Her seçim tarihi bir an ve gün özelliği taşımasına rağmen, hiç bu yıl ki seçimler kadar toplum kutuplaşmamıştı.
İnsanlar ortadan ikiye ayrılmamıştı.
Düşünün ülkenin yarısı mevcut iktidara oy verirse; ‘vatansever’ ilan edilecek.
Muhalefete oy verirse; ‘vatan haini, terörist’ ilan edilecek.
Sanırsın ülkenin yarısı başka gezegenden gelmiş.
Başka soydan gelmiş.
Başka milletten gelmiş.
Bu ülkeye yerleşmiş ve ülkeyi kaosa sürüklemek için elinden geleni yapmaya meyilliymiş.

*
Oysa yapılan sadece demokrasi gereği sandığa gitmek ve her yurttaşın hakkı olan oyunu kullanılmasıdır.
Madem muhalefete oy verecek insanlar terörist ve vatan hain ilan edilecek o zaman işin daha da kolayı var.
Sandığı koymazsın ortaya.
İktidara oy vermeyecekleri ülke dışı edersin diyeceğim ama onların da oy hakkı var.
Ne bileyim cezaevine atarsın diyeceğim yine olmadı, orada da oy hakkı var.
Tamam buldum; iktidara oy vereceklerin beş oy hakkı olsun, muhalefete oy vereceklerin bir oy hakkı!
Eee, yine meclise vekil taşıyacaklar ve iktidar her istediğini yapamayacak.
Başka çözüm yok mu?
Var var.
Dönelim yeniden padişahlık düzenine.
Ne güzel.
Anayasa Mahkemesi derdin yok.
Ülkede özgür ve bağımsız basın yok.
Eleştiren yok.
Gıkı çıkanın kellesini alıyorsun.
Bu seçimde kaçıncı defa cumhurbaşkanlığı adaylığın diyen yok.
Yok oğlu yok.
Sonra ne mi olacak.
Bir süre böyle devam.
Allah başımızdan eksik etmesin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı.
Onun ömrü var olana kadar böyle.
Ondan sonra yine birileri gelir bir şeyler düşünür.
*
Hayır hiç de abartmıyorum.
Aynen şu anki seçim ortamında olan budur.
Bakın bir ülkeyi yönetenin görevi nedir?
O ülkeye refahı, huzuru, barışı, getirmektir.
O ülke insanının çıkarlarını düşünmektir.
O ülkeyi daha müreffeh ülkeler düzeyine taşımaktır.
Bunun aksini yapmaya kalkanlara neler yapılır gördük.
*
Seçimler neden olur?
Ben daha iyisini yapacağım iddiası ile olur.
Ben daha başarılı olacağım iddiası ile olur.
Benim ekibim daha başarılı işlere imza atar iddiası ile olur.
Bir ülkeyi yönetmeye talip olan bir kişinin amacı hiç o ülkeye zarar vermek olabilir mi?
O ülkenin menfaatinin aksini düşünebilir mi?
O ülke insanına zarar verecek işlere girmek olabilir mi?
Tabi ki olamaz.
*
O halde bırakalım insanlar özgürce düşüncelerini söylesinler.
Oylarını özgürce kullansınlar.
Zaten ortada demokratik bir seçim ortamı yok.
Sadece iktidarın devlet imkanlarını kullanmalarından falan bahsetmiyorum.
Muhalefetin de çok demokratik olduğu söylenemez.
Tutturdular bir ittifak olayı, dayadılar insanların önüne oy verilmeyecek kişilerin isimlerini.
Buyurun şimdi o listeye oy atın.
Sadece Cumhuriyet Halk Partisi seçmeninin diğer ittifak partisi adaylarına oy vermelerinden bahsetmiyorum.
Aynı şekilde, DEVA; GELECEK, SAADET gibi siyasi parti seçmenlerinin elleri titreyerek CHP logosunun altına mühür basmaları da çok ilginç olacak.
*
Anlayacağın bu seçim başka seçim.
Her açıdan çok ilginç seçim.
Bir tarafta 21 yıllık yıpranmış, yorulmuş, birçok hizmetlere imza atmış ama birçok hatalar da yapmış bir iktidar.
Diğer tarafta adeta altı yedi denklemi bir araya getirerek bir çatı kurmaya çalışmış, derleme toplama hükümet modelini ortaya koymuş, yeniden parlamenter sisteme geçişi vadetmiş bir iktidar adayı.
Haliyle seçmen açısından da kolay değil karar verip oy kullanmak.
Siz bakmayın anketlere, 25-30 anket şirketi var her biri başka telden çalıp oynuyor.
Bana göre bu seçimin belirleyici olanı ilk defa oy kullanacak gençler ve adaletten, huzurdan, demokrasiden, haktan, hukuktan yana oyunu kullanacak cesur seçmenler olacaktır.
Bu seçmenlere bakın etrafınızda eğer fazla ise iktidar değişiyor.
Yok bu tür seçmen göremiyorsanız etrafınızda bu seçimde de muhalefetin kazanma ihtimali zayıf diyebilirsiniz…