Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Zevzek

“Mahsuni Şerif’in” bu ezgisini dinlerken kaleme aldım.

Kime ne desek alınır bilemedim, varsın onlar düşünsün.

Düzensiz, izansız, gelişi güzel konuşan hatta eskilerin deyimi ile “kafiyeye uysun” diye kelimeler uyduran lafazanlık yapan, anlamlı ve manalı bir şey anlatamayan kişiye ne denir?

Çevremizde ve toplumsal yönetimde atanan ve seçilen kişilerin kimileri kibirli ve azametli keza küçük dağları ben yarattım demekte. Hatta birçokları geveze, çalakalem ve boşboğaz. Bunlar kendilerini bilgili ve uzman olduklarını beyan etmekte.

Bunlar çalçene yerli yersiz konuşup ne söylediği sözün nede yazdığı yazının nereye varacağını nasıl sonuçlanacağını bilmeyecek kadar izansız.

Kişi ve konular hakkında ağdalı laflar edip ahkam kesip yargı vermekte. Kimini yere göğe sığdıramazken kimilerini yerin dibine batırıp çirkinleşerek çamur atıp hakaret etmekte. Bunlar için beyaz ve siyah dışında başka renk yoktur.

Bilgi ve becerisi olmadığı halde hemen her söze “sazan” gibi atlamakta. Hemen her konuda söyleyeceği ya da yazacağı bir sözü var. Konunun yetkilisi uzmanı dahi bu kadar cüretkarca söz söylemez iken bu kişiler destursuzca söylemekte.

Aklına estiği gibi yazıp söylemesi bunu yaparken bire bin katması kendisi gibileri memnun ederken aslında sırrını saklayamamakta. Bazen öyle boşboğazlık, çal çenelik yani gevezelik yapar ki bu yaptığı büyük sorunlara neden olmakta.

Bir gün önce yere göğe sığdıramadığı efsane ve benzer sıfatlar yüklediğini ertesi gün paçavra gibi atarken yine birini bulup efsaneleştirmekte. Bazen de etrafındakilerin yaptığı iltifatı ciddiye alıp kendisini dev aynasında görmekte ve hiç sakınmadan “efsaneyim” demekte.

Yaşamında önemli biri yani itibarlı yani maddi ya da manevi varlığa sahip olmaktan başka bir hedefi olmayan kişilerin sıklıkla düştükleri hallerden biri de zevzekliktir. Bunlar hem çok konuşup hem de konuşulan şeyleri anlamaz. Yaratıcı olmayıp taklitçidir. Gereksiz münasebetsiz konuşmalar yaparak saçmalar. Yersiz şakalar, gaflar yapar potlar kırar. Bunların eli dursa ağzı durmaz boşboğazdır.

Çok konuşan, çenesi düşük, çaçaron, lafazan, sır saklamayan ayran ağızlı, lakırdı ebesi, çene kavafı, cırcır gibi ötmekten başka bir yeteneği olmayan kişilere zevzek denir.

Geveze, geveleme ve geviş kelimeleri aynı kökten gelmekte.

Geveze aklına geldiği gibi konuşur, geveleme ise ağzının içinde söyleyeceklerini yuvarlayıp durur. Bu kişi konuşup yazdıklarının artı ve eksisini hesaplamaz aslında karnından konuşur.

Bu konuşma ve yazmalar sıradan biri için hiçbir şey ifade etmez. Oysa toplumsal yaşamda seçilmiş, atanmış ya da ben bunu iyi ve düzgün yaparım diyerek ortaya çıkan birinin yapmaması gerekir.

Günümüzde atanmış ve seçilmiş ya da “itibarlı” kişiler zevzeklik yapmaya devam ederken toplumun önemli bir kesimi bunlara huşu içinde bakıp onların zevzekliklerine zevzeklik etmeye devam etmekte.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi