Bu yazıdaki konumuz şu; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görev yaptığı sürece Türkiye'de hükümet tarafından yapılan eserlerin girişine; 'Bu eser Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tarafından YAPTIRILMIŞTIR' diye tabela yapılsa.
Yapmıştır değil, yine öyle olsun ve YAPTIRMIŞTIR diye yazılsa.
Bu tabela doğru olur muydu, olmaz mıydı?
Bu tabelanın benzerini belediye başkanlarının asması, doğru mu değil mi, onu yorumlayacağız...
***
Bir belediye başkanı düşünün.
Görev yaptığı yerde hayırseverlerce okul yapılır, belediye bütçesi ile okul yapılır, yapılan o okula belediye başkanı kendi adını vermekten çekinmez.
Bir belediye başkanı düşünün.
Görev yaptığı yerde hayırseverlerce cami yapılır, belediye bütçesi ile belediye binası yapılır, yapılan o caminin kapı girişine, yapılan o belediye binası kapı duvarına 'Bu belediye binası/bu camii belediye başkanı Osman Nalçakan tarafından YAPTIRILMIŞTIR' diye yazdırmaktan çekinmez.
Neden böyle yapıyorsunuz diye sorduğunuzda ise; ''efendim ben 'YAPMIŞTIR' demiyorum ki, 'YAPTIRMIŞTIR' diyorum...' cevabını alırsınız.
Sanki YAPMAK ve YAPTIRMAK arasında çok fark varmış da...

2003 yılında; 'Olur mu böyle Hasan' demiştik!
Yıl 2003.
O zaman Büyükçekmece 9 beldesi olan, genç bir ilçe.
Büyükçekmece'nin sayılı bir iki ilkokulundan birisi tadilat yapılarak yenilendi.
Adı Büyükçekmece İlk Öğretim Okulu.
Tadilat birkaç hayırsever desteği, belediyeden azıcık destek ve belki de gerçekten Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'den de destek alarak okula ilave binalar ve derslikler yapıldı.
Bu tadilat sonrası okulun adı Büyükçekmece İlk Öğretim Okulu yerine 'Büyükçekmece Dr. Hasan Akgün İlk Öğretim Okulu' adını aldı.
Hali ile biz de ilçede basın yayın organı olarak o zamanki gazetemizde (HABERDAR) ve o zamanlar Fatih Kısaparmak'ın seslendirdiği şarkıdan da esinlenerek; 'Olur mu böyle Hasan' başlığı altında sorduk.
Kulakları çınlasın o zamanlar SHP Meclis Üyesi olan, sonraları Akgün'e de kızarak AK Parti saflarına katılan müteahhit İbrahim Bilgin defalarca İdare Mahkemelerine dava açtı.
İnanın abartmıyorum, ben derim 10 sefer siz diyin 15 sefer okulun adı değişti.
Bir 'Büyükçekmece İlk Öğretim Okulu' oldu.
Bir 'Büyükçekmece Dr. Hasan Akgün İlk Öğretim Okulu' oldu.
Sanırım ya mahkeme yeter artık dedi, veya İbrahim Bilgin'in fazla enerjisi kalmadı ve itirazı bırakınca okulun adı 'Büyükçekmece Dr. Hasan Akgün İlk Öğretim Okulu' olarak kaldı.
Evet şunu da söylemeliyiz ki, o yıllarda boya badana yapanların isimleri de okullara verilmekteydi.
Hayırseverleri teşvik ve daha sonra okulun ihtiyaçlarının karşılanması noktasında bu önemli bir karardı.
Ancak bir kişi ilçesinin belediye başkanı olarak, o kentteki tüm okullara karşı sorumlu olduğu için bir okula adının verilmesine ısrarcı olması şaşırtıcıydı.
***
Derken geldik bugüne.
Dün okula adının verilmesine ısrarcı olan belediye başkanı, bugün ise hayırseverlerce yaptırılan camiye, belediye tarafından yapılan belediye binasına; 'Bu belediye binası/bu camii belediye başkanı Dr. Hasan Akgün tarafından yaptırılmıştır' diye yazdırmakta ısrar ediyor.
Biz diyoruz bu tabelayı asmak yanlış.
O diyor; ''ben 'YAPMIŞTIR' demiyorum, 'YAPTIRMIŞTIR' diyorum'.
Sonuçta kimin haklı kimin haksız olduğu önemli değil. Önemli olan doğrular ve doğru olmayanlar.
Bakın bu durumu daha sağlıklı değerlendirmeniz için şöyle bir örnek vereyim. Ve bu örneklerin fotoğraflarını da sizlerle paylaşayım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görev yaptığı sürece Türkiye'de yapılan eserlerin girişine; 'Bu eser Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tarafından YAPTIRILMIŞTIR' diye tabela yapılsa.



Yapmıştır değil, yine öyle olsun ve YAPTIRMIŞTIR diye yazılsa.
Cumhuriyet Halk Partililer, bugün Akgün'ün yanında olan yandaşları, bizim eleştirisel yazılarımıza hakaret vari tavırlarla cevap veren yalakaları, o tabelaları ele alarak, 'Bu ne rezalet' başlıkları ile paylaşırlar mı paylaşmazlar mı?
Şayet bu soruma; 'BU TABELADA HERHANGİ BİR KUSUR ARAMAYIZ' diye cevap veriyorlarsa ben içtenlikle onlardan özür dileyerek bir daha bu konuya değinmeme sözü veriyorum.
Yok bu soruya cevap; 'EVET BÖYLE BİR TABELA OLMAZ-OLAMAZ-OLMAMALI' şeklindeyse, lütfen Büyükçekmece'deki o tabelalar ortadan kaldırılsın...

Tören krizinin ana sebebi bu mantık!
Bakın mesela bu hafta Büyükçekmece gündemine düşen; Terör örgütü PKK tarafından 15 yaşında şehit edilen Eren Bülbül'ün adının verildiği anaokulunu yaptıran hayırseverler ile Büyükçekmece Belediyesi arasında "temel atma töreni daveti" konusunda yaşanan krizin ana sebebi bu mantık.
Okulu o yapar bu yapar, belediye vesile olur, yardım eder, protokol valilik, belediye ve hayırsever arasında yapılır.
Ama bir durum vardır; kendisine 'Okulcu Hasan' lakabını uygun gören, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün olayı sahiplenmesi gerekmektedir.
Davetiye belediye tarafından hazırlanır.
İlçe protokolü okul açılışına davet edilir.
Davetiyede; "Belediyemiz ve eğitim hayırseveri iş birliğiyle yaptırılacak olan Şehit Eren Bülbül Anaokulu'nun temel atma törenine tüm büyük Büyükçekmece ailemiz davetlidir." diye ibare eklenir. Bu davet üzerine, bağışçılardan Yasemin Çal Çoban belediyeye gönderdiği ihtarnamede şunlara yer verir: "Müvekkil Mahmut Çoban, tek başına, kendi istek ve çabası ile bütün masrafları karşılamak sureti ile Büyükçekmece ilçe sınırları içerisinde kalan mezkur mahalde Şehit Eren Bülbül Anaokulu yaptırmak gayesi ile hareket eden hayırsever bir iş adamıdır. Hal böyle iken mezkur davetiyede, 'Belediyemiz ve hayırsever vatandaşımız Mahmut Çoban iş birliği ile' şeklindeki ibarenin yer alması müvekkili derinden üzmüş ve büyük bir şaşkınlık içinde bırakmıştır. Kaldı ki, müvekkil yapmış olduğu hayır işine belediyeler gibi siyasetle özdeşleşen kurumların karışmasını hiçbir zaman arzu etmemektedir. İş bu ihtarımızla; belediyenizce düzenlenmiş olan bu etkinliğin ve davetiyenin derhal dağıtımının durdurulmasını ve temel atma töreninin iptal edilmesini, bu yanlışlıktan dönülmesini vekaleten ihtaren bildiririz."
***
Ezcümle olarak söyleyeceğimiz şey şudur; zaman geçiyor, tarih değişiyor, çağ değişiyor, ama kafalar değişmediği sürece, seçimden seçime gerçekleşen sandıktan en çok oy alma kriteri başarı sayıldığı sürece ne Büyükçekmece düzelir, ne İstanbul düzelir, ne de Türkiye düzelir.
Seçimleri kazanan kişilerin de hatası olduğunu söylemediğimiz ve kabullenmediğimiz sürece.
Cumhurbaşkanlarımıza, parti liderlerimize, belediye başkanlarımıza, emirlerinde olduğumuz kişilere hatalarını söylemediğimiz sürece.
Aynen şu temel atma töreninde olduğu gibi, sadece ve sadece yapılan bir iyiliğe, bir hayırsevere, okula adı verilen mertebelerin en üst seviyesine gelmiş 'Şehitlere', yaptığımız ayıpla ve saygısızlıkla başbaşa kalırız hepsi bu...


1994 öncesi zamanın belediye başkanı çebi tarafından yapılan Büyükçekmece'nin eski belediye binası girişline; 'Bu bina Büyükçekmece Belediye Başkanı Ali Çebi tarafından yaptırılmıştır' tabelası asılmamıştı...