Bence yılın en çok ezileni işçiler, en çok hayal kırıklığı yaşayanı gençler, en çok soruşturma geçirenler gazeteciler, en çok mağdur edilenler emekliler, en çok haksızlığa uğrayanlar EYT liler diye listeyi uzatmak mümkün.
Ancak dünyanın en prestijli okulu Oksford’un hazırladığı sözlükte bu yıl, yılın sözlüğü Goblin Modu seçilmiş.
Oksford sözlüğüne göre dünyanın dört bir yanından oylamaya katılan 340 binden fazla kişiden yüzde 93’ü Goblin Mode sözcüğünü seçmiş.

Peki nedir bu Goblin Modu?

“Goblin Modu, sosyal medyada sergilenip giderek ulaşılamaz hale gelen estetik standartlara ve sürdürülemez yaşam tarzlarına isyan eden bireylerin ruh hali.”
Goblin Modu kişinin toplumsal kalıpları reddedip istediği gibi davranması anlamına geliyor. Ayrıca tembel, pasaklı veya açgözlü bir davranış biçimi olarak da tanımlanıyor.
Sözcüğü yeni duymuş olsanız da öyle sanıyorum bu davranış tarzı ya da sözcük anlamıyla Goblin Modu çoğunuza yabancı gelmiyordur.
Sizleri bilmem ama ben, ülkemizde yaşanan şu son olaylardan ve içinde bulunduğumuz koşullardan sonra kendimi aynen Goblin Modunda görüyorum.

Yaşamaktan keyif almayan, her şeyi ertelemeyi alışkanlık haline getirmiş, yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara isyan eden ama bu isyanını yeterince yansıtamayan bir garip yurdum insanı!

Size de tanıdık geldi mi bu ruh hali?
Bodrum gibi dünyanın en gözde kentlerinden birinde yaşayacaksınız.
Güneş, deniz, kum, eğlence dururken kendine Cengiz Holdinge peşkeş çekilen Cennet koyunu dert edineceksin.
Kale manzaralı bir meyhanede kafa çekmek varken, “niye yüksek okul öğrencilerine yurt yapılmaz?” diye feryat figan ortalığa düşeceksin!
Oysa alan razı, satan razı.
Vermiş adam parayı kapmış araziyi, anasının ak sütü gibi helal!..
Ne işi var yoksul ailelerin çocuklarının Bodrum’da!
Üstelik de Güzel sanatlar okuyacaklarmış, denizcilik öğreneceklermiş, vatana millete yararlı bireyler olarak ülke ekonomisine katkı sağlayacaklarmış!..
 

Yarının sanatçısı olacak bu gençlerin kalacak yerleri yokmuş, Bodrum’un açgözlü, fırsatçı ev sahipleri yüzünden mağdur oluyorlarmış sana ne?

Bu kentin koskoca yöneticileri var!
Kaymakamı, Belediye Başkanı, meclis üyeleri, parti başkanları var!
Bir akşam yemeğinde bir öğrencinin bir yıllık yurt parasını lüks restoranlara hesap olarak ödeyen anlı şanlı rantiyecilerimiz var iken sana mı düştü bu sorunların peşine düşmek!
Bu güzelim kentin tüm zenginliklerine çöken, Bodrum’dan beslenen ama yaşadığı kente beş kuruşluk bir katkısı olmayan bu vurguncular, iş takipçiliği yapan siyaset bezirganları dururken sana mı kaldı Bodrum’u düşünmek!
Üstelik sen 14 yıldır burada yaşıyor olsan da “dışarlıklı “birisin, yerlilerin gözünde.
Kentin alt yapı sorunları varmış, hızlı nüfus artışı yüzünden imar yolsuzlukları, gürültü kirliliği, trafik sorunu, asayiş sorunları varmış, sana ne?
Konut fiyatları almış başını gidiyor, kiralara güç yetmiyor, gençler spor yapamıyor, uyuşturucu tehlikesi artmış, siyaset kirlenmiş kimin umurunda, sana ne oluyor?
 

İşte böyle her şeyi dert edersen, girersin Goblin Moduna!

Şunun şurasında kaç yıl ömrün kalmışta hala ülke sorunlarına kafa yoruyor, yüreğini yoruyor, aklını bozuyorsun?
Kaldı ki muhalif kimliğinle de sen artık sakıncalı birisin.
Kalkmış iktidarı eleştiriyor, beşli çetenin servetine laf ediyorsun.
Oysa senin bu hayattan o kadar çok alacağın var ki!
Bu ülke ve bu hayat sana o kadar çok şey borçlu iken niye aklına, yüreğine, bedenine karşı haksızlık ediyorsun! Yetmedi mi çekilen bunca acı?
 

Yitirilen umutların, yarım kalan aşkların, sevgisiz geçen yılların hesabını sormak sana mı kaldı?

Gümüşlük’de güneşi batırmak, Bitez sahilinde bir meyhanede iki duble rakı yudumlamak dururken nedir senin derdin?
Sonra oturup Goblin Modu üzerine yazar, niye ben mutsuzum diye kendini sorgulamaya kalkarsın!
Öyle sanıyorum bu Goblin Modu tam da ülkemize yakışan bir sözcük. Alıştık ne de olsa Kaf dağının ardındaki hedeflere yürümeye, ormanı ararken ağaçlara toslamaya.
Benden umut yok ama siz yine de umudunuzu yitirmeyin.