Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Bruno Taut'un anısına

Asıl adı Bruno Julius Florian olan Alman mimar, şehir planlayıcısı Bruno Taut’tan bahsediyorum… 24 Aralık onun 83. ölüm yıldönümüydü… Atatürk’ün cenaze töreninde saygı geçişi için Ankara’da TBMM önünde kurulan katafalkı tasarlayıp yapan mimar… Atatürk’ten tam 40 gün sonra 58 yaşında ölmüş… Taut, bir vefa olarak özel izinle Edirnekapı Mezarlığı’ndaki Şehitliğe defnedilmiş… Şehitlikte Müslüman olmayan tek kişinin mezarı onunki… Mezarı kalın bir mermer kapaktan ibaret. Üzerinde, “BRUNO TAUT 4. V.1880 – 24. XII. 1938” yazıyor. Sade yazının yanında bir de ayak izi var. Bu iz dünyada iz bıraktığının simgesiymiş…

* * * *

1930’lu yıllarda Hitler zulmünden kaçıp Türkiye’ye sığınan bilim insanlarından biriydi. Taut, Uluslararası Mimarlar Birliği sayesinde İsviçre üzerinden önce Japonya’ya gitmiş… Sosyalist düşünceleri ve o dönem Japon militarizmine karşı olduğu için çalışma izni verilmemiş… Üç yıl kadar mimari konuda sadece araştırmalar yapmış… Atatürk dönemi Türkiye’si bu büyük adamın farkına varıp hemen Türkiye’ye gelmesini sağlamış… 10 Kasım 1936’da gelmiş…

* * * *

Taut, Türkiye’de yaşadığı iki yıl içinde derin izler bırakmış. Sayısız eseri arasında Ankara’da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Atatürk Lisesi, Cebeci Ortaokulu, İzmir Kız Enstitüsü, Trabzon Lisesi var… O dönem adı Güzel Sanatlar Akademisi olan akademiyi yönetip sayısız mimar yetiştirmiş…

* * * *

Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mimarlık Bürosu’nun başkanlığını yapmış… Ankara’da Mahmut Paşa Bedesteni restorasyonu, Edirne’de bazı anıtların durumunun incelenmesi, Bursa’daki Yeşil Türbe’nin restorasyonu ile görevlendirilmiş… Şubat-Mart 1937’de Mahmut Paşa Bedesteni’ni, Ocak 1938’de Edirne’de İkinci Beyazıt Külliyesi’ni, Eylül 1938’de Yeşil Türbe’yi inceleyip raporlar hazırlamış…

* * * *

İstanbul’luların bilmesi lazım… Ortaköy yamacındaki koru içinde kendisi için tasarlayıp yaptırdığı ancak çok az oturabildiği kırmızı kiremit çatılı Japon mimarisi evi hemen göze çarpar… Taut, Atatürk’ün katafalkını da gece gündüz uyumadan yapıp bitirmiş... Kendisine uzatılan ve içinde muhtemelen bin lira olan zarfı da geri çevirmiş… ‘Büyük devlet adamına son görev olarak bu benim için büyük onurdur. Çocuklarıma bırakmak için bana sadece bir teşekkür mektubu verin yeter‘ demiş… Astım ve kalp rahatsızlığı olan Taut, gece gündüz katafalkı yaparken bir de Ankara’nın o sert soğuk havasında zatürreye yakalanmış… Ölüm sebebi olmuş bu…

* * * *

Hitler öncesi dönemde Almanya’da pek çok bina onun imzasını taşıyor… Berlin’de tasarımını yaptığı bir mahalle Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alındı… Taut’un 1938 yılında yazdığı ‘Mimari Bilgisi‘ kitabı mimarlığın başucu kitaplarından biri olarak gösteriliyor… Taut, Türkiye’ye sığınan birçok Alman bilim adamı gibi günlük de tutmuş… Yaşadığı her şeyi yazmış… Tüm arşivi Tokyo’da Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Brono Taut Memorial Hall’daymış… Beraber yaşadığı Erica Wittich hanım Eylül 1939’da tüm eşyalarını, orijinal belgeleri toplayıp Japonya’ya gitmiş… Tüm belgeleri, mektupları, günlüğünü bu kuruma vermiş…

bruno taut
 

* * * *

Taut’un eserleri Almanya ve Türkiye’de… Arşivi çalışma izni bile vermeyen Japonya’da… Vefa olarak şehitliğe defnetmişiz ama arşivine sahip çıkamamışız maalesef… Çok yazık… Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından yazık olmuş… Berlin’deki mahallede bir anı plaketi var… Bir caddeye de adı verilmiş…

* * * *

Ankara’da Taut’un eseri Atatürk Lisesi ile Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi mezunu değerli dostum tarihçi İlber Ortaylı, ‘Mültecilikte bile ciddi ve yaratıcı eserler vermek için fedakarca çalışan bu gibi ustaları tanımalıyız, hep anmalıyız‘ der hep… Bunlara eklenecek fazlaca bir şey yok sanırım. İstanbul’da Ortaköy’den geçerken kafanızı biraz kaldırıp Bruno Taut’un kiremitli, Japon mimarisi evine bakıp hatırlamanız yeter…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi