Evet, Cumhuriyet Halk Partisi'nde tarihi kurultay sona erdi. Şimdi sıra Özgür Özel'in verdiği sözleri yerine getirmesinde. Özgür Özel neler yaptı, neler söyledi? Adaylık sürecinde gerek televizyon kanallarında gerek parti toplantılarında gerek söylemlerinde sık sık ön seçimden bahsetti, gençlik kotasından bahsetti, kadın kotasından bahsetti. Daha demokratik bir yönetim anlayışından bahsetti, daha özgürlükçü bir yönetim anlayışından bahsetti. Onun bunun şunun adamı olmadığından bahsetti. “CHP kimsenin babasının malı değil” dedi. Tabi, bunlar söylemlerden mi ibaret olacak ne kadarı hayata geçecek bunu zaman gösterecek. Bekleyip göreceğiz hep beraber.

Kurultay giden süreç ve İmamoğlu gerçeği

Cumhuriyet Halk Partisi tarihi bir kurultayı geride bırakırken Ekrem İmamoğlu gerçeğini de gözardı etmemek lazım. Belki de bu kurultayın, belki değil tamamen öyle, bu hallere gelmesinin en büyük etkeni 15 Mayıs sabahı Ekrem İmamoğlu’nun değişim söylemi oldu. O günlerde değişim isteyenleri trol diye suçlayan Özgür Özel, birden bire ne olduysa değişim isteyenlerin genel başkan adayı oldu. Başlarda Ekrem İmamoğlu çok sıcak bakmadı. Belki de İmamoğlu’nun kafasında başka isimler de vardı. Ancak, üst üste yapılan görüşmeler sonrası Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu belli başlı prensiplerde uzlaştı. İmamoğlu, Özgür Özel’e her türlü desteğini vererek onu CHP genel başkanlığına taşıdı. Burada İmamoğlu’nu biraz eleştirenler var: “İBB’nin imkanlarını kurultaya kullandı, İBB’nin imkanlarını kongrelerde partililere delegelere kullandı” şeklinde. Arkadaşlar, zaten siyaset bunun için yapılmıyor mu? İmkan sahibi olmak için yapılmıyor mu? İmkanları bölüşmek paylaşmak için yapılmıyor mu? Ne yapsaydı İmamoğlu? Yani İBB başkanlığını bırakıp kurultay çalışması mı yapsaydı? Bu eleştirileri doğru bulmayanlardanım.

Cemal Canpolat yanlış adaydı!

Evet, Özgür Özel’i CHP’nin genel başkanlığına taşıyan birinci çıkış İmamoğlu’nun çıkışıydı, sonra ikinci çıkış İstanbul İl Başkanlığı seçimleriydi. 196 delegenin olduğu İstanbul İl Başkanlığı seçimleri kıran kırana geçti. Belki de Kılıçdaroğlu’na genel başkanlığı kaybettiren en büyük etken İstanbul seçimleri oldu. İstanbul İl Başkan adayı Cemal Canpolat oldu. Çünkü Canpolat, doğru bir aday değildi. Daha önce başarısız bir il başkanlığı geçirmişti. İl başkanlığı döneminde aldığı bina çok tartışıldı. İl Başkanlığı binası için toplanan paraların nereye harcandığı şaibeliydi. Daha sonra aynı binanın yeni il başkanlığı binası alındığında başka bir yere satılması şaibeliydi. Ve bu şaibelerin altında Cemal Canpolat’ın da adı vardı. Canpolat, gerek bu eksi puanlar içerisinde gerekse karşısında Özgür Çelik gibi gençlik kollarından gelen güçlü bir isimle yarıştı. Kendisi kurultayda yaptığı konuşmayla adeta hayal kırıklığı yarattı. Belki de o konuşma olmasaydı, Canpolat o seçimi alabilirdi. Bugün, Canpolat il başkanı, Kılıçdaroğlu da CHP Genel Başkanı olabilirdi.

İMAMOĞLU KURULTAYI ÇOK ADİL YÖNETTİ

Sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük hataları onu bu noktaya getirdi. Tek tek sıralamak istemiyorum: Genel seçim öncesindeki hataları, genel seçim sırasındaki hataları, genel seçim sonrasındaki hataları ve adaylık sürecindeki hataları... En son hatasını da dün kurultay salonunda yaptı. “Sırtıma hançer yedim” diyerek adeta bazı isimlere yüklendi. Bazı isimleri suçladı, bazı isimlere hakaret etti, bazı isimlere parmak salladı. Arkadaşlar, şu unutulmasın; Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni, gönüllüsü, emekçisi asla zorbayı sevmez. Dayatmayı, kavgayı, şiddeti sevmez. Size bir şey söyleyeyim mi, dün bu kurultayın sakin ve düzenli geçmesinin en büyük sebeplerinden birisi de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun divan başkanlığını çok doğru, çok özenli ve adil bir şekilde yerine getirmesiydi. Adeta adalet terazisi oluşturdu. Aklıma İstanbul İl Kongresi geldi, orada divan başkanı olan CHP eski milletvekili Çetin Sosysal son derece dağınık bir kongre düzeni uyguladı. Konuşmacılara adil davranmadı. Oysa dün İmamoğlu; her delegeye 5 dakika konuşma süresi verdi ve bu süre aşılmadı. Bu süreye en çok Berhan Şimşek tepki gösterdi. Mikrofonu kesilmesine rağmen salonda dakikalarca konuşma yaptı. Belki onu çok kişi alkışladı ama, diğer insanlara çok ayıp oldu. Madem herkes 5 dakika konuşuyor, sen neden 5 dakikayı aşıyorsun? Özelliğin ne? Bunlar doğru değildi.

CHP DEĞİŞİMİ SEVİYOR

Evet, Cumhuriyet Halk Partisi’nde tarihi bir kurultay geride kaldı. Şimdi de yeni PM üyeleri belirlenecek. Oradan MYK üyeleri seçilecek. Özgür Özel yeniden A kadrosunu açıklayacak. Bu kadro içerisinden tabi daha önce isimleri sıralamıştı. En göze çarpan isimlerden Orhan Sarıbal var, Selin Sayek Böke var, Veli Ağbaba var, diğer bazı isimler var. Bakalım şimdi bu sonuç Cumhuriyet Halk Partisi’ni nereye taşıyacak? Yine yazımı Ekrem İmamoğlu ile bitirmek istiyorum. İmamoğlu’nun önünde İstanbul yerel seçimlerini almak daha sonra da 2028 hayalini gerçekleştirmek var. Özgür Özel de eminim bunun farkında, eminim İmamoğlu’na sözler vermiştir. İkili arasında prensip uzlaşmasına varılmıştır. Doğrusu, Cumhuriyet Halk Partisi’ni çok önemli günler bekliyor. Aynı şekilde Türkiye’nin siyasi hayatını da çok önemli günler bekliyor. Hep beraber yaşayıp göreceğiz, şahit olacağız. İzleyeceğiz, izlenimlerimizi sizlere aktaracağız. Ne diyorduk; değişim iyidir, değişimi Cumhuriyet Halk Partisi seçmenleri ve delegeleri seviyor, değişimi Türkiye de seviyor, değişimi herkes seviyor. Değişim önce Türkiye'ye, sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne hayırlı olsun. Ankara’dan selamlar...