Korona günleri 9

Osmanlı 1361 yılında Rumeli’ye geçerler, bir yıl sonra askerler arasında güreş tertip edilir, sözlü kaynak odur ki burada kırk pehlivan güreşmez kırklar cemine katılan iki kardeş Halim ve Selim güreşe tutuşurlar.
Gün batar güreş devam eder dede bunlar yenişemediler, güreşi bıraksınlar yarın devam ederler, dede hayır güreşe devam etsinler hangisinin sırtında kum zerresi varsa o yeniktir.
Sabah ne görsünler iki pehlivan çatlayarak hakkın rahmetine ererler sırtlarında kum zerresi yoktur.
Güreşte sırtları yere gelmeyen iki pehlivanın yüzükoyun gömülmesi için izin çıkar ve ilk ve son defa yüzükoyun gömülürler.
Yağlı güreş bize Peygamber efendimizin amcası Hazreti Hamza’dan miras kalmıştır, onun için cazgır pirimiz Hz. Hamza der. Hz. Hamza’ nın karşısına bir gün bir kefere çıkarırlar güreşse teni tenine değecek teri terine karışacak güreşmese korktu diyecekler, yağı icat eder teni tenine değmesin teri terine karışmasın diye, o gün bu gün bu güreşler yağlı yapılmaktadır.
Yağlı güreşin olmazsa olmazları çayır, Cazgır, Pehlivan, hakem, yağ, yağcı, ibrikçi, davul zurna bir de ağa seyircisiz hiç olmaz.
Cazgır eşleşen güreşçileri dua ve  salavat getirerek güreşe davet eder maniler söyler::
Dar köprülerden geçmeyelim serin sular içmeyelim Büyük Millet Meçlisine hak etmeyenleri seçmeyelim.
Çiftçiyi kuru inat, memuru süslü avrat zengini hayırsız evlat batırır.
Kız anasından öğrenir sokakta yürümeyi pehlivan ustasından öğrenir kıspet giymeyi,
Cazgır ne demek? Car farsça dört demek car yüksek ses demek cazgır yüksek sesle ahenkli akıllı ahlaklı tanıtım yapan kişi demek.
Bektaşiler ibadet edilen yere girdiklerinde kapının eşiğini öper nedeni bütün kâinat yaratana secde eder bende yaratana secde edene bende secde ederim demektir. Yerine oturmadan dört adımda ilerler ve selam verir birinci adımda şeriat erenleri, tarikat pirleri, hakiki şahlar, hakiki kâmiller der ve (Car) dört köşe post Allah dost deyip secdeye varır.
Güreş esnasında davul zurna güreşin seyrine göre güreş hızlanınca onlarda hızlanırlar davul zurna olmazsa olmazıdır.
Tekirdağ lı Hüseyin Pehlivan yedi defa Kırkpınar’da başpehlivan olunca bir yıl sonra güreşe gitmez diğer pehlivanlar korktu gelmedi söylentisi çıkarınca ertesi yıl güreşlere katılır ve birinci olur bir daha dedikodu yaparsanız yine gelirim der.
Hüseyin pehlivan birinci olunca Belediye başkanı altın kemer takacak boyu yetmez onun çıraklarından Bursalı Mehmet pehlivan başkana yardım edecek alınca kemeri usta bu teneke der.
Bursa’da Güreş tertip edilir, Hüseyin Pehlivan bakar çırak ortada yok bizim tenekeci Mehmet nerede, çok rahatsız yorgan döşek yatıyor. Hüseyin Pehlivan bir çift davul zurna alır doğru tenekecinin evine camının önüne gelince vurun pehlivan havası, bunu duyan tenekeci hemen yerinden kalkar ve ustasının elini öper Hüseyin Pehlivan hasta yataktan böyle kaldırılır der.
32 Padişahımız 111 İslam Halifesi 2 ci Mahmud ve  Pertevniyal oğlu Sultan Abdülaziz padişahlarımızdan Pehlivan olandır.
Şahsen ben onun pehlivanlığını bilek gücü ile takdir, eden değil iradesi ile takdir edenlerdenim, annesi Pertevniyal ona sarı yıldızla izdivaç etmesini ister, kırmızı kuşağı bağlanır padişah efendimize sunulur ancak Sarı Yıldız haremli olmak istemez bunu fark eden padişahımız eniştesi Feyzullah efendiye ben sunmadım der. İşte pehlivanlık (kırmızı kuşak gelinin bakire olduğunu ifade eder)
Bu sene ülkemizde yağlı güreşler koronadan dolayı bilim kurulu izin vermediği için yapılmamaktadır, sağlık önemli.
Ben buradan sesleniyorum Sayın Musa AYDIN, ağaların ağası Seyfettin Selim Ahmet Çetin ne dediniz, pehlivan her daim güreşe hazır olacak pehlivanlar hazır çalışanı var çalışmayanı var geliri olan olmayan var siyaset adamları iktidar muhalefet bütün meslek sahiplerini dile getiriyorlar güreşçileri dile getiren var mı varda ben mi duymadım.
Sağ olsunlar var olsunlar ağalar varlıklı zengin olanlardan değil ahlaklı olanlardan seçilir. Rahmetle anıyorum Hüseyin Şahin var olanlardan Seyfettin Selim, Ahmet Çetin yanlış bilmiyorsam ülkemizde 112 kadar güreş ağası var.
Bu ağalar güreş alanlarına girdiklerinde Cazgır duyurur ve davul zurna eşliğinde ev sahibi ağa tarafından halk selamlanır.
Bu salgın hastalık döneminde gizli ağalar boy göstermeden ihtiyaç sahiplerinin elektrik su doğal gaz ve bakkal veresiye defterlerini kapattılar. Kim olduğumuzu bizlere hatırlattılar. Atalarımız okuma evlerine yani krathalere gittiklerinde içtiklerinin bedelinden fazla akçe öderler üstünü tahtaya yaz. Çay kahve parası olmayanlar esnafa tahtadan bir kahve diyorlarmış.
Benim babam kahveci idi kahvemizin sol girişinde 5 ila altı kişi oturacak kadar bir kanepe vardı bana oraya oturanlara ne içeceksin diye sorma gönlünden kopanı ikram et onlar içtiklerinin bedelini hizmetle öderler. Onlar kahveyi süpürür su getirir odun getirir sobayı yaklar külünü atar onlar görevini bilirler,  Bizim toplumumuz borçlu kalmayı sevmez.
Fransa’da bir güreş tertip edilir, bizim pehlivanı orada bulunan bir doktor organize eder Fransız a yenilirsen 5.000.- frank yenersen 1.000.- frank güreşçimiz bunu kabul eder.
Güreş başlar el enseler ısınma turları tamamlanır bizim güreşçimiz Koca Yusuf bir an dikilir ve türbinlere seslenir doktor ben verdiyim sözden caydım ben güreşe başlayınca TÜRK Milletini arkada görüyorum.
Galip gelince Bayrak göndere çekilecek pehlivana sorarlar sizde istiklal marşı ne söylenir deyince valla billah bizde istiklal marşı yok bizde Tekirdağ karşılaması söylenir. (ana marı ana yapsana gözleme aşırıya gidi cem sen bana özleme)
Bizim İstiklal Marşımız yoktur Lozan da ihtiyaç olur heyette bulunanlar ilahi dua getirirler. İsmet İnönü Trabzon vekili Hasan Saka Sinop vekili Doktor Rıza Nur Dönünce Lozan’dan Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver neden bizim bir istiklal marşımız yok yazdıralım o zaman ülkemizde kaç Sinoplu Kaç Trabzonlu bunu biliyorlar.
Mustafa Kemal Kurdereliyi yanına davet eder ve ona 5.000- tl. İŞ Bankası çekini verir bunu bankaya götür sana para verecekler. Kurt Dereli bankaya gider çeki uzatır bakarlar Mustafa Kemal in imzası var parayı öderler.
Kurt Dereli Mehmet pehlivan parayı alır çeki o bizde kalacak alın siz paranızı verin benim çekimi onun üzerinde atamın resmi var.
Kasımpaşa spor kulübü 15 Ocak 1921 tarihinde kurulur, karşı tarafta Fenerbahçe sporcuları bu tarafta Kasımpaşa güreş takımı Rusya’nın Romanya üzerinden gönderilen mermileri taşımak için kurulur.
Kasımpaşa güreşçileri Tophaneye kadar koşarak giderler antrenman yapıyoruz derler kurt izini ayı izine karıştırırlar ve mermileri taşırlar.
Kasımpaşa Japonya’da yapılan Olimpiyatlarda 6 güreşçileri rakiplerini ayni zamanda yenerler şükür namazlarını Tokyoda Mustafa Kemal in kendi parası ile yaptırdığı camide eda ederler, iyi ki varsın paşam bura dada sayende ibadetimizi yerine getirdik derler.
Hani birileri İsmet paşa ile ileri geri konuşuyor ya o İsmet paşa Kasımpaşa Spor Kulübünün rozetine Türk Bayrağını armağan eder.
Süleyman Demirel Başbakan iken Adalet partili bir Milletvekili Mecliste İsmet paşa hakkında ileri geri konuşur, rahmetli Demirel o vekili bana gönderin der, vekil gelir bak gardaş senin benim arkamda terzinin diktiği stere var senin aleyhinde konuştuğun İsmet Paşanın ardında iki meydan muharebesi var.
Bayrağımızı göndere çektirip göğsümüzü kabartan Yaşar Erkan, Nasuh Akar, Celal Atik, Gazanfer Bilge Mehmet Oktav, Mustafa Dağıstanlı, Yaşar Doğu, Ahmet Kireççi, Hamit Kaplan ve Mehmet Ok ve niceleri aklıma gelenler dünyada bayrağımızı dalgalandıranlar.
Sayın ağalar pamuk eller cebe kimlere hizmet ettiğinizi biliyorsunuz birde ben hatırlatayım dedim, nasıl güreşlerde bir komite kuruluyor yolluklar ödeniyor bu yardımı da gerçekleştirebilirsiniz.
Pehlivanlarımızı, cazgırlarımızı, yağcılarımızı, ibrikçilerimizi, hakemlerimizi davul ve zurnacılarımızı sevindirelim.
Ayağa kalkacaksan boyunu görsünler diye kalkma hizmet için kalk, hizmetiniz hak katında kabul, muradınız hâsıl, kısmetiniz gani, ömrünüz uzun, kazancınız helalden olsun.
Kel Aliço, Molla Mümin, Koca Yusuf, Hergeleci, Adalı Halil Kurt dereli nice adını yazamadıklarım.
B İ L E N, S E V E N, V E R E N L E R İ Candan selamlıyor ve kutluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Celal Bilgen Arşivi