CHP, değişim, dönüşüm ve yerel seçimler…

Millet İttifakını oluşturan, fikir ve görüşleri ayrı ayrı olan beş partiyi masasına oturtan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak ortakları ile birlikte başarılı olamadı.

Sonrasında ne hikmetse tabanda önemsiz oylara sahip olduğu halde, ittifak içinde ittifak yapmaktan çekinerek CHP listelerinden seçime girip, haybeden milletvekilliği kazanan partiler şimdilerde Kılıçdaroğlu’nu günah keçisi haline getirerek seçimin yenilgisini, kendi hatalarına bakmadan görmeden adeta onun üzerine yüklediler.

Meral Hanım’ın önceleri MHP kökenli vekillerle kazanacak aday diretmesi, arkasından, “Bu aday kim?” denilince, “Anketlere bakmak lazım” deyip anketlerde üç CHP'linin ön planda olmasına rağmen, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesinleşince, “Bu masa kumar masası ve noter masasıdır” diyerek masayı terk etmesi sonrasında partisine ve ittifak adayına zarar verdiğini aklı eren herkes bilip görmesine rağmen Kılıçdaroğlu’nun suçlanması sizce ne kadar etik.

Hele hele “Kılıçdaroğlunu, aileme emanet ettim vasiyetimdir” deyip Kurultay konuşmasında dünya da demokrasi davranışı olarak gösterilen 15 milletvekilinin İYİ Partiye verilerek seçime katılmasını temin ettiği unutulup, “En büyük pişmanlığım o vekilleri almamdır” demesine ne demeli?

Yerelde bunlara ihtiyaç yok

Aynı Genel Başkan şimdilerde, “Seçimlere ayrı gireceğiz” diyor. Girsin gücünü görsün, saçları ak mı kara mı belli olsun bakalım. İşin bir başka garip yanı, CHP'nin oyları ile haybeden milletvekili kazanıp hatta TBMM’de gurup kuran partilerde aynı görüşteler. Daha dünlerde, “CHP’ye oy vermesi için halamı dahi ikna edemedim” diyen Davutoğlu’nun, o zaman bir hayrı ve katkısı olmamıştı ki şimdi yerel seçimlerde katkısı olsun.

Aslında önümüzdeki yıl yapılacak olan yerel seçimlerde CHP’nin kimsenin ittifakına ihtiyacı yok. Önemli olan halkla ittifak kurmaktır. Yerel seçimlerde herkese ayan beyan olan partizanlık geri planda kalıyor. Halk kendilerine kim iyi hizmet verir, kim kendilerinin derdine derman olar, kime derdini anlatabilir gibi şeyleri değerlendirme yapıp oyunu ona göre veriyor. Bu konuyu net olarak görmek için ülkemizdeki seçilmiş bazı belediye başkanlarına baktığımızda tablo net olarak görülmektedir.

CHP ittifak yapacak sa bu değerler üzerinden ve onlara katkı olarak adında sol olan ve kendini solcu ve sosyal demokrat sayan, vatan millet sevgisi olan gelenek ve göreneklere bağlı olan r herkesle ittifak yapabilir.

Yani bu zamana kadar muhafazakar kişileri kadrosuna alarak onlardan fayda beklenildiği halde, hiçbir katkıları olmadıkları net olarak görülüyor.

Değişim ve dönüşüm

Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri kaybedilince öncelikle CHP içerisinde değişimciler ön plana çıkmaya başladı. Bunlar değişimden ne anladıklarını anlatmadan, ilçe seçimleri başladı. Yapılan ve biten seçimlerde ne değişim. Ne de dönüşüm olmadığını kendilerini destekleyecek delegelerin seçilmediğini gören bu değişimciler şimdilerde seslerini kestiler.

Evet yapılan ilçe kongrelerinde beklenildiği gibi değişim ve dönüşüm olmadı. Yıllardır alışılagelmiş, akraba arkadaş ve yöresel bağlantılı olan adaylar ve o doğrultuda seçilen delegeler hiçbir değişim olmadan kendilerini seçenler doğrultusunda genel kurullarını yaptılar.

Şimdilerde İl kongrelerinin hazırlıkları başladı. Aday olmayı düşünenler, seçilmiş delegelerin, hemşeri, mezhep, arkadaşlık, ahbap çavuşluk ilişkilerine bakmaya başladılar bile. Durum böyle iken delegelerin aklına birden ülke sorunları ve ülkenin geleceği gelirse belki değişim başlar gibime geliyor.

Evet değişim ve dönüşüm mutlak olmalıdır. Bunun için delegelerin ocu, bucu olmalarına bakılmaksızın partinin kurucusu Atatürk’ün ilkeleri uygulandığında ve Gençliğe hitabesinin anlamını kavrayıp gereğini yapmaları takdirinde değişim ve dönüşüm başlamış olacaktır.

Yukarıda da belirtildiği gibi, halkla halleşen, onları dinleyen, bu hayat şartlarından nasıl kurtulacağını anlatıp ikna edilerek onlarla ittifak yapılır, bunlara kendini sol ve sosyal demokrat sayanlarla, hak, hukuk, adalet, laiklik, cumhuriyet, milli ve manevi değerleri benimseyenler bir araya geldiğinde en büyük ittifak kurulmuş olur.

Bunları başarır yerel adaylar, “Yukarıdan bu bizim adamımız ya da yakınımız” denilmeden tayin edilirse seçim kazanılır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi