Paulo Coelho'nun bir cümlesi ile giriş yapmak istedim;

“İsimler, insanların kimliklerini tanımlar.” Neden istediğimi de hemen açıklıyayım; bugün yine çok enteresan ve dakikalarca gülmeme sebep olan isim için trajikomik an yaşadım. Şimdi bu ismi burada yazmayacağım elbette o ismi taşıyanları üzmemek adına... Fakat düşünüyorum da neden bebeğine eşya ya da başka bir nesnenin adı verilir. Onunla dram dolu yaşaması sağlanır, anlamıyorum gerçekten...

Bir insanın yaşamı, kısacık bir zaman dilimini kaplar, ancak bu yaşam serüveni, insanlığın hafızasında kalıcılığı kadar devam edebilir. İsimler, bu kalıcılığın sürdürülmesinin en güçlü araçlarından biridir. İsminin değişimi ve yaşatılması, kişinin uzunluğunun ve değişim aralıklarının izlenmesinin anlamı gelir. Yeni bebeğin ismini duyunca o yüzden "ismiyle yaşasın" deriz çoğu zaman...

İsimler, bizim kim olursa olsun, nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi temsil eder. Bir kişinin ismini, aile tarihini, kültürel birikimini ve geçmişini yansıtır. İsmin geride bıraktığı anlar silsilesi in başrolünü üstlenen nadide unsurdur. Tek kelime ile kısa olan koca bir hayatı tanımlar. İsimler, nesiller boyu aktarılan bir hazine gibidir.

İsmi devam ediyor, sadece bir kimlik etiketi kalmıyor, aynı zamanda aile bağlarını güçlendiren bir görevi ifade ediyor. Bu isim, kişinin sorumluluklarını ve taşıdığı bilgileri hatırlatır. İsimler, aile geçmişi ve kültürel kimlik canlı bir tutarlılıktır.

İsmini yaşatmak ise, bir kişinin hafızasını ve yaşam hikaye mirasını devralma ve terapi taşıma sürecidir. Bu, kişinin yaşamının özünü sürdürebilir, anılarını ve öğrettiklerini paylaşma ve gelecek nesillere aktarma anlamına gelir. Anıları, hikayeleri, değerleri ve öğretileri yaşatarak bir kişinin değerini takdir edebiliriz.

Toplum hizmetinin, yeteneğinin ve isimlerinin sürdürülmesi için güçlü bir yol olabilir. İyi işler yaparak, bilgiyi ve bilgiyi paylaşarak, hayırseverlikte bulunarak, bir kişinin anısını ödüllendirebiliriz. İyi bir insanın ismini taşımak ve yaşatmak, bir onur işidir.

Sonuç olarak isimlerimizi sürdürmek ve yaşatmak, yaşamı derinleştiren ve insanları bünyesinde barındıran güçlü bir eylemdir. İsimler, kişisel bilgilerin ve kültürel bağların taşıyıcılarıdır. İnsanlar, isimlerini taşıyarak ve yaşatarak bu anlam doluluğunu sürdürebilirler. İsimler, muhteşemdir ve bir kişinin adı yaşadığı sürece, onun etkisi de çökecektir. İsimlerimiz, sonsuzluğumuzun sembolüdür. Yaşamadığın, yaşadığın, yaşayacağın anların birleşimidir. Ardından bırakacağın tek kelimelik ismin, bir ömrün hikayesidir.

Kulağına ezanla başlayan hayat, bir namaz ile sona eren bu kısa sürede, ardında güzelliklerle dolu, övgülerle dolu kelimelerin toplamında olan isminin geçmesi herkese nasip olmaz bu yüzden... Kırmadan, dökmeden yapıcı bir şekilde yaşamak zor iştir, rol model olmak zordur, sevgiyle yaşamak ve anılmak zor iştir. Sevdiğinin ismini bir yerde karşılaşınca sempati ile yaklaşırken öte yandan acı veren kötü hatıra bırakan birisin ismi de bu yüzden antipatik gelir.

Yaradanı, Hayatı, insanı Velhasıl kelam, Yaradandan ötürü yaradılanı severek yaşamak bunun özetidir. Anıların isimlere sonsuzluk ünvanını vermesi bundandır.