Günümüzde böyle mi?

Hayır. Demokrasinin olmayışından ve tek adamlıktan şikâyet eden parti başkanlarının seçtiği insanlardan oluşan liste bizlere sunulacak ve halkımız onlara oy verecek. Onlarda milleti temsilen onların vekili olacak öyle mi?

15 Mayıs'ta yapılacak seçim aylar önce belli oldu mu? Evet oldu. Pekii hangi parti, “Ey halkım 28. Dönemde sizleri TBMM’de kimler temsil etsin buyurun sandığa” dedi. Hiçbiri. Sonrasında da hak, hukuk ve “Baskın seçim oldu. Ön seçim için zamanımız yeterli değildi.”

Tüm bunlara karşın CHP’den Milletvekilliği aday adaylığına müracaat eden İstanbul listelerine baktım. Aman Allah’ım kimler yok ki.

 Vekillerin emekliliği olmamalı

Milletvekilliğinin maaş ve emeklilik cazibesine katılan yüzlerce partili aday adaylığı için müracaat etmiş.  Yıllardır haykırıyorum ama kimsenin duyduğu ve de uyguladığı yok. Milletvekilliği bir meslek olmadığına göre emekliliği de olmamalı. Bunu duyan birçok partili tanıdık, “Ağabey etme yahu bu konuyu ne diye irdeliyorsun” diyerek gönül koyanlar var,”Aynı fikirdeyim” diyenler de. Benim öneri ve ısrarım vekillerimiz görev yaptıkları sürede gerektiğinde şu anda aldıkları maaşın iki ve daha fazlasını alsınlar ama süreleri bitince de köşelerine çekilsinler.

Listelere bir göz atalım

İsim açıklamayacağım. Kendini bilen bilir. Halen Milletvekili olup yemin etmekten başka o kürsüyü kullanmayan, halkı için bir yönerge ve yasa teklifi hazırlamayan gününü gün eden sayın vekiller hangi özelliğinizden dolayı yeniden vekillik için müracaat ettiniz? Bunu hiç düşündünüz mü?

Sizleri değerlendirecek olan elbette Genel başkan ve 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Neye göre değerlendirir hangi kriterlere göredir kendi takdiridir. Bence beş yılın performansı değerlendirilmelidir.

 Basit bir araştırma ile bu durum hemen netleşebilir. İstanbul sokaklarında ve semtlerinde halka soralım bakalım hangi milletvekilleri tanınıp biliniyor. Bu sayı öyle tahmin ediyorum ki iki elin parmaklarını geçmez. Elbette takdir belirttiğim gibi Kemal Bey’indir ama. Bana göre de değerlendirme buna göre yapılıp liste bu kriterlere göre hazırlanmalıdır. Bunların yanında yeniden müracaat etmeyen vekiller de var. Bunlar da, “Önemli olan iktidar olmamızdır. İktidar olduktan sonra vekilliğin ne önemi var ki” dediler.  15 Mayıs’tan sonra onlar Bakan ya da başka bir görev alırlar mı bilmem ama sanıyorum öyle de bir hazırlık var gibi. Ayrıca bazı duayen isimler ve İstanbul’a hizmet etmiş olan siyasiler ile görüştüğümde, “Beni davet eden olmadı. Yıllardır benim altımda çalışan arkadaşlarıma ricacı mı olacağım” diyen eski bir il Başkanı var.

Listelere baktığımızda eski vekiller var. Arkadaşlar gayet güzel emeklilik maaşı alıyorsunuz. Başınızı sizlerde iki elinizin arasına alıp bir düşünün bakalım. Yeniden vekilliği hak ediyor musunuz?

Yine, listeleri incelediğimde mahallelerinde ilçe delegesi dahi seçilemeyen, İlçe Başkanlığının nerede olduğunu dahi bilmeyen ve oralara bir çay içmek için dahi uğramayanlar sizler ne diye aday adaylığına müracaat ettiniz ki? Ayrıca her seçimde her şeye potansiyel aday olan sizlerin derdi ne? Ama iyi de etmişsiniz seçim döneminde partinin masraflarına katkıda bulunmanız elbette takdir edilir.

Liste için önerilerim

Listeye şöyle bir baktığımda listelerde yer alması gerektiğine inandığım bazı aday adaylarından da bahsedeceğim.

Bana göre Emekli Askeri Hakim ve Televizyon yorumcusu Salim Şen, TELE 1 kurulduğundan bu yana demokrasi ve partiyi savunan Merdan Yanardağ, yaptığı her programda izlenen eski vekillerden Barış Yarkadaş, yine katıldığı her programda karşı tarafa üstünlük sağlayan eski İstanbul Başkanı Berhan Şimşek, partinin emektarlarından ve verilen her türlü göreve yapan Özge Nama, yine eski vekillerden Kadir Gökmen Öğüt listelerde yer almalı diye düşünüyorum.

Elbette aday adaylarının hedefi seçme ve değerlendirme kurulunun Genel Başkana ileteceği listelerde yer almak olacaktır. Bu kurulun değerlendirmesi ve yapacağı listenin kriterlerinin de ne olduğu bilinmemektedir. Orada da akraba dost kayırımı olacak mıdır, liyakat’a uyulacaktır bilemem. Genel başkan Kılıçdaroğlu'nun aklında kimler vardır. YSK'ya sunulacak liste hazırlanırken tek başına mı olacak, yanında, “Şu olsun, bu olsun” diyenler olacak mıdır?

Ben yine kafama göre önerilerimi sunayım. Gezi olayları sırasında “Ben din adamıyım yalan söyleyemem. Bu camide bira içilmedi. Kimse Ayakkabısıyla camiye girmedi. Yaralılır tedavi edildi” diyen Bezm-i Alem Valide Camii Müezzini Fuat Yıldırım, Üçüncü bölgede 35 yıldır gazetecilik yapan ve hemen hemen herkesle irtibatlı olduğuna insani ilişkilerinin iyi olduğuna inandığım Gazeteci ve Gazete Sahibi Mehmet Mert, Beyoğlu ve bir çok ilde Emniyet müdürlüğü görevi yapan Osman Öztürk, ihtiyaç duyulduğunda muhtaçların yanında yer almayı kendine görev sayan Kadir Polat, yaptığı yorumlarla ekonominin geleceğini söyleyen Ekonomist Selçuk Geçer, CHP Geleneğinde hapis yatanların vekil olma geleneği sürdüğüne göre Sedef Kabaş’ ta listelerde yer alır gibime geliyor. Benim öngörü ve önerilerim böyle Gerisi 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun takdirine kalmıştır. Bekleyip aydınlık günlere kimlerle yürüyeceğini göreceğiz…