Ak Parti, Anayasa’ya uysa da uymasa da İstanbul adayını ve ilçe adaylarını açıkladı.
Evet, Anayasa’nın 94. Maddesine göre, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkan Vekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti gurubunun meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, meclis tartışmalarına katılamazlar; başkan ve oturumu yöneten başkan vekili oy kullanamazlar.” Hükmüne, adında Adalet geçen parti riayet etmedi. Muhalefet tarafından uyarılıyor. Kale alan yok.
Şimdilerde yeni bir tez ortaya çıktı. YSK adayları açıklamadan önce istifa etmelidir. Aksi taktir de seçilmiş olsa bile 1963 yılında olduğu gibi başkanlığı iptal edilir. Şeklinde yorumlar var, var olmasına da kim uygular nasıl uygulanır bilinmez.
Binali Bey devlet hizmetinden gelerek, Milletvekilliği, Bakanlık, Başbakanlık yapmış, halen Meclis Başkanlığını sürdürmekte olan birisi. Bunca yıldır hak, hukuk ve adaleti bilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bu çelişkiler ya da gerginlikler sürüp giderken, iktidardan birisi ya da direk Binali Bey bu konuya bir açıklık getirmesi gerekmez mi?
Yok sa, “İstanbul seçimini kaybedersem tekrar Meclis Başkanlığına gelemem mi?” diyor. Bir başka deyimle, pirince giderken eldeki bulgurdan olma halimi var. Bana göre TBMM Başkanlığından istifa edip seçimi kaybetse de, istifa ettikten sonra Meclis Başkanlığına seçilen kim olursa olsun, istifa ettirilir ve tekrar Binali Beyi seçerler diye düşünüyorum.
Belli ki bu tartışma sürüp gidecek. AKP adaylarını açıklayıp sahaya indi ve çalışmalarına başladı. Bu arada ittifak gereği MHP’nin kazanma ve oy alma şansı olmayan ilçelere de MHP adaylarını yerleştirdiler onlardan da ses seda yok.
 Chp ne yapiyor?
Seçim sığtartı verilmişken Ekrem İmamoğlu gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyor. Güzel de, ilçe ziyaretlerinde yanında ilçenin adayı yok. Mevcut Belediye Başkanlarından kimin aday olup olmayacağı belli değil. Adam tek başına İstanbul’u sırtladı gidiyor.
Tüm ilçeler kaynayan bir kazan. Genel Merkez de öylece bakıyor. Oralarda birçok aday adayı çeşitli görüşmeler ve pazarlıklar içerisinde. CHP ve ruhuna yakıştıramadığım bir şekilde aday adayları şimdiden birbirlerini karalamaya başladılar bile. Yarınlarda müracaat etmiş adaylardan illa ki birisi açıklanacak. O zaman diğer aday adayları kendilerinin açıklandığı gibi çalışmaz ise İstanbul nasıl alınacak?
CHP Genel merkezinin bir an evvel karar veril ilçelerdeki kaynamayı ve gruplaşmayı önlemelidir. Bunlara örnek vermek gerekirse hemen ilk akla gelen Esenyurt, Küçükçekmece, Beşiktaş, Beyoğlu, Kadıköy’dür.
Buralarda her aday adayının bir beklentisi var. İzlenim ve duyumlarına göre, mezhep ve köken gruplaşması başta gelirken, onun adamı, bunun adamı söylemleri de var. Bu konuya bir an evvel son vermek ve insanları kaynaştırmak elbette parti yöneticilerinin görevidir.
Beyoğlu, Beykoz, Zeytinburnu, Eyüp,
Sarıyer adayları Giresunlu olmalıdır
Yerel seçimlerde hemşericiliğin particilikten önde olduğu bilinen bir gerçektir. Bu durumda yukarıda belirtilen ilçelerin nüfus ve seçmen yapısına bakıldığında Giresun çoğunluktadır. CHP buralarda kazanmak istiyorsa bu durumu değerlendirip adaylarını da Giresunlulardan seçmelidir.
İçerisinde olduğum Beyoğlu’n dan örnek vermem gerekirse;
Beyoğlu’n da yaklaşık 45 bin civarında Giresun doğumlu seçmen var. Bunların ikinci ve üçüncü nesilleri İstanbul doğumludur. Bu nüfus içerisinde 23 bin civarında Alucralı var.
Alucralılar 1984 yılından buyana ağırlıklı olarak sağ partilere oy vererek onlar Beyoğlu’n da  hep iktidar yaptı. Bu zamana kadar karşılığını da almış değil. Yani Alucralı bürokrat, ya da yetkili başkan yardımcılığı, belediyeye hizmet satan bir firma yok.
Geçtiğimiz sene ilçe kongresine Alucra Vakfı yönetici ve delege önerdi, hiç birisi listede yer almadı. Milletvekili adayları çıkarıldı yine oralı olan olmadı.
Beyoğlu’n da ki Giresun ve Alucralılar şimdi, “Bunların burunlarını sürtme ve gerekeni yapma zamanı gelmiştir. Biz burada 28 ve 58 le iş birliği eder bu seçimi kazanırız. Bu nedenle adayımız Giresunlu ve Alucralı olmalı” diyorlar.
Ben bu durumu İl başkanı başta olmak üzere Genel başkan Kılıçdaroğlu’na Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı, Seyit Torun ve bölge Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç’a anlattım ve gerekçeli rapor da         verdim.
Hatta hemşerilerimin ve Beyoğluluların, ”Haydi başkan rövanşa çıkmak senin hakkın. 2009 da trafoyu patlatarak seçimi elinden alanlara ders verip rövanşı almanın tam zamanıdır” diyorlar.
İşte bu nedenle CHP Beyoğlu’nu kazanmak istiyorsa Aday belirtilen nedenlerle Giresun ve Alucralı olmalıdır.
CHP görev verirse buna hazır olduğumun bilinmesini isterim.
Gerisini partinin değerli yöneticileri bilir. Onların taktiridir.