Duygularımızın en yoğun ilişkisi olan duyumuzun koku alma ve bu koku duyumuzun faaliyetine bir saniye bile ara vermeden çalışan tek duyumuz olduğunu öğrendiğimden beri ilgim daha da arttı.

Göz görmeyince unutur derler ya yeniden bir hatırlatıcı fotoğraf veya anı hatırlatır anıları yeniden.
Oysa koku olayı, düşünüyorum da ne kadar farklı. Hızlı bir biçimde algılanıp; beyne, ardından kalbe gönderir. Beğenmediğimiz bir kokuyu sevmemiz ne kadar da zordur. Yiyecek ise bu mevzu tadına bile bakmak istemeyiz. Kokusu güzel olanı ise içimize keyifle çekeriz. Çünkü insana dair duyguların yüzde seksenini koku oluşturuyor.
Kokularla yaşıyoruz esasında. Yüreğimizin dış sesi adeta. Belki de kalbimize talimat veren yetkili duyu.
Aromalı tatlara olan ilgimiz ilişkili olduğu geçmiş ile bağlantılı belki de.

Kızım küçükken doktora gittiğimizde, yazacağı reçeteye ısrarla çilekli şurup yazmasını rica ederdim. Sevdiği kokunun cazibesi ile kolaylıkla ilacını içirebilmek için.

Ne zaman yeşil elmayı görsem önce koklarım Bolu'da birkaç sene geçen çocukluğumdaki elma ağaçlarına çıkışımı hatırlatır. Geçmişe götürür o ekşi elma kokusu, anlık uzun bir hafıza yolculuğunun hazzı ile yüzümde gülümseme ister istemez oluşur. Nostaljinin de kokusu vardır.

Kitap kokusu, evin yaşanmışlık kokusu, kalbin kadar temiz bu temiz sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim diye başlayan satırların olduğu hatıra defterinin kokusu, çiçek kokusu, kıyafetin kokusu, parfüm kokusu, ev kokusu, fırından gelen anne kurabiyesi kokusu gibi gibi kokular esasında büyük megabaytlı bir hafıza kartını barındırır.

Kokular bize bazen hiç aklımızdan geçmeyen birini hatırlatır, bazen geçmiş bir anıya götürür ve duygularımızı anında harekete geçirir.

Kokuya karşı duygusal tepkimizin çoğunun, farklı insanların aynı koku hakkında tamamen farklı algılara sahip olabileceği gerçeğiyle doğrulanan bir çağrışım tarafından yönetiliyor olması muhtemeldir. Örneğin bir parfümü düşünelim; bir kişi belirli bir markayı “güçlü”, “aromatik” ve “baş döndürücü” bulabilirken, bir başkası onu “mide bulandırıcı” olarak tanımlayabilir.

Sokakta yürürken burnunuza gelen bir parfüm kokusu, sizi anıların içine hapsedebilir ve hatta daha önce yaşadığınız bir olayı yeniden canlandırabilir. Bir ortama girdiğinizde burnunuza gelen bir koku, unuttuğunuzu sandığınız bir olayı size tekrardan hatırlatabilir. Mutluluk kokusu, huzur kokusu veya korku kokusu gibi hafızada yer eden kokular

Sevdiğin birini özlediğinde kıyafetini koklar, onunla uyumak rüyalarında görmek istercesine derindir kokuların etkisi. Kokusuna sığınarak yaşamak istercesine güçlüdür.
Eskiye özlemin, geçmişe özlemin sevginin, dostluğun, içtenliğin, doğallığın burnumuzu, yüreğimizi sızlatan, o eski yıllar deyip unutulmayan, bir anlık bir kokuyla hatırlanan geçmiş zamanın kokusu..

Yağmur sonrası toprak kokusunu içine çekmenin hazzı muhteşem ve o koku kimbilir bizi kendine hayattayken çekiyor ya da giden sevdiklerimize olan vuslatın kokusudur.

Şimdiler de yediğimiz içtiğimiz tatlarda eski kokuları özleriz. Salatalık kokusunu, çilek kokusunu, taze ekmek kokusunu arar olduk

Çünkü tüm samimi duygular gibi artık herşey hormonlu...