Rahsa Pınar Çetinkaya

Rahsa Pınar Çetinkaya

Hatalarım hatıralarımdadır

Ne denli kendimizi akıllı görsek de, zaman zaman yaptığımız hatalara aptallık diyerek güleriz. Ve bu gayet doğaldır. Hangimiz " ben asla hata da aptallık da yapmam" diye bir sav ileri sürebilir ki? Önemli olan bu tür bir davranışın kalıcı olmaması! Kronikleşmemesi, göz göre göre tekrarlanmaması... Gülüp geçebiliyor, bundan bir ders alabiliyorsak, bu bile bizim için yeterli sayılabilir.

Portia NELSON'un kaleme aldığı ve içinde kızgınlık, öfke, reddetmek, üzüntü, inkar, kabul ve yeni yollar bulma gibi hislerin aldığı “Beş Kısa Fasılda Otobiyografi”şiiri kılavuzluk yapıyor bana...
I.
Sokakta yürüyorum.
Kaldırımda derin bir çukur.
Düşüyorum içine. Kayboluyorum. Çaresizim.
Benim suçum değil.
İçinden çıkmam epey zaman alıyor.
II.
Aynı sokakta yürüyorum.
Kaldırımda derin bir çukur.
Yine görmüyorum. Yine içine düşüyorum.
Aynı yerde olduğuma inanamıyorum.
Benim suçum değil.
İçinden çıkmam yine zaman alıyor.
III.
Aynı sokakta yürüyorum.
Kaldırımda derin bir çukur.
Orada olduğunu görüyorum, yine de içine düşüyorum.
Bir alışkanlık. Benim suçum. Nerede olduğumu biliyorum.
Hızla çıkıyorum.
IV.
Aynı sokakta yürüyorum.
Kaldırımda derin bir çukur.
Çukurun etrafını dolanıyorum.
V.
Başka bir sokaktan yürüyorum.

Neredeyse hepimizin başından geçen bilerek-bilmeyerek yapılan hataların duygularını anlatan sade anlatımlı güzel bir şiirdir. Hayatımızdaki çukurları bazen dalgınlıkla bazen de "birşey olmaz" düşüncesiyle görmez ve içine düşeriz kimi zaman. Dikenli yol tabirini farklı br anlatımı beki de.
Sanırız ki yolumuzu hep düz bir gidişat içindedir. Kendimizi hep haklı görmek gibidir. Ne zaman ki hatayı görüp ne olduğunu düşündüğümüz vakit kendimizi sorgulamaya başlar ve aptalığımıza kadar kendimizi suçlarız,kendimizi ezeriz. Çünkü insan, en zalim sözleri kendisine söyler ama mükafatı ise hep sevdiklerine verir.
Ta ki toparlanıp geçiçi olmayan gerçek çözümler bulana kadar. Oysa hata aptallık değildir, bazen bir alışkanlık bazen de ruh yorgunluğu ile başlar. Sorunları olduğu yerde bırakamamak ile de bağlantılıdır.

Önemli olan kabullenme, öz şefkat, sabretmek, çözüm üretmek ve doğru yolu bulabilmektir. Bu düşüncelere girmeden hatalar başka bir soruna dönüşür. İçinden çıkılması zor olur.
Hayatın gerçeğidir. Ve hata tek seferliktir.

Kendimizi yargılarken, sebep sonuç ilişkisi üzerinden gidilerek kaynağa ulaşıp, tekrarlanmaması için çözüm odaklı düşüncelere düştüğümüz o karanlık çukurdan, güneşe doğru yol almamızı sağlar.

Bazen hatalarıma şükrederim, hayatıma farklı bir bakış açısı ile bakmamı sağladığı için. Tecrübelerden edindiğim bilgi depoma ilaveler de yaptığım için. Hayat her zaman adil olmuyor, sorunlar, problemler kara kalem çalışması gibi etrafımızda sürekli kol gezerken, mühim olan ders çıkartmayı bilip tekrarlamamak.
Bizi güçlü kılan ne yaşam şeklimiz ne de dış ambalajımız. Bizi güçlü kılan bilgimiz ve doğru dik duruşumuzdur.

Boyun eğmemiz gereken, her zaman için yeni bir tecrübe edineceğimiz hayat yolculuğunda doğru yolu görebilmek için üzüntüleri tecrübeye dönüştürebilmektir. Dünden daha akıllı olmaktır bir nevi.

Yunus Emre'nin şu sözlerini de unutmamak gerekir. "Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır."
Hayat sokağındaki hataların hatıralara vesile olması yarınların tecrübesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahsa Pınar Çetinkaya Arşivi