Yaşamımızın vazgeçilmez en önemli değerlerinden ormanlarımızın yangını hepimizin içini acıttı.

Adana, Osmaniye, Mersin, Kayseri, Antalya, Aydın, Muğla, Kilis...

Manavgat, Marmaris, Didim, Bodrum, Alanya başta olmak üzere 18 ilçede ve 8 ilde orman yangını çıktı.

Hayatını kaybedenlerin sayısı az ama yaralanan, evini, bahçesini, hayvanlarını kaybeden birçok insan var.

Ege ve Akdeniz'de cennet koylar ve ormanlar kül oldu, birçok hayvan dostumuz hayatını kaybetti.

*

Çıkan yangın sayısı her geçen yıl artmakta.

Geçen yıl da yine Kurban Bayramı’nda önemli yangınlar oldu ülkemizde.

Sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de bu böyle.

Peki dünyayı ateşe boğan orman yangınları neden oluyor?

Hep olacak mı?

İnsanoğlu bu yangınlara çözüm bulamayacak mı?

Yıldırım düşer.

Volkan patlar.

Lav patlaması olur.

İklim değişikliği.

İnsan etkisi.

İhmal, kasıt gibi şeyler.

Ortalama hava sıcaklığının artması.

Havadaki nem ormanlarının düşmesi.

Ormanca yanmaya müsait olan maddeler.


 

Oksijen var.

Tetikleyici olarak kıvılcım var.

Oksfort’ta yapılan bir toplantıda iklim değişikliğinin sıcak hava dalgasını 150 kat artırdığını ve iklim değişikliği olmasa yangınların olması imkânsız açıklaması yapıldı.

*

Aslında yapılması gereken en doğru şey özellikle yaz aylarında hava sıcaklığında ormandan uzak durmak.

Orman yangınlarını kontrol altına almak öyle kolay değildir.

Tedbirlerimizi almamız lazım.

Aşırı sıcakların olduğu günlerde ormana girişin yasaklanması lazım.

Bu aylarda pikniğin mangalın hatta yürüyüşün bile yasaklanması lazım. Dünyada böyledir bu zamanlarda ormana girişler yasaklanır.

Tamam belki her ormana giren kötü niyetli değil ama farkında olmadan, kontrolsüz bir şekilde hareket ettiğimizden yangınlara sebep olabiliriz.

Yangına ilk aşamada müdahale edilmez ise, yangın biraz yayılmışsa bu yangını söndürmek çok kolay değil.

3 tane önemli bölge var dünyada.

Birisi California’dır.

İkincisi Rusya’daki Sibirya bölgesindeki yangınlardır.

Üçüncüsü de Avustralya’daki yangınlardır.

*

Bilim insanları senelerdir küresel ısınma geliyor diye feryat ediyorlar.

Yangınlardan sonra da açıklamalarda bulunan bilim insanları:

Küresel ısınmanın yangınlara etkisi var. Yangının başlamasında ve genişlemesinde etkisi var. 3 meteorolojik faktör var; nem, sıcaklık ve rüzgar.

Yangınların ne kadar arttığının en güzel cevabı dünyada, küresel ısınma. Parametrelerde artış söz konusu.

Küresel ısınmanın artışı, doğal afetleri yüzde 60 oranında artırıyor.

Bunların yanında orman yangınları da doğal afet sayılıyor ve birebir ilgili gösteriliyor.

Yaz aylarında orman yangınları meydana geliyor genelde.

Komplo teorilerinin kimseye faydası yok…

Ormanlarımız gözümüzün önünde yanıyor.

Yangını söndüremiyoruz.

Yangın uçağımız yok.

Organize olamıyoruz.

Tedbir alamıyoruz.

İşimiz gücümüz komplo teorisi üretmek.

Acaba terör mü yaktı?

Sabotaj mı var.

İhmal olduğu kesin ama sabotaj ve terör var demek için elimizde delil olması gerekiyor.

Hadi ülkemizde terör var.

PKK geçmişte birçok orman yangınını kabullendi ve anladık ki terör orman da yakıyormuş.

Ancak son yıllarda terörün böyle bir eylemine rastlamadık.

The Economist’in yangın teorisi de gerçekleşti!

Daha önce köşe yazımda da yorumladığım The Economist dergisi 2021 yılı için yayınladığı kapakta dünyayı orman yangınlarının beklediğini öngörmüştü.

Peki neden böyle bir öngörüde bulundu dergi?

Bu kapağı yapanlar müneccim mi?

Hayır.

Madem o kadar her şeyi önceden biliyorlar, bu yıl gerçekleşecek dünya kupasında şampiyonun kim olacağını da bilsinler.

ABD seçimlerinde Biden’in kazanacağını da bilselerdi.

Bu yıl hangi ünlü ölecek onu da bilselerdi.

Sonuçta bu dergiyi hazırlayanlar gazeteciler.

Ellerindeki verilere dayanarak bir öngörüde, yorumda bulunuyorlar.

Bu öngörü gerçekleşince de bilmiş oluyorlar.

Nedir o veriler, belgeler?

Küresel ısınmanın artmasıdır.

İnsan nüfusunun çoğalmasıdır.

Havadaki nem oranının düşmesidir.

İnsanların ormanları, çevreyi, doğayı kontrolsüz bir şekilde kullanmasıdır.

Bu derginin geçmişte de birçok kapak yorumu gerçekleşti.


 

Gerçekleşmeyen de var.

Ve yarın yine kapak hazırlayacaklar.

Orada yazan her şeyin gerçekleşme ihtimali kadar hiçbirisinin gerçekleşmeme ihtimali de söz konusu.

Neden?

Sonuçta bu bir öngörü ve yorum.

Eğer kazanırsak kaybedeceğiz.

Ezcümle olarak şunu söyleyelim.

Üzerinde yaşadığımız yer küre artık insanoğlunun ve insanoğlunun bu dünyaya yaptığı yükü taşıyamıyor.

Bu dünyanın her şeyi normal sadece insanoğlunun yaptıkları fuzuli.

Gereksiz.

Aşırı yük.

Çirkin.

Katliam.

Cinayet.

Bunları bilerek yaşamımıza devam etmeliyiz.

Hani ünlü bir düşünürün sözü geldi aklıma.

Hubert Reeves: Doğa ile savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak kaybedeceğiz.

Doğa kazanırsa biz yok olacağız.

Biz kazanırsak ikimizde yok olacağız.

Bu gerçeği bilerek yaşamaktan başka çaremiz yok…