El insaf ya huu!

Yaşadığımız günlerde tanık olduğumuz, duyduğumuz ya da okuduğumuz gerçekleşmiş olaylara bakılınca ne çok ta, “El insaf ya hu...” diyebileceğimiz konular olduğunu görürüz.

Konuyu daha iyi anlamak için bu sözcüklerin ne anlama geldiğine bakmak gerek.

El insaf : Yeter artık bu kadar da olmaz anlamında kullanılan bir sözcük.

Acımaya vicdana veya mantığa dayanan adalet anlamına da geldiği belirtiliyor.

Bir başka anlam ise, “ Acı düşün” anlamında kullanılan bir seslenme sözü olarak bahsediliyor.

Ya huu ise: Ey, o anlamında bir seslenme sözü olarak sıklıkla kullanıldığı biliniyor.

Anadolu da birçok kişi, telefonun olmadığı ya da yaygın olmadığı günlerde , “Esme bacı veya Ayşe ana huu” diye seslendiği bilinir…

Bunlara el insaf denilmez mi?

El insaf denilen olaylara her an her yerde rastlamak ve dillendirmek mümkün. Aklıma geldiği kadarıyla ağırlıklı olarak Hükümetin uygulamalarından, Parlamentoda ve bazı Belediye Meclislerinde yapılan oylamalardan örnekler vereceğim.

Ülkemizde milyonlarca işsiz ve milyonlarca kişinin de açlık sınırı altında gelirinin var olduğu gerçeğinden hareketle, bazı muhalefet milletvekillerinin isim vererek  yaptığı açıklamalara bakılırsa çok sayıda kişinin yaptıkları yada atandıkları görevler haricinde değişik yerlerden de maaş aldıkları açıklandı. İşin garip tarafı ismi açıklanan şahıslar ve onları atayanlardan bu açıklamalara karşı hiçbir açıklama gelmedi.

Bunun üzerine TBMM’ye bir önerge verilerek bir göreve atanan kişiler aldıkları ücretin en yükseğini alsınlar ve başka işlerden ya da atandıkları yerlerden ücret almasınlar bu görevlere işsizler arasında olan ve liyakatli kişiler atansın önerisi iktidar ortakları olan Ak Parti Ve MHP Milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Bu durum, kim ne derse desin o kişiler çoklu maaş almaya devam edecekler demektir. Bu duruma el insaf denmez de ne denilir ki?

Yine TBMM’ye gelen ve orada ülke ve halk menfaatine olduğu halde “RET” edilen ve “El insaf” denilecek bazı örnekler verelim.

+ Bir zamanlar ülkemizde birisini karalamak veya itibarsızlaştırmak için ona “Kominist” damgası vurmak yeterli oluyordu. Bu durum günümüzde “FETÖCÜ” ye dönüştü. Fetö terör örgütünün ülkemizde nerelere kadar örgütlendiğini bilmeyen kalmadı. AKŞAM Gazetesinde olduğum günlerde Fetö'cülerin hakkımda 56 dava açtıkları için en iyi bilenlerdenim. Sonrasında bildiğiniz gibi 17-25 Aralık yaşandı bu ülkede ve en önemlisi 15 Temmuz yaşandı ve Fetöcüler kim olduklarını ve güçlerini gösterdiler. Binlerce polis, asker, savcı, hakim, öğretmen, esnaf, sanayici Bank Asya’nın önünden geçen oradan yakınına havale gönderenler, nereye ve ne için gittiklerini bilmeyen askeri lise öğrencileri fetöcü sayıldı. Sanayicilerin mallarına el konuldu. Hemen hepsi hapse atıldı. İşlerine son verildi. Altlarına araba tahsis edilen hatta heykelleri dikilmesi gerekli görülenler yurt dışına kaçaraki fetö'nün himayelerine sığındılar.

Onunla el ele diz dize fotoğraf çektirenler, sohbetine katılanlar, zamanında bir arada olmaktan gurur duyanlar, hasretine dayanamadığını belirtenler oldu.

Hala fetö operasyonları devam ediyor ve edilmeli de. Sonradan susanlar kabuğuna çekilenlerde bulunup hesap sorulmalıdır.

Bunun için TBMM’de Fetö örgütü her yönü ile araştırılsın, siyasi ayağına bakılsın ülkeye ve halka çektirdiklerinin hesabı sorulsun diye önergeler verildi, komisyon kuruldu raporlar tutuldu. Sonradan kayboldu. Araştırma önergeleri reddedildi.

Şimdi buna “El insaf ya hu” denilmez mi?

+ Yine Günümüzde emeklilerin ve asgari ücretle çalışanların hali göz önüne alındığında, emeklilere verilen ikramiye 1500 liraya çıkarılsın. Asgari ücretten vergi alınmasın önergeleri ret edilince söyleyin bakalım bugün el insaf denilmez mi?

+ Yıllardır temcit pilavına dönen 3600 ek göstergenin getirilmesi ve diğer emeklilere de verilmesi, düşük olan emekli maaşlarının düzeltilmesi sözler verildiği halde bir şey yapılmamasına el insaf denilmez mi?

+ Ülkemizde binlerce öğretmen açığı varken ve atama bekleyen öğretmenlerin sesi duyulmaz,ve sözleşmeli öğretmen ataması kaldırılsın teklifi reddedilirken bu duruma el insaf denilmez mi?

+ yine tüm dünyayı tehdit eden Kovit-19 virüsüne karşı amansızca mücadele eden sağlık çalışanlarını yüreklendirmek için bu durum meslek hastalığı sayılsın teklifi reddedildiğinde buna el insaf ya hu denilmez mi?

+ Ülkemiz döviz dar boğazında iken, tünel, yol, köprü, havaalanı, şehir hastanesi yapanlara gelir ve geçiş garantisi verilirken ve dövizin artışı durdurulamazken, bunları sabit kura bağlanmamasına el insaf değil de ne denilir ki?

+ Yine Mevcut iktidarın her fırsatta övünerek bahsettiği şehir hastanelerine ayrılan ve 2024 yılına kadar 13 şehir hastanesine ödenecek olan kira giderleri ile 59 hastane yapılabilecekken o hastaneleri yapanlara ödenecek o paraya el insaf demeyip te, ne denilir ki?

+ Bu ve benzerlerini çoğaltmak pekala mümkün. En önemlisi göz göre göre, haksızlık, hukuksuzluk yapılır kul ve yetim hakkı çar çur edildiğini devletin denetleme kurumu olan ve TBMM adına bu görevi yapar Danıştay bunları açıkladığı halde hiçbir işlem yapılmamasına el insaf denmez de ne denilir ki?..

+Bazı belediyelerin halka hizmet için bulduğu dış kredilerin onanmasına ne demeli?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi