Değişim tartışmaları CHP'de ipleri geriyor...

Türkiye’nin tarihi seçimini Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte tüm muhalefet partileri kaybetti.

Meclis kaybedildi.

Cumhurbaşkanlığı kaybedildi.

Kaybedilen sadece seçimler olmadı.

Moraller kayboldu.

Umutlar kayboldu.

Birlik ve beraberlik söylemleri ortadan kalktı.

Adeta tüm muhalefette ‘harç bitti yapı paydos’ söylemleri başladı.

Bütün bu gelişmeler ortadayken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu seçimlerin hemen ardından ‘değişim’ mesajı ile olayların fitilini ateşledi.

İyi de İmamoğlu net olarak değişimden neyi kastettiğini açıklamayınca tartışmalar da başka boyutlara taşındı.

İmamoğlu ile CHP’nin arası açılıyor…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu iki üç sefer bir araya gelseler de onlar da o buluşmalardan huzurlu ayrılmadılar.

İmamoğlu; “Sayın genel başkanım sizin kontrolünüzde bana yetki verin değişimin devamını getirelim” dedi.

Kılıçdaroğlu ise İmamoğlu’na şunları söyledi; “Sen İBB Başkanısın. Öncelikle orada görevine devam et. 2024’de hem İBB başkanlığını hem de meclis çoğunluğunu al gel o zaman daha net konuşuruz.”

Tabi bu görüşme şu anlama geliyor.

Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta devam etmek istiyor, şayet aday olmasa bile koltuğu İmamoğlu’na değil bir başka isme teslim etmek istiyor.

Bunu da net olarak anlayan İmamoğlu söylemlerini daha da sertleştirince bu defa partide adeta Kılıçdaroğlucu, İmamoğlucu grupları oluşmaya başladı.

*

Örneğin geçtiğimiz günlerde İmamoğlu İstanbul’daki partilisi ilçe belediye başkanlarını Pembe Köşk’te yemeğe davet ettiğinde üç belediye başkanı (Maltepe, Bakırköy ve Esenyurt) mazeret belirterek o toplantıya gitmediler.

Dün İBB tarafından gerçekleştirilen “İstanbul'a hizmette 4 yıl” toplantısına daha önce tam kadro katılım gösteren CHP heyetinden Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, hiçbir genel başkan yardımcısı katılmadı. Özgür Karabat ve Fethi Açıkel hariç hiçbir milletvekili ve bazı belediye başkanları katılmadı.

81 il başkanı adeta niyet belirten bir açıklamaya imza atarak değişimin Kılıçdaroğlu öncülüğünde gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.

Bütün bu gerginlikler önümüzdeki günlerde gerçekleşecek ilçe kongrelerine de yansıyacaktır.

Tartışmalı, kavgalı ve gürültülü ilçe delege seçimlerinin yaşanacağını şimdiden tahmin etmek çok zor değil.

Ve tabi günün sonunda bu gerginlikler başta CHP ile İmamoğlu’nun arasını açıyor görünse de aslında kaybeden CHP oluyor.

Muhalefet oluyor.

Türkiye oluyor.

İmamoğlu benim koltuk derdim yok diyor…

Dün kendisine sorulan bir soruya cevap veren İmamoğlu ‘benim koltuk derdim yok, CHP genel başkanlığına aday değilim. Genel başkanıma rağmen böyle bir çıkış bana yakışmaz’ diyor.

İyi de o zaman değişimden kastınız nedir?

Daha ortada bir değişim maddesi bulunmuyor.

Değişim talebi var ama içi boş bir kutu.

Nasıl bir değişim.

Örneğin madem Kılıçdaroğlu başarısız bulunuyor, İmamoğlu ‘benim koltuk derdim yok diyor, o zaman kimin genel başkanlığında kongreye gidilecek.

Veya hangi tüzük değişikliği şartlarında kurultay yapılacak.

CHP tartışıyor ülke kaybediyor…

Seçim bitti, ülkenin ekonomisi yangın yeri.

Hükümet kendi çalıp kendi oynuyor.

Ülkenin ana muhalefet partisi CHP ise kendi derdine düşmüş.

Her gün televizyon kanalları CHP’deki tartışmaları konuşuyor.

Gazeteler aynı şekilde.

Buyurun biz de mecburen bu tartışmayı yazıyoruz.

Sonra ne oluyor.

Döviz bilmem kaç.

İşsizlik ne olmuş.

Halk perişan.

Gençler ülkeyi terk etmek için sırada bekliyor.

Ülkenin yönetiminden memnun olmayan halkı bir şekilde umutlandıracak en büyük siyasi parti daha kendi sorununu çözemiyor.

İnsanlara nasıl umut olacak!

81 il başkanı da somut ifade verdi

Hadi Kılıçdaroğlu net konuşmuyor, İmamoğlu sözleri yuvarlıyor, Özer tavşan aday dedik.

O da ne; 81 il başkanının imzaladığı metinde aynı şekilde yuvarlak ifadeler kullanılmış.

Peki arkadaş 81 il başkanı seçimlerden sonra hiç örgütünü toplayıp seçimleri neden kaybettiklerini tartıştılar mı?

Kamuoyu ile STK’lar ile basın ile istişare ettiler mi?

Altılı masanın tarafları ile yenilgiyi masaya yatırdılar mı?

Hayır.

Ne yaptılar?

Tamamen koltuk kaygısı ile Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu destekleyen, İmamoğlu gibi gözü genel başkanlıkta olanlara aba altından sopa gösterir bir açıklamaya imza attılar.

Burada 4 il başkanı tarafından hazırlanan açıklama tartışmasına girmeyeceğim.

Çünkü 81 kişi zaten bir açıklama hazırlanmaz.

Bu açıklamayı kurulan komisyon hazırlar.

Diğerleri de imza atar.

Orada yazılan şey önemli olmaz hiçbir zaman.

Sadece birlikte hareket etmeleri önemsenir.

Bu tartışmalar İstanbul’u kaybettirir…

Bakın 2019 yerel seçimlerinde İstanbul nasıl kazanıldı?

Ortada bir dayanışma vardı.

Ekrem İmamoğlu etrafında kenetlenme vardı.

İl başkanı, örgütü, ilçeler, genel merkez, muhalif medya, ittifak ortakları el ele verdi, İstanbul’u aldı.

Aslında tartışmaların boyutu 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesi başlamıştı.

Altılı masanın en büyük ortaklarından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyordu.

Kılıçdaroğlu için aylarca kazanamaz aday damgası yapıştıran da Akşener’di.

Sonunda masayı da dağıttı.

Ancak.

Burada Kılıçdaroğlu sırf aday olmak uğruna bütün bu tartışmalara göz yumdu.

Sineye çekti.

Şimdi de üzerine gelen her eleştiriyi duymuyor.

Ve Kılıçdaroğlu artık, İstanbul gibi, Ankara gibi büyükşehirleri yerel seçimlerde kaybetmek uğruna kavganın göbeğinden kendisini almıyor.

*

Bakın halk umutsuz.

Halk mutsuz.

Hadi genel seçim öncesi umut vardı.

Beklenti vardı.

Dayanışma vardı.

Birlik vardı.

Tamam sonuçta ülkenin yarısı iktidarı destekledi.

Ama diğer yarısı bu seçimden beklediğini alamadı.

Elleri boş kaldı.

Hayalleri yıkıldı.

Yeniden bu insanları bir araya getirecek politikalar üretilmez ise değil 2024 yerel seçimleri 2028 genel seçimleri de muhalefet için şimdiden kaybedilmiş seçimler olur.

937467328647832784.webp

AKŞENER’İN BEKLENTİSİ DEVAM EDİYOR…

Bu günlerde kurultay yapacak İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener’in kafasından geçen bir gün partisini Ekrem İmamoğlu’na teslim etmektir.

Zaten kurultayda yapacağı konuşma ile bunun izlenimini verecektir.

Şimdiden kendisi yapmasa da kurmayları artık Millet İttifakı içinde olmayacaklarını açıkladılar.

CHP ile hareket ederek zarar gördüklerini, partinin oylarının düştüğünü, yerel seçimlerde de benzer durumlar yaşamamak için İYİ Parti’nin tek başına ilerleyeceğini açıkladılar.

Bunun anlamı şu; bu CHP’den bir şey olmaz.

Bu CHP İmamoğlu’nu genel başkan yapmaz.

Biz en iyisi mi; 2024 seçimlerine tek başımıza hazırlanalım.

O zamana kadar partiyi yeniden halkın umudu haline getirelim.

İmamoğlu da şayet CHP’de tutunamaz ise ya yeni bir parti kuracaktır ya da İYİ Parti onun için biçilmiş kaftandır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi