Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Yeter!

Tarih hangi dönemin bulunursa bulunsun çocukların yaptıkları maskaralık, sırnaşıklık, şımarıklık hatta arsızlık sevimlidir büyükleri güldürür.

Bu nedenle “çocukların” yaptıklarına güler geçeriz.

Gel gör ki kazık kadar olmuşların yetişkinlerin hatta devletin yüksek yönetici ve “yüksek” bürokratlarının konuşmaları ve yaptıkları sorumluluklarına sığmayan düzeysizlik haddini aştı.

Oysa yöneticiler değil sanatçı, meslek çalışanı sıradan sade bir vatandaş da olabilir hal, tavır ve konuşmaları bazen seviyesiz ve çirkin olduğunda tepkimizi anında gösteriyoruz.

Bazen bu kişisel tepkiler acımasız ve hatta şiddete kadar varmakta, bunu sağlık çalışanı ve öğretmene yapılan saldırılarda görmekteyiz.

Yöneticilerimiz toplumun egemenleri insanları derisinin rengi ile, konuştuğu dille, gelenek ve görenekleriyle bu da yetmedi inancıyla böldü;

Egemen hâkim güçler toplumu ümmet, millet ve ulus diye böldü;

Egemen güçler toprakları ve denizleri böldü, pasaport ve izin belgeleri çıkarttı;

Sisteminin devamı için bir dönem yasakladığı eğitim ve zincirli kölelik dönemini kaldırdı ama ondan daha da ağırı ekonomik köleliği hâkim kıldı;

Hâkim güçlerin verdiği özgürlük ölmemek için köle gibi çalışma özgürlüğü;

Yaşadığımız toprakların yöneticileri sırça köşklerde oturup büyük laflar etmeyi bilir;

Çarklarının dönmesi için toplumdan alınan vergiler yetmediğinde tefecilerden borç aldı;

Borç yiğidin kamçısı ama kamçıyı yiyen ise vatandaş oldu;

Dünyanın baş jandarmasına ülkede askeri üs verdiren;

Onun kurduğu askeri ve ekonomik birliklere girmek için yine onun yanında savaşmaya asker gönderen;

Ülkeyi vatan cephesi adı altında bölen;

“Milliyetçiler” (tosuncukları) adam öldürmez diyen, din ve mezhep ayrımcılığı yapan;

Çalışanları işçi ve memur diye ayran;

Çalışanların “emek, ekmek ve özgürlük” temelinde örgütlenmesine karşı çıkıp yasaklamalar getiren;

Toplantı ve basın açıklamalarında şiddet ve baskısı uygulayan;

Sokağa çıkma yasakları koymak, muhalifleri tutuklamak, sorgu odalarında baskı ve şiddet uygulamak, işkence yapmak, sorgusuz sualsiz günlerce ve yıllarca cezaevlerinde tutmak;

“Nitekim asmayıp da besleyecek miydik” demek;

Vatandaşın vergileriyle kurulan kamu kuruluşlarını özelleştirip satan;

Eğitim ve sağlığı paralı hale getiren;

Asgari ücretin yoksulluk değil açlık ücretinin de altında tutan;

Hele ki bugünlerde geçmişi aratır hale getiren yöneticiler ümmetçiliğe dönüşü;

Kadın erkek, din ve mezhep, kendisinden ve partisinden olmayanı ötekileştiren, toplumu birbirine düşman haline getirip ihbarcı yapan adı konmamış “cihat” saldırıları başlatan;

Vatandaşı hakir görüp, azarlayan, kendini bulunmaz “Hint kumaşı” sanan bu seçilmiş ve atanan egemen güçler ve ondan nemalananların yaptıkları yenilir yutulur değil; bıçak kemiğe dayandı, vatandaş çıldıracak ve cinnet geçirecek durumda.

….

Her şeye rağmen yaşadığımız toplumda doğruları anlatmak, öğretmek, açıklamak ve bildiklerini paylaşma derdinde olana yasaklama, sürgün, itibarsızlaştırma, gözaltı ve cezaevi gösterilirken, bardağı taşıran son damla ya da söylenecek son söz “artık yeter”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi