Geçtiğimiz yıl (2018) Ocak ayı hareketli günler yaşanıyordu. Ülke genelinde bazı belediye başkanları görevden alınıyordu.
Tam da bu günlerde Beylikdüzü'nde bir çok ismin sosyal medyada; Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte çektirdikleri fotoğrafı; “En güzel günler henüz yaşamadıklarımız...” yazısıyla birlikte paylaşımaları dikkatinizi çekiyordu.
İmamoğlu muhalifleri tarafından bu paylaşımlar; ''CHP'li Ekrem İmamoğlu en geç bir hafta içinde, İçişleri Bakanlığı'nca görevden uzaklaştırılan belediye başkanları kervanına katılacak..,” şeklinde okunurken ve karşı bir paylaşıma doğru giderken.
Biz de konuyu köşe yazımıza taşıyarak; ''Vicdanlı olmak gerek. Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmamak gerek. Elinde net bir belge, dosya, bilgi, kaynak olmadan hiç ama hiçbir kişiyi zan altında bırakmamak gerek. Bizim işimiz falcılık değil, kehanette bulunmak değil...'' Şeklinde uyarılarda bulunarak.
Daha sonraki yazılarımızda da, bırakın görevden alınmayı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına giden yol açılmıştır yorumlarında bulunduk.

Topbaş'tan boşalan koltuğa aday olduğunda belliydi
Eylül 2017'de Kadir Topbaş'ın istifası ile boşalan İBB koltuğuna aday gösterdiğinde aslında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kafasında istanbul için tek ismin Ekrem İmamoğlu olduğu anlaşılmaktaydı.
Bu çok açık ve net olmasına rağmen ve yerel seçim aday adaylık sürecince defalarca yazmama rağmen önce İmamoğlu dahil bir çok isim tereddütler yaşamaktalardı.
İmamoğlu o kısa süre adaylıkta ciddi bir prova yaptı.
Resmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterildi.
Ve belki de CHP Lideri Kılıçdaroğlu ilk o hareketi ile İmamoğlu'nu tanıtmaya başladı.
O günlerde CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu şöyle sesleniyodu: "Benim İstanbul'a çok basit bir vaadim var. Ben, İstanbul'a özenli bir yönetim vadediyorum. Büyük ya da küçük demeden İstanbul için yapılacak her işi özenli yapmanın, atılacak her adımı özenle atmanın sözünü veriyorum. İnsanlara değer veren, insana özen gösteren ve 'önce insan' diyen, ayrımcılık yapmaksızın tüm İstanbullulara aynı ölçüde özen gösteren bir yönetim vadediyorum. Ben İstanbul'a yeni nesil bir belediyecilik vadediyorum...'

İmamoğlu İstanbul adayı diye 
yazdığımda bana kızanlar az değildi...
24 Haziran seçimlerini geride bırakıp yerel seçim moduna girdiğimizde 'Kılıçdaroğlu'nun kafasında İmamoğlu var' başlıklı bir yazı yazdım.
Devamında şöyle eklemişim; Açıkçası benim fikrim genel başkan olduğu sürece CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir daha Muharrem İnce'ye her hangi bir adaylık vermeyeceği yönünde. Yanılır mıyım bilmiyorum. Ama aldığım izlenim ve kulislerden edindiğim bilgi bu yönde. Zira Kılıçdaroğlu'nun İstanbul adayı olması için kafasındaki isim aslında net. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Belediyeciliği biliyor. Karadenizli. Genç. Dinamik. Önce 2014'de başarılı bir seçim atlatarak Beylikdüzü'nü Ak Parti'den aldı CHP'ye kazandırdı. Şimdi 2019'da İstanbul'u da aynı şekilde CHP'ye kazandırabilir görüşü hakim. Bu sadece Kılıçdaroğlu'na özel bir görüş olmamakla birlikte kamuoyunda da İmamoğlu ismi (özellikle genç kesim tarafından) bir heyecan yaratmakta....
...
Bu ve benzeri yazılarım çok oldu.
Temmuz 2018'de başladı, hemen hemen her ay bir kaç tane İstanbul adaylık yazısı yazdığımda mutlaka içerisinde şu cümle geçmekteydi: ''CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun kafasında İmamoğlu var'
Bu tür yazılarımı whatshap gruptan paylaştığımda özellikle Beylikdüzü CHP ve belediye yöneticilerinden sitemkar cevaplar almaktaydım.
Senin kafana kim giriyor, Beylikdüzü'nü de İstanbul'u da kaybederiz, bırak bu işleri... türünden eleştirilere ben de gülüp geçiyordum.

Belki bir bildiğin vardır..:)
Peki bu türden yazılara Ekrem İmamoğlu'nun cevabı ne oluyordu dersiniz?
'Belki bir bildiğin var ne diyeyim...:)'
İşte o belki bir bildiğin var diye diye geldik Aralık ayı ortalarına.
Ve Ekrem İmamoğlu resmen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunda ise bu defa yazı konularımız değişti.
İmamoğlu doğru aday mı?
İmamoğlu CHP'nin Erdoğan'ı olabilir mi?
Başlıkları altında aslında Ekrem İmamoğlu ile Recep Tayyip Erdoğan'ın benzerliklerinden bahsettik.
Türk halkının benimsediği, özümsediği, kucaklayıcı, saygı duyacağı liderlik vasıflarında baktığınızda her iki ismde de benzerikler vardı.
Halka dokunuşları, dine bağlılıkları, gelenekçilik, inandığı değerlerden ödün vermeyen, hakkını yedirmeyen, cesaret bu benzerliklerin başında gelmekteydi.
Ve geldik bu güne.

Bu hikaye daha çok uzar...
Ekrem İmamoğlu 1994'de kaybedilen İstanbul'u Cumhuriyet Halk Partisi'ne tam 25 yıl sonra geri hazandırdı.
Kendisine güvenenleri mahçup etmedi.
Türkiye'nin yarısının umudu oldu, baharı oldu, kahramanı oldu.
Şimdi Ekrem İmamoğlu'nu zor bir beş yıl bekliyor.
İstanbul gibi bir kenti hem de muhalefet partili bir belediye başkanı olarak yönetmek kolay olmayacaktır.
Ancak atlamayalım ki İmamoğlu gibiler zoru sever.
Kolaya gelmez.
Kolay kolay papuç bırakmazlar.
Ve daha sonrasında hedef büyütürler.
Hadi bakalım; ''En güzel günler henüz yaşamadıklarımız...'' hikayesi daha nerelere kadar yaşanır dersiniz.
Bence daha çok defa yazacağız, çizeceğiz, konuşacağız Ekrem İammoğlu başarılarını.
Siz ne dersiniz...?