CHP delegesi mutlu değil

Bilindiği gibi Cumhuriyet halk Partisi İstanbul Kongresi Pazar günü Haliç Kongre Merkezi otoparkına kurulan çadırda yapıldı.  Kongrenin çadırda yapılması nedense başta delegeler olmak üzere toplantıyı izlemeye gelen partililer tarafından yadırgandı. Konu, “İktidara yürüyen bir parti nasıl olurda çadırda kongre yapar” şeklinde yorumlandı.

İyi de, bu partililer bir önceki İstanbul Kongresinin yapıldığı Bostancı Kültür Merkezi’ni ne çabuk unuttular. Bostancı Kültür Merkezi bir çadır değil miydi?


Osmanlı ve Türkiye

Çadır kongresine olumlu bakanlarda vardı salonda. Bunlar, “Çadırlar, mağdur durumdaki insanlara, doğal afetler sonrasında çaresiz kalanlara, evsiz ve yurtsuzlara, mültecilere verilir bilirdik. Şimdi CHP’nin kongresine mi uygun görüldü?” diyenler var. Yine, “Unutmayın dünyanın en önemli imparatorlukları arasında sayılan Osmanlı İmparatorluğu da bir çadırda kurulmuş ve 624 yıl hükmederek, partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemizi kurup, 1923 yılında Cumhuriyet’i ilan etmesi ile son buldu. Bu benzetmeyle çadırda yaptığımız bu kongre partimizin şahlanması ve iktidara yürümesinin başlangıcı olmasının işareti olamaz mı?” diyenlerde vardı.

Öte yandan il delegesi olmanın önemli olduğunu bilen bazı delegelerdi, “Delege olduk ta ne oldu? Ne davet nede selam aldık. Bir yere davet edilmedik. Ne ilçelerimiz ne de ilimiz den kimse fikrimizi sormadı. Sonrasında bizi bu çadıra çağırdılar. Burada Genel Başkan, İBB Başkanı ve İl Başkanı partinin geleceği ile ilgili bilgileri kısmen verirken herkes kendinden bahsetti. Bizler onları zaten tanıyorduk” dediler.


Kongrede neler oldu

Kongreye gelenler öncelikli otopark bulmakta zorlandılar. Belediye görevlileri gelenlere Miniatürk’ün otopark’ına yönlendirdi. Otopark ile kongrenin yapıldığı çadır arasına ring seferi konulması partililer tarafından olumlu karşılandı.

Çadır’ın yakınlarına kurulan seyyar tuvaletler ihtiyaç için yeterli olmamakla birlikte kullananlar tarafından iyi kullanılmadığı için birçok kabin devre dışı kaldı. Bu durum bizim tuvalet kültürümüzün yeterli olmadığını gösterdi.

Çadırda, protokol, davetli ve delegelerle partililerin oturacakları yer karma karışık olduğu için kimin ne olduğu belli olmadı.

Açılışı yapan Başkan Kaftancıoğlu Divan Başkanlığının yapması gereken saygı duruşu ve İstiklal Marşımızı kendisi okuttu.

Divan yerini aldıktan sonra öncelikle gündemi okutup oylatması gerekirken direk konuşmalara geçti. İlk konuşmayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yaptı.  Konuşmasında, “Bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk yüz yıl önce korkusuzca eleştiriliyor ve ülkenin geleceği için en iyi yol bulunuyordu. Günümüzde öyle değil. Demokrasiden saptırılmış bir durum yaşıyoruz ve yaşatıyorlar. Yakınlarda iktidar olduğumuzda yüz yıl öncesindeki Atatürk demokrasisinin daha da geliştirilmiş bir ülke haline geleceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu, ülkemizin beş temel sorununun Demokrasi, Eğitim, Dış Politika, toplumsal barış ve Ekonomi başlıkları ile anlatıp, “Bunların halledilmesi halinde ülke huzura ve refaha ulaşacaktır” dedi.

Arkasından kürsüye İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu geldi. İmamoğlu, İstanbul’u ve ağırlıklı olarak ülke sorunlarını dile getirdi. Bu durumu değerlendiren bazı partili ve delegeler ise, “Divan önce Ekrem Beyi konuşturmalıydı. Ülke gündemine ağırlık vermesi gelecek için kendi durumu ile vermek istediği bir mesaj mıydı?” şeklinde yorumlandı.

Genel Başkan ve İBB Başkanının konuşmaları sırasında salonda ilgi, coşku ve heyecan yoktu. İmamoğlu coşturmaya çalışsa da başaramadı. Sonrasında Genel başkanla beraber Yenikapı’da yapılan Küdüs Mitingine katılmak üzere çadırdan ayrıldılar.

Divan gündemi bu konuşmalardan sonra okuyup oyladı. Seçimin blok liste ile yapılması önergesi oylandı. Rakamlar tam olarak sayılmadan oy çokluğu ile blok liste seçimine karar verildiği açıklandı. Bu oylama sırasında delege olmayanlar bile el kaldırarak oylamaya iştirak etmesi dikkat çekti.


Ankara nasıl olacak

Kongrenin heyecansız ya da çadırda yapılmasını uygun görmeyen, demokratik kuralların işletilmemesinden yakınan delegeler ve partililer seçimlere geçmeye başlayınca salondan ayrıldılar. Bu durum oylamaya da yansıdı ve salonda olan delegelerin 230’unun seçime katılmadığı görüldü.

Kurultay delegelerinin kime ve neye göre dağıldığını bilmeyen delegeler, il yönetimine giren kişilerin nasıl değerlendirilip neye göre yönetime alındığını bile bilmiyoruz yorumunda bulundular.

İstanbul Kongresinde adaylığına kesin gözüyle bakıldığı halde, son anda adaylıktan vaz geçen Cemal Canpolat’ın kurultay delegesi seçilmesi ise, “Kurultayda Parti Meclisine girecek” yorumlarına neden oldu.


İnce aday olmalı

Kurultay Delegesi olanlarla diğer partililer İstanbul Kongresinin tek adayla yapılmasının, heyecan ve coşkusuz geçtiğini hatırlatarak, “Muharrem İnce ile görüşüp onu tekrar aday yapmalıyız. Kurultay bu nedenle coşkulu olur. Ayrıca demokrasinin gereği de yapılır. Biz AKP gibi tek adayla kongre yapmaya alışık değiliz. Şimdi Ankara’ya gidince elimize tıpkı İstanbul gibi bir liste verecekler bizde onları sandığa atacağız” dediler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi