele birinci önceliğimiz’ diyorlar. Enflasyonla mücadele edecekseniz, işe önce kendi koyduğunuz fiyatlardan katladığınız vergilerden, harçlardan, Anayasa’ya aykırı şekilde iki kere aldığınız MTV’den başlayın. Vatandaşın maaşına ücretine kredi kartına musallat olmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi