Bu pazar dananın kuyruğu kopuyor.

Cumhuriyet ülkesi olarak, demokrasinin gereği bir tarihi seçimi daha yaşayıp, kimimiz üzülecek, kimimiz sevinecek, kimimiz hayırlısı ne ise o olsun diyerek işin içinden çıkıp işimize gücümüze bakacağız.

En son yapılan 2018 seçimlerinin üzerinden geçen 5 yılda çok şey değişti.

21 yıldır tek başına iktidarda olan Ak Parti’den ayrılan eski başbakan ve bakanlık yapmış kişiler yeni parti kurdu.

2019 yerel seçimlerinde iktidar birçok büyükşehirde seçimi kaybetti.

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adeta kalesi olan İstanbul muhalefetin eline geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce girdiği bütün seçimlerde açık ara favori idi, moral motivasyon olarak, ülke genelinde hayran kitlesi olarak, arkasına aldığı medya desteği olarak müthiş güçlü pozisyondaydı.

Son yıllarda medyada yaşanan dijital değişimle Erdoğan önce sosyal medyada zayıfladı.

Partisi daha önce genel başkanlık ve başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu ve ekonomi bakanlığı yapmış Ali Babacan gibi isimleri, milletvekili, belediye başkanlığı düzeyinde isimleri kaybedince Erdoğan da az da olsa kan kayıpları yaşadı.

En son Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan Türkiye’nin tarihindeki en acı verici faciası olan Kahramanmaraş depremleri ile de iktidar adeta enkazın altında kaldı dersek yeridir. Deprem sonrası devletin birçok kurumu başta Kızılay olmak üzere depremzedelerin tepkisini çekince bu durum iktidarın oy kaybı yaşamasına neden oldu.

*

Geldiğimiz bu noktada, bu yazı kaleme alındığı sırada ise dört cumhurbaşkanı adayından birisi olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce adaylıktan çekildi.

Bir anlamda Millet İttifakı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oylarını bölmekle suçlanan İnce, sonunda 'benden bu kadar diyerek' kimilerine göre Kılıçdaroğlu’nun - Ki bana göre de İnce’ye gidecek oyların en az yüzde 90’ı artık Kılıçdaroğlu’na gelecektir- elini güçlendirdi. Çok az kesim ise bu çekilme Erdoğan’a yarayacaktır yorumları yapmaktan kendini almadı.

Sonuçta madem bu yazı Mehmet Mert’in seçim tahmini yazısıdır, diğerlerinin ne söylediği bir kenara ben kendi tahmin ve yorumlarıma devam edeyim.

*

Öncelikle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu son derece ince eleyip sık dokuyarak 2019 yerel seçimlerinde güçlenerek yoluna devam eden Millet İttifakı'nı, son iki yılda da muhalefetin beş genel başkanını yanına alarak ‘Altılı Masa’ olayı ile sürdürdü.

Bu masada buluşan altı lider iki yıl boyunca ayda en az bir defa buluşup saatlerce kafa yorarak yol haritasını belirledi.

Eleştirenler masadan somut bir şey çıkmıyor deseler de aslında seçimlere kısa süre kala, 30 Ocak 2023 günü yayınlanan; Millet İttifakı'nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni adeta bir ülkenin kurtuluş anayasası reçetesi görünümü vermesi bu eleştirenlerin çoğunun sesini kısmayı başardı.

Aylarca Millet İttifakı adayını açıklamadı, neden geç kalındı eleştirilerine rağmen bu defa da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu son derece stratejik bir adaylık açıklaması ile hem Altılı Masa liderlerini ve siyasi partilerini bir arada kenetlemeyi sağladı hem de kendisine rakip olabilecek İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı yanına alarak güçlü bir cumhurbaşkanı adayı profili ile halkın karşısına çıktı.

Kılıçdaroğlu yüzde 53 Erdoğan yüzde 44 oy alır

Peki bu durumlar sandığa nasıl yansıyacak, seçmen hangi siyasi partileri daha çok ödüllendirecek, hangisini cezalandıracaktır?

Öncelikle 2018 seçimlerini baz alacağız ve ilk defa oy kullanacak 5 milyon 200 bin kişinin tercihini kimden yana kullanacağına bakacağız.

2018 seçimlerini bir hatırlayalım.

Toplam 56 milyon seçmenin 49 milyonu oy kullandı.

Bunların 25 milyon 500 bini cumhurbaşkanlığı oylarında Erdoğan’a oy verirken, 24 milyon seçmenin 2 milyonu cumhurbaşkanlığı tercihi yapmadı ama destek verdikleri siyasi partilere es geçmedi.

2023’te toplam seçmen sayısı 60 milyon 670 bin. (56 milyon artı 5 milyon 200 bin toplayınca daha fazla eder diyenlere açıklama olsun, yeni seçmenler gibi aramızdan ayrılan seçmenleri de hesaba katmalıyız) Şayet katılım yüzde 85 civarında olursa oy kullanan seçmen sayısı 52 milyon civarında kalacaktır.

Yani ilk turda seçimi kazanacak adayın 26 milyondan fazla oy alması gerekiyor.

Erdoğan 2018’de 25 milyon 434 bin 442 oy almış. Aradan geçen sürede partisi kan kaybetmiş, deprem zaafiyeti yaşanmış, yeni seçmen ve ‘z’ kuşağı seçmenin Erdoğan tercihinin az olacağını da hesaba katarsak ben Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 ile 24 milyon arasında oy alacağını bu oranın da yüzde 43-44 bandında kalacağını düşünüyorum.

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geriye kalacak oyların 26-27 milyonunu alarak yüzde 52-53 ile ipi göğüsleyeceğini düşünüyorum.

Sinan Oğan ise en az bir milyon oy alarak yüzde 2-3 bandında kalarak ciddi bir başarı yakalayacaktır.

CUMHUR İTTİFAKI 280 VEKİL MUHALEFET 320 VEKİL ÇIKARIR

Siyasi partilerin alacakları oy oranlarına ve çıkaracakları milletvekili sayılarına gelirsek.

Ak Parti’nin yüzde 33-34 oy oranı ile 235 civarında, MHP’nin yüzde 6-7 oy oranı ile 45 civarında milletvekili çıkaracağını düşünüyorum.

CHP’nin yüzde 28-29 oy oranı ile 175 civarında, İyi Parti’nin yüzde 9-10 oy oranı ile 60 civarında milletvekili çıkaracağını düşünüyorum.

YSP’nin yüzde 12-13 oy oranı ile 70 civarında milletvekili çıkaracağını, TİP’in yüzde 2-3 oy oranı ile 9-10 civarında, YRP’nin ise yüzde 1,5 oy oranı ile 4-5 milletvekili çıkaracağını düşünüyorum.

İSTANBUL'DA KİM NE KADAR MİLLETVEKİLİ KAZANIR?

İstanbul 1. Bölge'de; AK Parti 13, MHP 2, CHP 12, İYİ Parti 4, YSP 3, TİP 1 vekil çıkarır.

İstanbul 2. Bölge'de; AK Parti 11, MHP 1, CHP 9, İYİ Parti 3, YSP 3 vekil çıkarır.

İstanbul 3. Bölge'de; AK Parti 13, MHP 3, CHP 11, İYİ Parti 4, YSP 4, TİP 1 vekil çıkarır.

Başta söylediğim gibi.

Bu sadece 30 yıldır birçok seçim atlatmış, seçimleri yorumlamış, bazen yanılmış, bazen tam isabet yapmış bu satırların yazarı Mehmet Mert’in tahminidir.

Çok değil, iki gün sonra 14 Mayıs Pazar günü akşam saat 21.00 gibi sonuçların belirlenmesini bekliyorum.

Öyle karamsar kehanetlerde bulunup da seçim olmayacak, sandıklar çalınacak, ülkede kaos olacak vs. gibi saçmalayanlara da itibar etmeyin derim.

Bu güzel ve büyük ülke insanı yine kendisine yakışır bir şekilde bu seçimleri de atlatacaktır ve herkes üzerine düşeni yapacaktır.

Haydi şimdiden hepimize, bu güzel ülkemize, insanlarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza, çocuklarımıza bir seçim daha hayırlı olsun, şans getirsin…

15 Mayıs sabahı görüşmek üzere…