Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Almanya’yı sorarsanız

Gerçek anlamda sanayileşmiş ülke dendiğinde akla gelen birkaç ülkeden birisi Almanya’dır. Örnek gösterilen ekonomilerden biridir. Ekonomik üretimi geçen yıl 3880 milyar avro olarak gerçekleşti. Bunun yüzde 41'i ihracattan kaynaklandı. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok yüksek ihracat kotası, Alman ekonomisinin küresel ekonomiyle derin entegrasyonunu gösteriyor. Bu yüzden Almanya şüphesiz küreselleşmenin en büyük kazananlarından biri.
* * * *
Açıklanan verilere göre, 1590 milyar avroluk ihracatın yüzde 15,6'sı motorlu kara taşıtları, taşıt parçaları, yüzde 13,3'ü makineler ve yüzde 13,3'lük payla kimyasal ürünler. Almanya’nın geleneksel sektörlerde rekabetçi koşullarda üretilen pek çok ürünü olduğu açık. İhracatın önemli payları yalnızca büyük şirketlerin elinde değil, aynı zamanda, özellikle makine mühendisliği alanında, kamuoyu tarafından çok az tanınan uzmanlaşmış orta ölçekli şirketlerin de elinde. Bunlara Almanya’da gizli şampiyonlar deniyor.
* * * *
Almanya hammadde fakiri bir ülke. Kaliteli sanayi malların üretmek için hammade (enerji dahil) ve ara ürün ithal ediyor. Enerji fiyatlarındaki ciddi artış nedeniyle geçen yıl ihracat fazlası sadece 82 milyar avro oldu. Geçmişte bazı yıllarda 200 milyar avroyu aşmıştı; Örneğin 2016‘da 249 milyar avro idi. İhracat yüksekliği ve ihracat fazlası, Alman ekonomisinin etkileyici performansının bir ifadesi. Tabii bunda motivasyonu yüksek işgücünün yüksek nitelikleri, istikrarlı siyasi koşullar, yüksek istihdam, düşük enflasyon da önemli faktörlerdi. Örneğin 2019'da istihdam 45,3 milyon gibi tarihi bir yüksek seviyeye ulaşmıştı.
* * * *
Bunları neden yazdım. Çünkü bugün bu durum sarsılmaya başlamış bulunuyor. Dünya Rekabet Edebilirlik sıralamasına göre, Almanya’nın 2014'ten 2023'e kadar olan kısa sürede 6'ncı sıradan 22'nci sıraya gerilediği gösteriliyor. Tabii sebepleri muhtelif. İçerden bakılırsa, enflasyon yüzde 6,1 düzeyinde. Bu oran, Almanya gibi sanayileşmiş bir ülke için oldukça yüksek bir oran. Almanya aşağı yukarı 4 yıldır yüzde 6’nın üzerinde bir enflasyonla yoluna devam ediyor.
* * * *
Ekonomik büyüme beş çeyrektir düşüşte, son iki çeyrekte küçülmeye döndü. Sanayi üretimi Temmuz‘da bir yıl öncesine göre yüzde 2,1 düşerken, yoğun enerji tüketen sektörleri yüzde 20'lik daha da büyük bir düşüş yaşadı. Almanya’nın teknik olarak resesyona girdiğini söylemek mümkün. Nüfus yaşlanıyor. Kalifiye eleman açığı her geçen gün artıyor ama nitelikli göçmen her türlü kolaylaştırmaya rağmen gelmiyor. Yüksek enerji fiyatları, yüksek vergiler, aşırı bürokrasi, işgücü piyasasında aşırı düzenlenme, yıllarca ihmal edilen altyapı, digitalleşme hemen her gün tartışılan konular.
* * * *
Evet, Alman ekonomisi bir türlü toparlanamıyor. Çünkü eski kesinlikler artık hiçbir işe yaramıyor, değişim ihtiyacı açıkça ortaya çıktı. Tekrara düşsem de hep yazdığım konu şu. Almanya dış güvenliği ABD'ye, enerjisini Rusya'ya ve ekonomik başarısını da Çin'e emanet etmişti. Önemli bir büyüme kaynağı olan Çin ile işler çöktü. Rusya, yalnızca ucuz enerji tedariki açısından değil, aynı zamanda bir satış pazarı ve ortak ekonomik projeler ortağıydı. Tabii Almanya‘yı Rusya'ya yaklaştıran şey öncelikle ucuz gazdı. Onun yardımıyla rekabete olanak tanıyan üretim koşulları yaratılıyordu. Ukrayna savaşıyla her şey değişti. Zaten Alman Şansölye de ‘Bu bir dönüm noktası. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak‘ diyerek Almanya’nın başına gelebilecekleri fark etmişti sanırım.
* * * *
Almanya bugüne kadar pek çok krizi atlatmayı başardı. Almanya ve ekonomisi mevcut zorluklarının üstesinden gelebilir ama her alanda önce değişim ihtiyacı açık. Geçtiğimiz günlerde bu konuda sohbet ettiğim Alman meslektaşım şöyle dedi; ‘Değişimin gerekli olduğu ortaya çıkınca iki seçenek var. Biri yaklaşan felaketten yakınmak, sürekli şikayet etmek ve (sözde) sorumluları suçlamak. Ama bu hiçbir şeye yol açmaz. İkinci seçenek, fırsatların ve risklerin iyi bir şekilde değerlendirmek. Önceki ve mevcut istenmeyen gelişmelerin ne gibi değişiklikler gerektirdiği sorusuna cevap aramak.‘ Ekleyecek bir söz yok, meslektaşım haklı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi