Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Sezai Sami'den önemli dipnotlar

Geçenlerde kadim dostum Sezai Sami ile yaşam üzerine konuştuk. Anlattıklarından birkaçını paylaşmak istedim;

“Dilimize giren yabancı birçok kelime var. Bunlardan birkaçı Farsçadan girmiş.

“Çirkef” kelimesi de bunlardan biri, kirli ve pis sudan türemiştir.

Kirli, bulaşık ve kanalizasyon sularının biriktiği akışı olmayan durgun, kokuşmuş ve mikroplu su birikintisidir “çirkef”.

Çirkefe taş atmak, çirkefe bulaşmak, çirkefleşmek toplumsallaşmayla bir ifade anlam kazandı.

Çirkef, toplum içinde insani duyguları ve yaşamdan bir beklentisi olmayan, ahlaki değerleri düşkün, övgü ve yergiyi abartarak kullanır.

Kendisine yapılan uyarıyı, yergi ve hakaret olarak anlayıp ve ona göre tavır sergiler.

Yaşamdaki her şeyi kendisinin bilip başkalarının bilmediğini, hakaret ve saldırganca ifade edip iyi ve kötü arasında daima kendisinin iyi, güzel, mükemmel, ahlaklı ve şerefli olduğunu şımarık ve saldırganca ifade eder.

Toplumsal ilişkilerde zayıf ve güçsüz olduğu zaman susmayı, dinlemeyi ve not almasını bilir, hasbelkader birileri tarafından yetki ve makam sahibi olduğunda kendisine biat edenlerle birlikte kendisini oraya taşıyanları, destekleyenleri ve önerenleri yok sayıp, gerçekle alakası olmayan konularla çamur ve suç atarak hakaret eder.

Hatta toplumsal yaşamda kurulu olan örgütünü bile değiştirip onlara tu kaka diyen, yeni girdiği örgütünde astığı astık kestiği kestik olmayınca likidasyona gider.

İnsanların zayıf yanlarını kullanarak yanında kalmasını sağlar, yanında olmayana da hakaretle çamur atarak sataşır çirkefleşir.

Girdiği veya bulunduğu ortamda kavga çıkarıp haklı olduğunu belirtir ve tutkal gibi yapışkandır.

Yüzsüzdür, çünkü mutlak olarak bir şeye muhtaç olduğunda yüzsüzlük yapar onu elde etmeden bırakmaz. Bırakmak zorunda kalırsa her türlü adiliği haysiyetsizliği ve şerefsizliği hasılı insani değerleri ayaklar altına alır.

Mutlu ve sevgililere düşmandır, çünkü mutsuz ve sevgisizdir.

Yaşam o ve onun etrafında döner.

Bu gibi kişilerin yaşı kaç önemli değil hiçbir zaman sakin ve sessiz durmaz mutlak bir entrika ve çamur atma kurgusu içindedir.

Her zaman önde görünmeyi sever ama önde görünmek için yeterli bir meziyeti yoktur.

Ahlak, şeref ve namus konularında ahkam kesip abide olduğunu belirtirken aslında kendisinin bunları yapmadığı ayan beyan görülür.

Birini karalamak, suçlamak, çamur atmak onun için gündelik bir faaliyet, hatta yeni doğmuş bebek bile bundan kendini kurtaramaz.

Kürsüde, hutbede ya da yazılarında adalet, hak ve eşitlikten bahseder oysa gerçek yaşamda “onları” zenginliği, şeyhliği ve rütbesiyle hakir görüp ezmekte.

İnsanların kusurlarını bulup eleştirirken acımasız olur, erdemlikten onurdan bahseder, oysa kusuru olmak onursuzluk ve şerefsizlik değil, kusura hoşgörüyle yaklaşmak bilincinde değildir.

Mütevazı konuşmak onların harcı olmayıp, atıp tutmak ve saldırganca hareket etmek onun meziyetidir.

Toplumsal yaşamda paylaşımcı ve örgütlü olmasını belirtirken işin başında hep kendisinin ve kendisine biat edenlerin olmasını ister, eleştiri ve muhalefete tahammülü yoktur, kim ki ona karşı çıkıyor ve biat etmiyor her türlü pisliği, çamuru ve ahlaksızlığı kendince mübah sayar ve çekinmeden yapar. Utanmazlığı ve arlanmazlığı yoktur.

Günümüz teknolojinin hat safhada olması neticesinde toplumda paylaşımcılık azalıp yabancılaşma ve bireysellik artmakta.

Toplumsal değerlerin dibe vurduğu ve bireyselliğin artığı koşullarda kişilerin sergilediği seviyesiz, şerefsiz ve adice tavır ve hareketlerden biridir çirkef.

Toplumsal varlık olan insanın zayıf ve de duygusal yönlerini kullanarak kendi yaptıklarına yani çirkefliklerine bahane bulup karşısındakini susturmaya çalışmakta.

Namuslu, onurlu, dürüst ve güzel insan değerine sahip olanlar cesaretli olup birlikte dik durmalı, çirkef, çamur, şirret dahası toplumsal yaşamdaki sınıf düşmanı karşı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi