Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Ülkemiz ve çevre sorunları

Sevgili Okuyucularımız, 1960’lı yılların başından beri daha dünyada çevre kelimesi bu günkü manada konuşulmazken bu çevre ve doğa konusuna kafayı taktım. Bir taraftan yeni yeni bir şeyler öğrenmeye çabalarken bir taraftan da öğrendiklerimi çevremdeki kişilerle paylaşmaya çalışıyorum. Bu konuyu 3 hafta işleyeceğiz. Size ülkemiz ve çevre konusunda bilgiler aktaracağım. Önce ülkemizin dünya üzerindeki konumu ile başlayayım.

Türkiye iki kıta üzerinde bir taraftan Avrupa’da, diğer taraftan Asya’da toprakları olan bir ülkedir. Avrupa ile Asya arasında bir köprüdür adeta. Karadeniz ülkelerini Akdeniz’e bağlayan deniz yolu üzerinde bulunması, Türkiye’yi önemli bir ülke haline getirir. 779.400 kilometre kare yüz ölçümü ve yaklaşık 80 milyon nüfusu ile dünyanın büyük ülkelerinden birini oluşturur. Ülkemiz doğal kaynakları bakımından da diğer ülkeleri kıskandırır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin kıyılarının uzunluğu 8272 km. kara sınırlarının uzunluğu 2753 km.dir. Ülkemizin yüzölçümünün 9243 km. karesini göller, 627,2 km. karesini adalar oluşturur. Ülkemizin en doğu noktası Aras Nehri’nin sınırlarımızdan çıktığı nokta, en batı noktası Gökçeada’nın Avlaka Burnudur. İki nokta arasındaki uzunluk 1600 km'dir. Kuzeyden, güneye uzunluğu ise 650 km. dir.

Ülkemiz genelde, dağlarla kaplı yüksek bir ülkedir. Denizden ortalama yüksekliği 1130 metredir. Arazilerimizin engebeli olması işlenebilir toprakları sınırlamaktadır. Tarım yapılabilir alanlarımız mevcut arazimizin yüzde 36’sını oluşturur. Orman varlıkları bakımından zengin sayılmayız. Ormanlık alanlar, ülkemiz arazisinin ancak yüzde 19,5’ini kaplar bu da takriben 15,1 milyon hektardır. Şimdi gel de ormanları kesip binalar konduranlara kızma. En büyük katliam bu hükümet zamanında olmuştur. Ülkemiz jeolojik yapısı bakımından zengin maden yataklarına sahiptir onu da yabancı ülkelere satıyoruz. Henüz daha maden rezervlerimizin tamamı ortaya çıkarılamamıştır. Türkiye doğal güzelliklerinin yanı sıra, bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliği bakımından da kuzey yarımkürede bulunan hiçbir ülke ile karşılaştırılamayacak ölçüde, bir biyolojik zenginliğe sahiptir. Endemik yani sadece o bölgede yetişen bitkiler açısından da zengin bir yapıya sahiptir.

Türkiye’de bulunan 9000 çiçekli bitkiden yaklaşık 3000’i endemik olup, sadece Türkiye’de yaşar. Bu sayı tüm Avrupa’nın endemik bitki sayısından daha fazladır. Bunları bilmek ve korumak hepimizin görevi olmaktadır. Yaz boyu Cumartesi, Pazar günleri dışarılardan gelip sahilimizi çöplüğe çeviren insanlara bu bilgileri verememişiz. Biz şimdi Eskişehir’de çekirdek çitleyen eşek heykeline gülüyoruz. Bizim sahile de üç tane lazım. Derneğim bu sıkıntıları yenebilmek için eğitim çalışmaları yapmaktaydı şimdi okullara pek giremiyoruz. Bir yol kapansa başka bir yoldan çalışmaya devam edeceğiz. Haftaya Çevre Sorunlarımız konusuyla yazımızı 2 hafta daha sürdüreceğiz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi