Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Almanya’da refah tehlikede



Daha başka kanıt aramaya gerek yok. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin büyüme oranlarına bakarsanız, sanayileşmiş ülkeler kulübü OECD tarafından yapılan yeni bir analiz, Almanya'nın şu anda bu durumda olduğunu gösteriyor. 19. sırada. Sadece Arjantin'de ekonomi daha da kötü durumda. Yıllarca dünyanın ekonomik yıldızlarından biri olan Almanya‘nın kaderi tersine dönmenin eşiğine geldi. Savaş sonrası neslinin inşa ettiği refah tehlikede.
* * * *
Almanya’da yasama yılının tam ortasındayız. Ama şansölye ve hükümeti her şeyden önce muazzam bir güven kaybıyla karşı karşıya. Ezici çoğunluk Sosyal Demokratlar, Liberaller ve Yeşiller‘den oluşan koalisyonun ülkeyi önümüzdeki iki yıl içinde ileriye taşıyacağına inanmıyor. Nerden nereye gelindi. Hükümetin kurulduğu gün ruh hali ne kadar farklıydı. Şansölye Olaf Scholz başkanlığındaki hükümet 'yeni bir siyaset' ve 'ekolojik dönüşüm' vaadiyle iddialı bir başlangıç yapmıştı.
* * * *
Alman ekonomisi, önceki iki çeyrekteki daralmanın ardından 2023’ün ikinci çeyreğinde de durgunluk yaşadı. Salgın ve Ukrayna savaşı tüm hesapları altüst etti ama bu gelişmelerden ziyade açıkça Almanya'nın jeopolitik baskılarla boğuştuğuna işaret etmiyor mu ? Birincisi, Rus petrolüne ve doğalgazına olan yoğun bağımlılığı, Ukrayna savaşı daha maliyetli Amerikan gaz kaynaklarına yönelmeye zorlanarak üretim maliyetleri artırdı. İkincisi, OPEC ülkelerinin petrol ve gaz üretimi azaldıkça enerji fiyatları daha da arttı.
* * * *
Üçüncüsü, Çin'den uzaklaşmaya yönelik jeopolitik baskı Almanya'yı iki taraflı etkiledi ve bu da önemli bir ticaret ortağı olan Çin'den yapılan ithalat ve Çin'e yapılan ihracatın azalmasına neden oldu. Yüksek faiz oranlarının olduğu bir dönem yatırımları azalttı. Bu faktörler Almanya'daki üretimini düşürerek yaklaşmakta olan bir durgunluğu hızlandırdı. Ancak asıl soru, Almanya'nın işleri hızlı bir şekilde tersine çevirip uzun bir durgunluktan kurtulup kurtulamayacağıdır. Son ekonomik verilere bakılacak olursa, ülkeyi uzun süreli bir durgunluk bekliyor.
* * * *
Birkaç hafta önce Şansölye Olaf Scholz da hükümetin bütçe planına ilişkin mecliste yaptığı konuşmada ‘Halk bu durgunluktan bıktı, ben de bıktım" diyerek tehlikeye dikkat çekmişti. Hatta daha da ileri giderek ‘Vatandaşların böyle bir durumda bizden beklediği şey burada mecliste gölge boksu yapmak değil. Ülkemiz için uygulamalı çalışma istiyorlar‘ demişti. Ekonomik durgunluk işgücü piyasasına tam yansımasa da halkı endişendiriyor.
* * * *
Çalışanların kendi refahının gelişimi ve özellikle Alman ekonomisinin rekabet edebilirliği konusundaki endişeleri artıyor. Çalışanların yalnızca yüzde yedisi işlerinin güvende olduğunu düşünüyor. Ekonomik gerilemeden kişisel olarak korkan nüfusun oranı 2020'den bu yana yüzde 18'den yüzde 29'a yükseldi. Sarsıcı bir değişim. Yapılan araştırmalara göre, tüm bu endişeler, korkular belki sorunların giderebileceğine dair çok az bir umutla dengeleniyor.
* * * *
Ekonomi dergisi The Economist'in Almanya'yı ‘Avrupa'nın hasta adamı‘ ilan etmesinin üzerinden 25 yıl geçti. O zamanki bulgu: Çok fazla hükümet harcaması ve sosyal sistemin yeniden yapılandırılmasında çok az tutarlılık. Tahmin: Geniş kapsamlı reformlar olmazsa küme düşme riski var. Ama Almanya reformlarla işleri tersine çevirmeyi başardı. Şu sıralar Almanya'nın Avrupa'nın hasta adamı olduğu yine konuşuluyor. “Economist”in güncel sayılarından birinde Almanya'nın yeniden “Avrupa'nın hasta adamı” olup olmadığını soruyor.
* * * *
Soru haklı, cevap fazla iyimser, gerçek ise daha sert: Mevcut Alman başarı modelinin sonu mu geldi. Büyüme beklentileri açısından Federal Cumhuriyet sanayileşmiş ülkeler arasında son sıralarda. Almanya geçici bir zayıflığa dayanabilir. Ancak asıl soru, durgunluktan acilen kaçması mümkün mü? Almanya'nın işleri hızla tekrar tersine çevirip durgunluktan kurtulup kurtulamayacağıdır. Almanya'nın gelecek için cesarete, tutarlılığa ve yeni bir gündeme ihtiyacı var. Almanya gerçekten bir dönüm noktasında. Geniş kapsamlı reformlara ihtiyaç var. Yeter ki politikacılar popüler olmayan kararlar almaya hazırlıklı olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi