Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Enflasyonla mücadele

Geçen gün telefon çaldı arayan Sezai Sami’ydi. Uğur'un çay ocağında bekliyorum dedi. Vardığım da elinde bir kitap; “Bu kitap abin Osman’ın ders kitabı. Sayfalar arasında yazdığı notları var.”

Kitap, iktisat hocası Feridun Ergin’in “para politikası” adlı eğitim kitabı. Bu kitapta bazı yerler işaretlenmiş ve notlar yazılmış hatırladım. Dün olduğu gibi bugünde toplumun sağlığından, eğitimine, mimar, gıda ve tarım mühendisliğinden savunma ve ekonomiye kadar hemen hemen tüm mesleki fakülte ve akademide bireyin ve toplumun çıkarı ve saygınlığı temel alınması gerektiği belirtilir. Birey ve toplum temel alınmaz ama bencillik yapılarak belli kesimler kayırılıp ayrıcalık yapıldığında kamusal/toplumsal yaralar ve afetler gündeme gelir. Günümüzde ekonomist ya da iktisatçıyım diyenler iyi bilir tek tek bireylerin varlığı, bilgi ve becerileri topluma önemli değer katar. Bireyleri yok sayan zihniyet kim olursa olsun birey ve toplumun önemini değil sürü karakterini, bencilliği, kulluk ve köleliği savunur. Kitabın enflasyon ve para bölümünde (sayfa 71/72 ve 73) bir anekdot var. Anekdot sahibi Çarlık Rusya döneminin muhalif yazarı Vlass Mihailovich Dorochevitch (1865-1922). Öykü bu ya olay Çin de geçmekte; “Hükümdar, devlet yönetimi arasında halkla en çok teması olan Asayiş ve İaşe bakanı Tun-li’ye, ülkenin durumunu İmparatorluk konseyi üyelerine anlatmasını emreder. Tun-li, iç karışıklığın sürmesine rağmen refahın arttığını, ürünlerin değer kazandığını. Tavuk yumurtalarının dahi ağırlığınca para ettiğini ve Yüce İmparator sayesinde Çin’in bir efsanevi zenginlik hazinesi haline geldiğini söyler.”

“Hükümdar ve konsey üyeleri, yumurtanın bir liraya yükselmesine sevinirler. Ülkeyi bu hale getirdikleri için onur duyarlar. Başkent donatılır. İmparator, halkının mutluluğunu kendi gözleriyle görmek istediğinden, başkenti dolaşmaya koyulur. Yolda, çağın en ünlü bilginine rastlar. Toplumsal muhalif düşünceleriyle tanınmış olan bu bilginden ülkenin refahı hakkında ne düşündüğünü sorar. O da der ki; “Yumurta fiyatlarının bile bu kadar yükseldiği bir yerde, halkın yapabileceği tek şey açlığa katlanmaktır.”

Bu acı gerçek, hükümdarın neşesini kaçırır. İmparatorluk konseyini tekrar toplar. Asayiş ve İaşe bakanından hesap sorar. Fakat Tun-li kurnaz bir adammış. İmparator “üstün zekâsıyla” gerçeği ortaya çıkardığından artık gerekli tedbirleri almak olanağının da belirdiği ve yetki verilirse derhal çare bulacağını bildirir.

Zabıta kuvvetlerini harekete geçirir. Bir liraya yumurta satan esnaf sıra dayağına çekilir. Bu durumdan sonra yumurta iki katına satılmaya başlar. Esnaf, müşterilerine bir liranın yumurta diğer bir liranın da dayak bedeli olduğunu söyler.

Hükümdar yaşanan durumu Bakan Tun-li’ye sorar neden? Tun-li, yetkilerin eksik olduğu bu nedenle başarıya ulaşılamadığını belirtirken, yalnız satıcıya değil alıcıya da dayak atmak gerektiğini ileri sürer. Asayiş ve İaşe Bakanlığının kontrol örgütüne yeni kadrolar verilir. Bambu sopaları sipariş edilir.

Uygulama başlar başlamaz yumurta fiyatı dört liraya fırlar. Bakan üretim kaynağının da fiyat kontrolü kapsamına alınmasını emreder. Zaptiyeler, bambu sopalarıyla kümesleri de denetlemeye başlar. Tavuklar bu gergin ortamda yumurta yapmaktan kesilir.

Hükümdar hanedanlığının şanlı ve muktedir Asayiş ve İaşe Bakanının icraatından umudu keser. Fikrini sormak için ünlü muhalif bilginin evine gider. Onu gıdasızlıktan ölüm döşeğinde bulur. Saltanatı sırasında pahalılık yüzünden bilginlerin dahi açlık çektiklerini tarihçiler yazacak olursa, gelecek kuşağın ne düşüneceğini sorar.

Ünlü bilgin, son nefesini verirken sorunun yanıtını tamamlamayı başarır;
“Tarihin yargılayacağı tek iktidar sahibi sen değilsin haşmetli hükümdarım. Senin gibi daha birçokları gelip geçecek. Tarihçi ve yazıcılar sarayın birer memuru bu nedenle tarih hepinize müsamahakâr davranacak ve iyi niyetinize rağmen başaramadığınızı yazacak.”

Toplum olarak ekonomik ve politik ağır koşullardan geçmekteyiz. Dünya da yaşanan olaylardan uzak kalamayız ama iktidara gelen sorunları çözeceğini ilk on(?)ülke arasına gireceğimizi belirtmiş. Keza ata yadigârı kamu mallarına sahip çıkacağını açıklamıştı. Ekonomik sorunlar çözülemediği gibi toplumsal sorunlar gittikçe artmakta, enflasyon daha da derinleşmekte. Sorunları toplumun gözünden saklamak için doğalgaz ve petrol yatakları bulundu; Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta arabulucuyuz; Afrika ülkelerine yatırım yapıyoruz gibi pembe etiketlerin arkasına saklanmamalı. Ülkede yaşanan bir gerçek var ve siz iktidardasınız. Enflasyon, pahalılık, satın alamama, üretememe dahası açlık ve yoksulluk diz boyunu çoktan geçti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi