O yumruklar aslında devlete atıldı

Türk tarihinde suikastlar, vurma, kırma ve darbeler bilinen bir gerçek.  Orta Asya’dan bu yana Türk boylarına baktığımızda, yukarıda belirttiğimiz hareketleri görmemiz mümkündür.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ında beğeni ile izlediğini sandığım, Diriliş Ertuğrul dizisindeki entrikaları görüyoruz. O dönem Anadolu’ya hakim olan Selçuklulardaki durum da ortada.
Arkasından kurulun Osmanlı İmparatorluğu’nda, Sultanlık koltuğunu oturmak ve orada kalmak için babanın oğlunu, kardeşin kardeşi yok ettiğini hatta bu konularda ferman bile çıkartıldığı belli.
En önemlisi 17 Türk Devleti kurmakla gururlandığımız atalarımız, birleşip güç birliği yaparak büyümek yerine hep birbirlerini yıkarak devlet üstüne devlet kurarak günümüze gelmişiz.
Üç kıtaya yayılarak hükmeden ve Akdeniz’i iç deniz haline getiren Osmanlı İmparatorluğu, topraklarına sahip çıkamayıp çökmeye başlayınca Anadolu ve Trakya’yı yurt edinmek için çırpınan, can vererek, kan akıtarak yeni bir devlet kuran ve adına da Türkiye Cumhuriyeti denilen Devletimiz’in kuruluşunda önderlik eden ve kurucusu olan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onunla birlikte hareket eden diğer silah arkadaşlarına, Çanakkale, Sarıkamış ve Kurtuluş savaşlarında yokluk ve yoksulluk içinde aslanlar gibi çarpışarak  destanlar yazan kahraman dedelerimize, şehit ve gazilerimize minnet ve şükran duymamak mümkün değil.

DEVLETE ATILAN YUMRUKLAR
Daha önce seçimlerde yurt gezisi sırasında Artvin’de  PKK terör örgütünün saldırısına uğrayan ve bir askerimizin şehit olduğu saldırıdan sonra, Çubuk’ta defnedilen bir şehitimizin  cenazesinde Kemal Kılıçdaroğlu’na bir hırsız tarafından atılan yumruk, ilk değil ama son olmasını temenni ederim.
Geri dönüp baktığımızda bu tür olaylara sıkça rastlıyoruz.
İsmet İnönü: 1 Mayıs 1959 CHP Milletvekilleri ile çıktığı yurt gezisinde Uşak’ta taşlı saldırıya uğrar. Arbedede düşen İnönü’nün başı yarılır. Uşaktan     uzaklaştırılır.
Bu saldırıdan sonra İstanbul’a gelen İnönü’ye 4 Mayıs günü Topkapı da tekrar saldırı olur. Gözü dönmüş güruh yine İnönü’nün aracına taş ve sopalarla saldırıp linç etmek isterlerken, küçük bir müfreze ile oradan geçmekte olan Binbaşı Turhan Bayraktar kurtarır. İki saldırıda da failler belli değildir.
Bülent Ecevit: 1975 yılında yurt gezisine çıkan Ecevit ve yanındaki milletvekilleri çeşitli yerlerde saldırıya uğradı. Önemlilerinden birisi Gerede de yaşandı. İlçe girişinde taş ve sopalarla saldırıya geçenler, daha sonra miting alanında da saldırıyı sürdürdüler. Bu sırada alana bakan minareden miting alanına ateş açıldı. 2 kişi silahtan 40 kişi de bıçak ve taşlarla yaralandı 20 dükkan tahrip edilip yağmalandı.
1977 yılında yine bir yurt gezisi sırasında İzmir Çiğli Hava Alanın’da 29 Mayıs günü Türkiye’de sadece 3 adet bulunan ve zehirli kurşun atan Tengas marka bir silahla arkadan ateş edildi. Ecevit’in bacağını sıyıran mermi, Mehmet İsvan’a saplandı.
Turgut Özal: 18 Haziran 1988’de Anavatan Partisi 2. Olağan kongresi sırasında Kartal Demirağ tarafından ateş açıldı ve yaralandı.
Süleyman Demirel: 13 Mayıs 1975 yılında yüzbaşı elbisesi giymiş olan Vural Önsel Demirel’e Başbakanlık çıkışında yumruk atarak burnunu kırdı. Saldırgan yakalanıp yargılandı 1.5 yıl ceza aldı.
Mesut Yılmaz: 23 Kasım 1996 günü Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’de yumruklanarak burnu kırıldı. Saldırgan yakalanmadı, ancak çeşitli teoriler ortaya atıldı.
Ahmet Türk: 12 Nisan 2010, Muş Davasını takip etmek için gittiği Samsun’da  Adliye önünde İsmail Çelik tarafından yumruklandı ve 7 bin TL. para cezasına çarptırıldı.
Taner Yıldız: 19 Nisan 2010 Kayseri’de bir şehit cenazesinde Şahin Şimşek tarafından yumruklanarak burnu kırıldı. Yakalanan saldırgan yargılanarak 17 ay hapse mahkum edildi.
BekirBozdağ:  16 Ağustos 2013’te Hacı Bektaş-ı Veliyi anma toplantısında yumruklandı. Saldırgan Hüseyin Satı serbest bırakıldı.
Fevzi Şıhanlıoğlu: DYP Şanlıurfa Milletvekili iken, 31 Ocak 2001’de TBMM’de çıkan kavgada,  MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu tarafından yumruklandı. Sonrasında kalp krızi geçirerek vefat etti. Saldırgan Milletvekili 13 ay cezaevinde kaldı.
Görüldüğü gibi bilinmeyenler dışında cezasız kalan saldırgan yok. Eee Kılıçdaroğlu’na yumruk atan o hırsız ve etrafındakilerin hiç birisi hapiste değil. Ayrıca ifadelere bakıldığında polis adamı bizzat kendisine sorup gidiyor. Sonrasında o hırsız adam Eskişehir de yargılanıyor.
Davaya bakan ve ,”İfadesini aldıktan sonra bırakın” diyen savcının Ensar Vakfı Avukatı iken Cumhuriyet Savcısı olduğu belirtiliyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Emniyet Genel Müdürü’nün, Çubuk Belediye Başkanının, AKP Genel Sekreterinin, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt     Karakaya’nın,  etrafta yüzlerce polis ve     askerin olduğu bir törende, Ülkemiz Protokolünde üçüncü sırada yer alan, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün koltuğunda oturan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı yumruklanınca ve atan hırsızın eli öpülüp bırakılınca o yumruk kime atılmış oluyor.
Bu ve daha önce belirttiğim tüm yumruklar, devlete ve 82 milyonluk  vatandaşımıza atılmış olmuyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi