Vehbi Orakçı: Beylikdüzü'nün yarınları için hazırız!

AREV Vakfı Başkanı Vehbi Orakçı, AREV Vakfı'nda düzenlediği imza töreniyle 'Adam' isimli kitabını imzaladı. İlçe sakinleriyle buluşan Orakçı, “İnsanları kategorize etmeden, ayrıştırmadan, herkesin ufkundan faydalanarak bu şehrimizi Türkiye'nin parlayan yıldızı yapmaya gayret ettik. Siz kendinizi ruhen, kalben, duygu ve birikimlerinizle bir şeylere adarsanız insanların kocaman yüreği sizinle olur. Bugün de burada bunu görüyoruz. Bizi ağabeyi, kardeşi, dostu gibi gören herkese minnettarım” dedi.

Beylikdüzü bizi bekliyor

Beylikdüzü için göreve talip olduğunu anlatan Orakçı, “Çalışma anlayışımızı yeniden iş başına getirmek için yola çıktık. Sizlerin gözünde de bu ışığı görüyorum ve buna bana büyük bir umut veriyor. Malum son 15 yıldır biz siyasette aktif görev almadık ama asla işimizi ihmal etmedik.

Bugün şunu söyleyebilirim ki Beylikdüzü bizi bekliyor. Biz 40 yıldır Beylikdüzü'ne hizmet ettik. Görev ne olursa olsun biz Beylikdüzü sevdamızla hep çalıştık ve yine çalışacağız. Sizlerin desteğini de gözlerinizdeki ışığı da görüyorum ve bunu çok anlamlı buluyorum. Şimdi Beylikdüzü'nün yarınları için hayaller kuran bir ekiple beraber hazırlık içindeyiz. Yarınlarda Beylikdüzü'müzü teknolojiyle buluşturacağız. Kültür sanat ve diğer alanlarda önemli yatırımlar yapacağız. Harika bir sahilimiz var. Orayı da çok güzel kılacağız. Biz bunların hepsini Beylikdüzü'müz için planladık” dedi.

Beylikdüzü için çalışacağız

Beylikdüzü'nü AK Partili kılmak için yola çıktığını anlatan Orakçı, “Beylikdüzü'nde yaşayan kadınların, yaşlıların, engellilerin ve tüm yaşayanlarının daha mutlu ve daha huzurlu bir yaşam sürmesi için, halkın ve hakkın rızası için yola çıkıyoruz.“Beylikdüzü'nü kazanmak, Beylikdüzü'nü yeniden AK Parti şehri kılmak için yola çıktık. Beylikdüzü AK Partili olacak bu iddia ile çalışacağız” diye konuştu.

Aşk ile hizmet edeceğiz

Beylikdüzü'ndeki geçmişinden bugününe uzanan süreçten de anekdotlar paylaşan Orakçı, “Mühendis iken öğretmen açığını gördük. Maaşımızı okula bağışladık. Öğretmenlik yaptık. Yetmedi okulun çatısını, bahçesinin onarımını yaptık. Çocuklarımız daha düzgün bir yerde eğitim yapsın derdim vardı. Çünkü ben okuyamamıştım. Tezekten yapılan okulda okumuştum. Bizim inancımız bize bu millete hizmet etmeyi görev addettirdi. Derdimiz çok. Dert olunca derman arıyoruz. İnanır mısınız biz göreve geldiğimizde bankamatik yoktu. İnsanlar maaşlarını çekmek için Avcılara, Büyükçekmece'ye gidiyordu. Başka bir hizmet yoktu. Yani 5 yıl içinde 136 eser yaptık. Hepsinin adı belli, şanı belli bu eserlerin. Bunu nasıl yaptık. Aşk ile yaptık. Biz buna hizmet aşkı diyoruz” dedi.

Şeffaf olacağız!

Beylikdüzü sevdasıyla çalışacaklarını ve hep şeffaf olacaklarını anlatan Orakçı, eskiden de örnek verdi. Orakçı, “Sabah 5'te hizmete başlayıp, gecenin 11’ine kadar devam ediyordu hizmet aşkımız. Personelimiz çok yoruluyordu. Bizlere ‘Başkanım siz bizi hizmete aracı kıldınız. Yorgunluğumuz gidiyor. Akşam evimize gidince vicdanımız rahat uyku uyuyabiliyoruz’. Yani hizmetkar olmak, öncü olmak, sürükleyici olmak. İnsanları güzel şeylere ortak etmek. Biz görev yaptığımız sürece her ay, imamlar ile ayrı, okul müdürleri ile ayrı ve kanaat önderleri ile ayrı toplantılar tertipliyorduk. Onları dinliyorduk. Derdimiz ne idi? Onları dinleyelim. Eksiğimiz nerede, hatamız nerede, kusurumuz nerede? Yetinmedik. Her hafta, Her Cumartesi ve her Pazar sürekli hiç evde kavga etmedik. Bizim kentte, Barış mahallesinde, tek tek gezdik. Soframızı kurduk, halkımız geldi. Dinledik. Nerede eksik var, nerde bir hata var. Onlara diyordum ki “Ey halkım benden şikayetiniz var mı? Varsa söyleyin. Bir ara Beylikdüzümüzün kanını emen gruplar bir lobi oluşturdular. Vehbi Orakçı şunu yapmış, bunu yapmış. Bir sürü dedikodular. Biz şeffafız ve insanlara açığız. 40 bin kişi topladık. Onlara hitaben “Ey Halkımız biz bunları yaptık. Hizmetlerimiz bunlar” Okul sayımız 6 idi çıkardık 19 a. Bütçemiz 8 trilyondu. Çıkardık 100 trilyona. Sağlık ocağımız 1 idi. Çıkardık 8'e. Spor tesislerini 10 a çıkardık. Dedim kimin benden şikayeti varsa buyursun hesap sorsun. Eğer siz 40.000 kişinin huzurunda şeffaf değilseniz, bunu yapamazsınız, halkın huzuruna çıkamazsınız. Ve sonunda o 40.000 kişinin alkışını aldık” diye konuştu.