Bir yıl önce, bir yıl sonra Türkiye...

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Ve.
23 Haziran 2019 ertelenen İstanbul  seçimleri.
İki seçim arasında 365 gün, 12 ay yani tam bir yıl süre var.
Ancak.
Türkiye siyasi rotasında yüzde yüze yakın bir sapma var dersek de yeridir.
Bakın aradan geçen bir yılda bu satırların yazarının köşe yazılarına hangi başlıklar oturmuş ve ne denmek istenmiş.
Önce 25 Haziran 2018' gidiyoruz.
Türkiye bir sistem değişikliğine gitti, Recep Tayyip Erdoğan ilk turda yüzde 50'den fazla oy aldı.
Diğer adaylar daha az oy oranında kalırken CHP'nin adayı Muharrem İnce % 30'dan fazla oy alarak ilk defa ülke genelinde CHP'nin psikolojik oy sınırını geride bıraktı.
İşte tam o günlerde biz de şu başlığı attık; 'Bu saatten sonra Erdoğan'ın tek rakibi İnce'dir'
Bu başlığa rağmen İnce ne yaptı?
Apar topar CHP'yi kurultaya davet etti.
Kendisini Cumhurbaşkanı adayı yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na çekil talimatı verdi.
Daha bir çok hata yapınca ne Muharrem İnce kurultay amacına ulaştı ne de İnce'ye partisi CHP'den destek geldi.
Derken 2018 sonbaharından sonra yerel seçim havasına girildi.
Haliyle biz de 'Kurultay olsa da değişiklik zor' başlığı ile bu duruma son noktayı koyduk ve artık yerel seçimi yazacağız diyerek başladık kritikler yapmaya.

Ekrem İmamoğlu Büyükşehir'i zorlar!
Bakın bu yazıda bahsi geçen köşe yazılarımıza www.gazetedamga.com.tr web sitemizdeki arşivimizden anında ulaşmanız mümkün.
'Kim kime rakip olur' başlıklarımızdan sonra 29 Ağustos 2018 günü yazdığımız yorumda ise şu tesbiti yapmışız; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'da istifa ettiğinde İBB meclisince yeni başkanlık seçimlerinde CHP, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu aday gösterdi. Bu durum akıllara CHP'nin 2019 yerel seçimlerinde İstanbul adayı İmamoğlu olur düşüncesini getirdi. Aslında bu satırların yazarı daha 2014 yerel seçimlerinin hemen ardından bu tespitte bulunarak “Ekrem İmamoğlu bir dahaki seçimlerde İBB adayı olur ve kazanır. Şimdi bugüne geldiğimizde bence İmamoğlu'nun hala CHP'nin İBB adayı olarak şansı devam etmekte ve son ana kadar bu şansını zorlayacaktır” demişti.

Kılıçdaroğlu'nun kafasında İmamoğlu var!
22 Kasım 2018 günkü 'Kılıçdaroğlu'nun kafasında İmamoğlu var' başlıklı yazımızın içerisinde ise Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'nu önce adaylığa oradan da İBB başkanlığına ve daha sonra CHP genel başkanlığına hazırladığını yorumlamışız...
29 Kasım 2018 günkü yazımızda ise; Ekrem İmamoğlu aday olacak mı? Diye soru sorarak İmamoğlu'nun şu açıklamasına yer vermişiz;
Gönlümden geçen şeyin bir dönem daha Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yapmak olduğunu belirtmeliyim. Ancak; bugün gelinen siyasal ortamda, 2019’un önemi, İstanbul’un, Türkiye adına yerel seçimlerin ne ifade ettiğinin çok daha önemli olduğu günleri yaşıyoruz. Elbette bunu sorgulamamız, tekrar konuşmamız ve değerlendirmemiz gerekiyor. Bu görev için düşünülmüş olmak onur verici. Aday olmaktan ziyade aday gösterilmek benim için çok değerli. Genel Başkanımızın benimle ilgili olumlu ifadeleri bir belediye başkanının alacağı görevi esnasında kendi kurumunda alacağı en iyi ödüllerden biridir. Minnettarım. Ne mutlu bana ki görevini iyi yapan bir belediye başkanıyım. Üzerime düşen o hassas sorumluluğu göstermek istiyorum. CHP olarak İstanbul’un o büyük değişime ve yeni bir hayata dönüşümüne bütün toplumun ihtiyaç duyduğunu düşünüyoruz. Tam da bu kavramlarla kazanacağımıza inanıyorum...

Artık bir Ekrem İmamoğlu gerçeği var...
Sonra sırası ile şu başlıkları atmışız;
11 Aralık 2018: İmamoğlu CHP’nin Erdoğan’ı olabilir mi?
20 Aralık 2018: En büyük avantajı klasik CHP'li olmaması!
20 Mart 2019: Bu seçimde “Kulak çekme girişimi'' gerçekleşecek...
26 Mart 2019: Ekrem İmamoğlu kazandı.... 31 Mart 2019 Pazar akşamı sandıklardan ne çıkar bilmem ama daha şimdiden Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun kazandığını söyleyebiliriz. İmamoğlu neleri kazandı biliyor musunuz? Gönülleri kazandı. Yürekleri kazandı. Kendisine inanan milyonları kazandı. Kendisini tanıyan ve bilenleri mahcup etmeyerek, kendisini tanımadan ve bilmeden hakkında olumsuz düşüncede olanları ise mahcup ederek kazandı.
01 Nisan 2019: Ekrem İmamoğlu resmen kazandı gerisi teferruattır...
04 Nisan 2019: İmamoğlu İstanbul adayı diye yazdığımda bana kızanlar az değildi...
07 Nisan 2019: En güzel günler henüz yaşamadıklarımız...
11 Nisan 2019: Artık bir Ekrem İmamoğlu gerçeği var... Kim ne derse desin artık Türkiye'de bir Ekrem İmamoğlu gerçeği var. Ve bu gerçek her geçen gün büyüyor. Hele hele şu mazbatanın uzatılması ve zorlaştırılması İmamoğlu gerçeğine çok daha fazla katkı yapmıştır. Türkiye günlerdir İstanbul seçim sonuçlarına kilitlenmiştir. İnanın bana Ekrem İmamoğlu'nun elinde olsa böyle bir organizasyon yapamazdı. Sonuç olarak bu günden sonra sadece Türkiye değil dünya uzun bir süre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yakından izlemeyi sürdürecektir... Vatana millete hayırlı olsun....
29 Mayıs 2019: Osmanlı’nın canını yakan ‘Damat’ olayı şimdi de AK Parti’nin gündeminde…
31 Mayıs 2019: Ekrem İmamoğlu'nun derdi İstanbul'u yönetmek...
18 Haziran 2019: Buluşma gerçekleşti dünyanın sonu gelmedi...
21 Haziran 2019: 23 Haziran demokrasi tarihimizde bir milat olacak....
23 Haziran 2019 Pazar gününden sonra Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Peki ne olacak dersiniz?
Halkımız en doğru kararı vererek artık yenilik ister, değişim ister ve halkın kararı önünde hiç kimse dayanamaz... Hem de öyle böyle bir rakamla değil, iddi bir rakamla bu yeniliğin ve değişimin gerektiğini gösteren net bir rakamla durumu işaret eder...
24 Haziran 2019: Ekrem İmamoğlu kazandı, Binali Yıldırım kaybetmedi…
Kibir kaybetti, kutuplaştırma kaybetti, ötekileştirme kaybetti, olumsuz dil kaybetti, kindar siyaset anlayışı kaybetti....

İşte bugünün başlığı!
Aradan bir yıl geçti.
24 Haziran 2018 ve 23 Haziran 2019 seçimleri sonrası artık yeni bir güne uyandık.
Dün tek adam rejimi vardı.
Tek taraflı siyasi anlayış vardı.
Ben ne yapsam doğrudur düşüncesi hakimdi.
Papaz da kimmiş, ben pilav derim pilav yer, ayva derim ayva yer mantığı hakimdi.
Yandaş medyayı ihya etme, adın medya işlevi yalan dolan asbaragas haberler yapan bir sektöre inanma ortamı hakimdi.
Şimdi artık karşı düşünceye de saygı zamanı.
Olandan bitenden, yanlış siyasi dilden, seçim kazanmak için her yol mübah anlayışından ders çıkartma zamanı.
Hoşgörü zamanı.
Hak, hukuk, adalet zamanı.
Basın özgürlüğü zamanı.
Demokrasi özgürlüğü zamanı.
Dün yapılan yanlışlar dünde kaldı, artık yeni doğrular, yeni güzellikler, yeni ve doğru olanı, güzel olanı, olması gerekeni hayatın her alanında uygulama zamanı...
Hani biz bu yazımızda ülkemizdeki son bir yıllık siyasi gelişmelere attığımız köşe yazısı başlıklarına değindik ya.
Bir yıl önceki Türkiye ve bugüne değindik.
Seneye bugün nelerden bahsederiz bilemiyoruz.
Mesela şöyle diyebiliriz.
Mevlana bu sözü 13’üncü yüzyılda yani tam 800 yıl önce söylemiş ve günümüzde de kainat varoldukça da anlamını yitirmeyeceği için gönül rahatlığı ile kullanabiliriz.
“Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım...”
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi